Dededen bir öykü

• 24 Ocak 2007 Çarşamba 00:00:00

Yer Şanlıurfa Halfeti Arğıl kasabası cadde Celal doğan caddesi tenha yerde olan
köşesi başında oturanlara yavaş adımlarla uzun sakallı güleryüz yüzlü dede geliyorum diyor
Başlıyor muhabbete adım Hakkı soyadımı bende bilmiyorum yavrum doğma büyüme buralıyım
Ha bu anlatacağım öykü gerçek ha diyerek ekler sen anlat merak etme
Dede hadi anlat birşeyler deyip sohbete başlıyoruz

Gelelim öyküye ( Birinci bölüm)
Yavrum pamuk toplamaya giderdik eskiden ne macera yaşadım anlatayım
Traktör romörkunda gördüm hacomu(hacerimi) o esnada kalbin çok hızlı atmaya başladı
Tabi nereden tanıyacağım meğer bizim köylüymüş haberim yok öyle böyle derken
Öğrendım adını hacoymuş yürek yangının uy maralım benim gönlümün sultanı

(İkinci Bölüm)
Sabahın beşinde pamuk toplamaya gidiyoruz kimse kimseyi görmüyor hava
Yeni aydınlanıyor ama ben görüyorum kalp gözüm son ilk yangınını taşıyor
Oda beni görüyor ona yakınlaştığı mı anlıyor yanında oturmak istedim izin vermedi
Israr ettim tokat yedim tekrar ısrar ettim o da üzüldü ses etmedi oturdum yanına
Gizlice sonra fark etti gidene kadar yüzüne baktım umudumu kırdı masumane güzelliğe daldım

(Üçüncü Bölüm)
Derken samimiyet ilerledi buluşmaya başladık tepkileri sevgiye uzanıyordu çadır arkalarında
Buluşmaya başlamıştık dar geliyordu artık mekan pamuk tarlalarına daldık kimse görmesin kimse bilmesin İstiyorduk zaman öyle hızlı geçiyordu ki koskoca iki ayımız geçip gitmişti ömrümüzden

(Dördüncü Bölüm)
Köye gelmştik onu iki haftadır görmüyordum öyle özlemiştim ki öylesine seviyordum ki
Tek gözlü barak yöresi dilberi Annemle hecomu istemeye gittik ama kızın babası mahmut kızı vermeye Yanaşmıyor du nedeni başlık parasıydı miktarı az olsa sorun değil o zamanın parasıyla elli kuruş gelde kızı Kaçırma öyle böyle derken Hakkı dede çileden çıkar ve kızı kaçırmaya karar verir
Gecenin üçünde kızı kaçırır kayın baba derin uykular da annesi durumun farkında ancak karşı değil dualarla uğurlar gibiydi tabi gözyaşı da döküyordu

(Beşinci Bölüm)
Bizim dede sevdiğini hacosunu kaçırır kayın babası sabah kalkar kızının evde olmadığını anlar o an damadının söylediği aklına gelir vermezsen kaçırırırm kayın baba o anı hatırlar aniden yere yığılır
Kalp krizi geçirir vefat eder yaşlı adam kızı ise evden kaçtığına bir türlü sevinemez babasının kaybı derinden etkilemiştir mutluluk üzüntü çok kötü anılar bırakır zihinlerde

(Altıncı Bölüm)
Damadın babası gelinine kıyamaz kayın babanın ölmesine sevinsin mi üzülsün mü karar veremez ama üzülmesi daha ağır basar oda pişmandır kızının kaçırıldığına acaba ne yapsam da hacomun acısını birazcık dindirsem derken aklına evlat gelir hocusuyla konuşurlar ve çocuk yapmaya karar verirler aylar ayları kovaladı bir sonraki Yılla girerken Allah onlara erkek çocuk nasip eder mutluluk bir çok derdi tasayı silmiştir adeta
Adını Mahmut koyarlar ibadetleri hayır duaları bir arada tutarlar böylece hanımının günlüğü
büyük ölçüde sona ermiştir kaynanayı da yanlarına alırlar mutlu bir yaşama köprü kurarlar deden bir bir kesit dinlediniz saygılarımla.