- 587 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
SERSERİ
SERSERİ
“Doğrusunu söylemek gerekirse;en son üç gün önce rastladım kendisine. Ellerini kavuşturmuş;koltukta oturuyordu. Çaresiz hali vardı. Hayattan elini ayağını çekmiş insanlar olur ya.. Kıyafetleri üzerine atılmış gibiydi. Son derece..Aa..Nasıl derler. Serseri bir kişilik yapışmıştı üzerine. Uzun tırnaklarının içi kir doluydu. Haha.. Hatta tırnaklarının üzerinde buruşukluklar ve beyaz lekeler vardı. Sanırım vitamin eksikliğinden. Kendine iyi bakmadığı;iyi beslenmediği ortada. Genç yaşına rağmen, göz altında peydahlanan torbalar acı çektiğinin bir göstergesi olmayabilir.. Fakat uzun zaman önce huzura elveda dediğine eminim. Önyargılı bir insan değilim sayın bayan. Konuşmalarımdan böyle anlaşılabilir. Bu konuda kaygılı olduğumu anlamışsınızdır umarım.. Yani beni yanlış anlayabileceğiniz konusunda..İnsanları, kirli tırnakları veya çökmüş gözleriyle yargılayarak, evet o budur; diyemem.. Ama bu serseri görünüşlü adamın size göre olmadığını, ilk bakışta anladığıma eminim.. Bu önyargı değildir.. Bana inanın, sizi düşündüğüm için,o adamı tanıdığım için bunları söyleme gerekliliğini hissediyorum. Bu benim görevimdir. Onun, sizi bu kadar etkilemesine de bir anlam veremiyorum doğrusu. Neyse.. O gün, ev sahibine vereceğim parayı özellikle ceketimin iç cebine koymuştum. Konuşma esnasında bir ara ceketimi çıkarıp astığımı hatırlıyorum. İnanın sırf bu adamı denemek için dışarıya çıktım. Lavaboya gidip oyalandım. Geri döndüğümde acil bir işim çıktığını söyleyerek oradan ayrıldım. Ceplerimi kontrol ettiğimde paranın yerinde yeller esiyordu. Sonra..”
“Ceplerinizi iyice kontrol ettiğinize emin misiniz?
“Evet kesinlikle, hatta ne kadar serseri görünüşlü olursa olsun.. Böyle bir şey yapacağına inanmadığım için olsa gerek, tek tek iyice kontrol etmiştim.”
“Az önce, parayı –özellikle- ceketinizin iç cebine koyduğunuzu söylemiştiniz. Hem de özellikle..Sonra da bütün ceplerinizi kontrol ettiğiniz ha?.”
“Yani ne kadar emin olsanız bile.. Bir şey kaybettiğiniz zaman her yeri aramaz mısınız? Önce ceketin iç cebine baktım. Bulamayınca da diğer ceplerimi kontrol ettim. Yanılmış olabilirdim. İyice aradım. Hatta o kadar ki şu iç cebimin delik olabileceğini düşünüp..”
“Bu kadar saçmalık yeter! Ceketinizi çıkarıp asamazsınız orada. Onun odası tam bir serseri odasıdır..O serseridir. Siz demiştiniz.. Kıyafetlerini asabileceği bir yer bile yoktur odasında Kıyafeti de yoktur zaten. Asıl nokta şu ki geldiğinizden beri saçmalıyorsunuz.. Sırf onu denemek için oraya gittiğinizi söylediniz.. Sonra da öyle bir şey yapacağına inanmadığınızdan bahsettiniz.. Önyargılı olmadığınızdan söz ediyorsunuz. Paranızın kaybolduğundan onun haberi bile yok. Nedense ona söyleme gereği duymamışsınız. Onun evinde kaybetmiştiniz paranızı değil mi? Öyle bir insan değildir kendisini merak etmeyin. Sizin serseri dediğiniz, hırsızlıkla suçladığınız kişi,parasını muhtaçlara harcayıp muhtaç duruma düşmüş biridir sadece”
YORUMLAR
beğendiyseniz ne mutlu.devamını hiç düşünmemiştim.öyküden ziyade romanın bir parçası izlenimi veriyo sanki yazdıklarım.ilerde belki de devamı gelir.okuma zahmetine girdiğiniz için teşekkürler