- 1042 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
GALİBA ARTIK BEN ONA GİDECEĞİM!
Seviyordum onu hemde kimsenin tahmin edemeyeceği kadar.Onunla tanışmamız bir rastlantıydı.Ben herzamanki gibi yine hastane koridorlarında tahlil sonuçlarını alabilmek için koşturuyordum.Biran önce sıraya girip,sonuçları doktora göstermem gerekiyordu.Öğle arası olmadan sonuçları almalıydım.Hemen alt kata inip sıraya girdim.Sıra oldukça uzundu.Ben sırada en sonuncuydum.Bir kac dakika sonra halsiz,eli yüzü bem beyaz olmuş oldukça da güzel bir kız geçti arkama.Yanımdan geçerken onu gözlerimin ucuyla baştan aşağıya süzdüm.Sıra çok yavaş ilerliyordu.Elimdeki kağıtları kontrol ederken,arkamdaki o güzel kız omzuma dokundu ve bana afedersiniz benim lavaboya gitmem lazım sizden rica etsem çantamı ve yerimi tutarmısınız.Ben hemen gelirim.Bana bunları dediği an onu sadece izliyordum.Dalmıştım ona bakarken ve hemen kendime gelip tabi tutarım yernizi ve çantanızı siz gidin deyince gülümseyerek çantasını bana bırakıp lavaboya gitti.Ben onun gelmesini beklerken çantasının fermuarının açık oluğunu gördüm ve kapatmak isterken içindeki kağıtları yere düşürdüm.Kağıtları yerden toplayıp çantasına koyarken kırmızıyla yazılmış büyük bir yazı gözüme çarptı.Çünkü o yazının aynısından benim kağıdımda da vardı.Ben hastalığımın ne olduğunu biliyordum.Peki oda biliyormuydu hastalığını çok merak ettmiştim.Kağıtları çantasına koydum fermuarını kapattım.Oda biraz sonra geldi.Bana çok teşekkür edip zahmet verdiğini söyleyınce yok hayır ne zahmeti canım öyle şeymi olur insanlık öldümü dedim.Yine gülümseyip sırasına geçti.Sıra hala ilerlemiyordu.Saatlerce bekledik sıra bir türlü bana gelmiyordu.Neyse ki sıra bana gelmek üzereydi ama öğle arası olduğu için vezneyi kapadılar.Bir buçuk saat beklemek zorunda kaldım.Hastanenin kantinine indim orada otururken o güzel kızda girdi kantine ve beni görünce yanıma doğru geldi.Yanınıza oturabilirmiyım dedi.Bende buyrun oturun benimde canım sıkılıyordu zaten biraz sohbet ederiz sizinle dedim.İsminin Nazlı olduğunu ve liseyi yeni bitirdiğini söyledi.Baya sohbet etmiştik.Sonra ona hastalığının ne olduğunu sorunca başını önüne eğerek ölmek üzere olabilirim beynimde istemediğim bir tümör taşıyorum dedi.İçim biranda cız etti.Çünkü bu hastalığın ne olduğunu benden iyi kimse bilemezdi.Ona benimde aynı hastalıkla baş ettiğimi söylemedim.Konuşmamız esnasında birbirimize belkide farkında olmadan herseyi anlatmıştık.Ama benim ondan gizlediğim tek birşey vardı.Zaten oda bana bunu sormamıştı ki.Ve öğle arası bitmiş saat bir buçuk olmuştu.Bu güzel sohbetten sonra tekrar sıramıza girdik.Biraz bekledikten sonra ben sonucumu alıp doktora göstermek için üst kata çıktım.Sonucu doktora gösterdikten sonra yine herzamanki gibi doktordan aynı sözlerı duydum.Ama artık ben buna alışmıştım.Oyüzden üzülmüyordum.Benden sonrada o girdi doktorun yanına ve ben o çıkana kadar bekledim onu koridorda.Çıktığında ağlıyordu beni görünce boynuma sarıldı.Sence ben gercekten ölebilirmiyim? dedi.Sustum hiçbir sey söylemedim.Gözyaşlarını sildim ve gel burdan çıkalım seni evine bırakıyım dedim.Beraber yürüdük,ölüm hakkında konustuk.Birbirimize çabuk alışmıştık.Sanki önceden tanışmış iki arkadaş gibiydik.Evlerinin önüne geldiğimizde ayrılma vaktimizde gelmiş oldu.Ondan numarasını istedim.Çantasından kalemini çıkartıp elimi tuttu ve avucumun içine yazdı numarasını.Sonra bana yine bir yerlerde buluşup konuşalım ben bunu çok isterim seninle konustukça rahatladığımı hissediyorum ve hersey için sana çok teşekkür ederim.Hoşcakal deyip ayrıldı yanımdan.Ona aşık olmuştum buna emindim.Ertesi gün onu arayıp buluşmak istediğimi söyledim.Oda bende hiç aramayacaksın sandım tabi gelirim ver adresi deyınce çok sevindim.Ogün çok güzel geçmişti.Onunla çok hoş vakit geçiriyorduk.Akşam olduğunun farkına bile varmamıştık.Öyle sıcak kanlı öyle samimiydi ki beni kendine çekmeyi başarıyordu.Ona ogün tamamen bağlanmıştım artık.Sonraki günlerde böyle buluşup konuşamya devam ettik.Hatta hastaneye bile beraber gidip geliyorduk.Birgün ona seni seviyorum nazlı,benimle bir ömür geçirmek istermisin belki senden çok sey istiyorum ama bunu başarabilirz diyebilmiştim.Bana bende seni seviyorum ama seninle bir ömürü paylaşmak için söz veremem.Beni anlamalısın birgün seni bırakıp gidersem arkamdan üzülmeni istemem.Ama bende seni seviyorum eğer beni böyle kabul edersen ben seni mutlu etmek için elimden gelen herseyi yaparım buna emin ol dedi.Ben zaten buna emindim.Onunlayken çok mutluydum.Aradan biraz zaman geçince birbirimizin aileleriyle tanışıp nişanlanmak istediğimizi söyledik.Onlarda itiraz etmediler ve nişanlandık.Fakat ikimizde çok sık rahatsızlanıyorduk.Ameliyat olsakda yaşama sansımız neredeyse hiç yoktu.Ben ondan habersiz gidiyordum hastaneye çünkü o benimde hasta olduğumu hala bilmiyordu.Bunu daha fazla gizlemeyeceğimi düşünerek ona söylemeye karar vermiştim.Tam ona bak nazlı seni çok sevdiğimi biliyorsun senin için herseyi yapmaya razıyım.Senden bugüne kadar tek birsey gizledim onuda artık söylemem lazım.Bende senin gibi hastayım demeye kalmadan elini dudaklarıma değerek sus lütfen benim herseyi bilmediğimi mi sanıyorsun seninde bu lanet olası tümörü taşıdığını biliyorum.Çünkü benim çektiğim ağrıları sende çekiyorsun fark ediyorum.Hem bunu ben tam tanıştığımız gün anlamıştım.Ama sen söylemeyınce bende ses cıkartmadım.Doktora sordum oda aynı durumda olduğumuzu anlattı bana.Neyse boşver bunları sıkma canını zaten ikimizde alıştık bu duruma.Ama şimdi tek korkum ameliyat olmak.Onu sessizce dinledim sonra sarıldık birbirimize ve ölüm gelene kadar hiç ayrılmayacağımıza söz verdik.Ve ertık sadece birbirimizin olmak istiyorduk.Bunu için düğün tarihimizi alıp evleneceğimiz günü sabırsızlıkla beklemeye dam ettik.Kendi evimizi yavaş yavaş döşemeye başladık.Zevkimize göre herseyimizi tamamladık. Nazlının gelinlik provalarına bereber gidip,herseyı beraber beğenip almıştık.Birgün bizde otururken telefon çaldı ve arayan Nazlı’yla benim doktorum olan Ünal beydi.Ameliyat için bizi iki gün sonra hastaneye beklediğini söyledi.Bunu duyunca ne diyeceğimi bilemedim.Rengim değişti,dilim tutuldu o an.Nazlı bana dokununca ağlayarak doktor bizi iki gün sonra ameliyata beklediğini söyledi Nazlı dedim.Oda benim gibi başladı ağlamaya.Ertesi gün nikahımız vardı.Sabah hiç birsey olmamış gibi hazırlanıp nikah dairesine gittik.Bütün akrabalarımız bizi yalnız bırakmamışlar ve hepside nikahımıza gelmişlerdi.Nazlı beyaz gelinliği içinde bir periyi andırıyordu.Ona bakmaktan alı koyamıyordum kendimi.Nikahımız kıyıldı ve oradan düğün salonuna gittik.Herkes oynuyor,eğleniyordu.Bizim içimiz buruktu ama bunu kimseye belli etmemeye çalışıyorduk.Nazlı’yla dans ederken birbirimize bütün güzel sözleri sıralıyor,hatta aramızda gülüşüyorduk.İkimizde çok mutluyduk ogün.Düğün bitince kendi evimize geldik.Sonunda birbirimize ait olacağımız gün gelmişti işte.Buna inanamıyorduk.Sabah uyandığımızda ikimizde hala şaşkın şaşkın birbirimize bakıp,sonra bu rüya olamaz değil mi? deyip sarıldık birbirimize.Doyasıya öptüm onu kokusunu kazıdım içime.Bu gününümüz hep birbirimize olan sevgimizi anlatmakla geçti.Tabi bütün bunlar yaşanırken ikimizinde baş ağrıları bizi kahrediyor günden güne eritiyordu.Ama pes etmeyip bu hain şeye inat ikimizde mutlu olduğumuzu gösteriyorduk ona.Ve sadece elimizde kalan bir günümüz vardı.Bunuda evimizde geçirmek istedik.Hiç dışarı çıkmadık.Flim izleyip,sohbet ettik ve konu ameliyata geldi.Yarın ikimizde ameliyata girecektik.Buyüzden bu konuyu artık konusmamızın zamanı gelmişti.İkimizde söz verdik birbirimize ne olursa olsun birbirimizi unutmayacağız ve eğer ikimizden biri giderse diğeri ayakta durup yaşamına devam edecekti.Ve ameliyat bittikten sonra birbirimiz hakkında iki gün hiçbir sey duymayacaktık ve ameliyattan önce çıkan eve gidip diğerini iki gün bekleyecektik.Eğer iki günün içinde diğerimiz eve gelmezse bu ölüm haberimiz olacaktı.Ertesi sabah erkenden kalkıp güzel bir kahvaltı yaptıktan sonra hastaneye gitmek üzere çıktık evimizden.El ele gittik hastaneye.Doktor bizi kapıda karşıladı.Bizi bir odaya alıp saçlarımızı kestiler.Nazlı bana gülerek beni böylede beğenirmisin? diye sordu.Nazlı ben seni her halinle sevdim kel olsanda yıne sevrim seni hem bunu sende cok iyi biliyosun oyüzden böyle seyler söyleyipte kızdırma bak beni deyip yanağından öptüm.Saat gelmişti artık üstümüzü değiştirip odaya geldik.Nazlı elimi tutup bak eğer seni bırakıp gidersem sakın bana kızma ve düşün ki ben seninle bir ömür geçirmek için sana canımı feda ediyorum.Sus Nazlı lütfen sus ben bunları duynak istemiyorum ikimizde yaşayacağız.Neolursa olsun sen hep benim,bende hep senin olarak kalacağız.Ve eğer ikimizden biri gidecekse merak etme birtanem biz birbirimizi burda olmasa bile gittiğimiz yerde yine bulacağız.Bizim kaderlerimiz aynı yazılmış.Şimdi bu konuyu kapatıyoruz.Bak herkes bizi bekliyor.Hadi sarıl bana ve sonra yat sedyeye.Sarıldık birbirimize,gözyaşlarımız akmaya başladı.Ben nekadar sağlam durmaya çalışsamda olmuyordu.İçim sızlıyor,parçalanıyordu.Sonra onu öperek bende yattım sedeyeye belki bu birbirimize son sarılmamızdı.Ve ameliyathanenin kapısından girerken birbirimize bakışlarımız belkide son bakışmamız olacaktı.Artık ikimizde bir uykuya dalmıştık.Ailelerimiz kapı önünde bizi bekliyorlardı.Onları ve doktoruda tembihlemiştik.Bize ölüm haberi vermeyeceklerdi.Zaten bunun olmasını imkansız görüyorduk.Saatler sonra ameliyat sona ermiş.İkimizde ayrı ayrı odalara alınmıştık.Gözlerimizi açmamızı bekliyordu herkes.Ben uyanmıştım.Kendime geldiğimde verdiğimiz sözden dolayı Nazlı’yı soramadım kimseye.Etrafım çok kalabalıktı.Uyandığımı görünce sevinmişlerdi.Bir ara herkes yanımdan gidince dedim Nazlı kesin kendine geldi.Benim bütün işlemlerim ertesi gün bitmişti.Doktora eve gitmek istediğimi söyleyince itiraz etti sen bu ameliyatı basit birşey mi sanıyorsun daha tam iyileşmedin seni eve yolayamam deyince.Sen istediğin kadar çabala ama ben bugün eve gideceğim Nazlı evde beni bekliyor.Buna eminim şimdi beni hemen burdan çıkartın evime götürün deyince doktor arkasını dönüp peki git eve ama dikkat et kendine yanında mutlaka birileri olsun deyip çıktı odadan.Annemle beraber çıktık hastaneden.Evin önüne gelince kalbimin duracağını sandım.Anneme dur zile basmayalım Nazlı açsın kapıyı dedim.Annemde kız hasta uyuyordur şimdi biz kendimiz açalım kapıyı hem belki Nazlı daha hastanededir deyip açtı kapıyı.Evin içinde Nazlı’nın kokusu vardı.Baktım heryere ama Nazlı evde değildi.Onu beklerken uyuya kalmışım.Uyandığımda sabah olmuştu.Ama iki gün geçmesine rağmen Nazlı hala eve gelmemişti.Nazlı’yı gelecek diye günlerce,aylarca bekledim.Bekledikçe ona olan sevgim arttı.Hiç usanmadan hep gelecek diye bekledim Nazlı’yı.Hala daha Nazlı gelecek diye bekliyorum.Ama galiba artık o bana değil ben ona gideceğim.....