GÜNEŞİN DOĞDUĞU YERDE
İkiside ünüversite son sınıfa gidiyordu ve birbirlerini deliler gibi seviyorlardı.Arkadaşlarının istanbudaki köhne bir apartman dairesinde kendi aralarında kırydılar nişanlarını aileleri nekadar karşı çıksada olsun isterse dünya karşı çıksa kararlarından vaz geçmeyeceklerdi çünkü deliler gibi seviyorlardı birbirlerini.
Okul bittiğinde evlendiler kalacak evleri yoktu ama kime ne seviyorlardı birbirlerini
arkadaşlarında kaldılar bir süre daha sonra yine istanbulun köhne bir semtinde köhne bir apartımanın köhnebir dairesini tuttular kiraya biliyorlardı hayat zordu ama sevgi herşeyin her yükün altından kalkmanın tek silahıydı ev ne kadar rutubetli de olsa ısınamasada olsun onlara saray gibi gelmişti.açtılar açıktaydılar ama akşam yatağa beraber yattıklarında ne açlık ne açıklık kalıyordu sabah kalktıklarında birbirlerine sıkı sıkı sarılarak uyanıyorlardı bu kadar zorluk içinde bile gözlerinde ki sevgi ışığı hiç sönüyordu
Haftalar sonra kadın eve geldiğinde kocasına seslendi .....
-aşkım aşkım müjde iş buldum-
Adam karısına sıkı sıkı sarılırken düşündü sevinmelimiydi üzülmelimiydi ama karısının sevinci
aklındaki bütün düşünceleri götürdü. sordu.......
Nasıl yaniii pardon canım ne işi buldun---
kadın Zengin bir adamın çocuklarına yalılarında piyano dersi vericem canımın içi --
adam tamam birtanem sevindim
dedi ama gururluydu sesi ve de üzgündü karısı iş bulmuş ama kendisi halen işsizdi.
Aylardan sonra eve ilk kez et girmişti ve bel ki de ilk kez karınları tok bir halde yatağa girmiş ve huzurlu bir şekilde uyumuşlardı artık umutları artmıştı bir gelirleri vardı kiralarını rahatça ödeyecekler borçlarını kapatacaklardı.....Haftalar sonra bir akşam üstü adam eve koşar adımlarla girdi....aşkım aşkım müjde iş buldum dedi kadın sıkı sıkı sarıldı kocasına ve doyasıya ağladılar adam bir resim atölyesinde öğretmenlik işi bulduğunu söyledi karısına ikiside mutluydular ve huzurluydular günelr haftaları haftalar ayları kovaladı bir gün; kadın eve eli sarılı geldi
kocası sanki kendi canı acmışçasına aşkımmm karıcığım ne oldu eline diye sordu.kadın geçişitirircesine yokk yok birşeyim canım hiç işte bizim yalıda aşçı yanlışlıkla elime sıcak su döktü dedi adam soru dolu gözlerle elindeki sargı diye sordu kadın panikledi haaa bu bezmi şey canım alalade bir bez dedi geçiştirircesine ama dadmın geçiştirmeye niyeti yoktu nemli gözkerle karısının elini tuttu yanına oturttu bir daha sordu söyle canınm doğruyu söyle dedi
kadın sanki bir suç işlemişçesine kafasını önüne eğdi canımmm dedi sana demiştim ya hani yalıda ders veriyorum yalandı ben bir tekstil fabrikasında ütücülük işi buldum dedi utanarak.......... adam karısını kafasını elleriyle kaldırdı gözlerinin içine bakarak utanma canımın içi aşkım dedi sarılarak o elinde ütüsünü yaptığın kumaşın deseninide bir üst katta ben çiziyorum dedi
aylardan sonra o tekstil fabrikasına bir çift güneşin ilk ışıklarında güneşin ışıklarını kapatırcasına kendi ışıklarıyla içeri girdi.......
İbrahim İLDEŞ