- 1177 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
KELEBEK ZAMANI
2007 yılı, Haziran ayının 7’sinde bir kız çocuğu ......... köyünün tozlu sokaklarında annesinin elini sıkı sıkı tutmuş vaziyette ilerliyordu. Küçük,fakat seri adımlarıyla annesine ayak uydurmaya çalışan kız birden durdu.
“Anne, hatırlıyor musun? Geçen sene buraya geldiğimizde bana bir söz vermiştin. Benimle kelebek toplamaya gelecektin. En iyilerinden hem de. En renklilerinden. Desenleri çok güzel değil mi anne? Renkleri? Işıktan ışığa değişen renkleri? Işıktan ışığa güzelleşen kelebekler? Üzerinde pullar varmış ya anne. Bu pullar yüzündenmiş. Hava boşlukları oluyormuş bu pullarda. Işık kırılırmış değince üstüne. Renkten renge girermiş kelebekler. Bir güzelleşirmiş, bir güzelleşirmiş. İşte onlardan toplayalım anne. Çok toplayalım. Ama sonra hepsini birden salalım havaya”
“Tabi kızım, tabi yavrum. Unutur muyum hiç. Kelebekleri koymak için kafes bile hazırlattım. Ağ aldım bir de hepsi hazır. Fatma teyzenin evine gidelim hele bak. Biraz dinlenir, hemen çıkıveririz toplamaya kelebekleri”
“Annem benim. Bümbüyük kafes değil mi anne. Çok toplayalım,sonra hepsini salalım”
“Bümbüyük kafes kızım, çok büyük”
Bu konuşmadan sonra , kız ve annesi tekrar yürümeye başladılar. Toz renkli iki çift ayakkabı, kimi hüzünlü, kimi şirin görünen evlerin serpiştiği dar sokaklardan geçti. Büyüyüp küçülerek ilerlediler evlerin arasından. Nihayet, tek katlı, büyükçe bahçesi olan evin önünde durdular. Evin penceresinde bir perde kıpırdadı; akabinde aralandı. Pencerenin arkasındaki bir çift gözde, gelenleri tanıdığına dair anlam oluşuverdi. Anne, uzun süre görüşmeyen insanlara mahsus bir sevecenlikle karşılık verdi bu bakışa. Evin kapısı hızlıca açıldı:
“Nermin, Eylül. Eylül, kızım. Hele, hele.Gelin geçin hele”
Nermin ve kızı Eylül, hasret giderdikten sonra kelebek toplamaya çıktılar. Günlerce renk renk kelebeklerden topladılar. Kelebeklerin en güzellerinden topladılar. Ardından, bir süre, bu işe ara vermek zorunda kaldılar. Sonunda anne kızına beklenen günün geldiğini müjdeledi. Kızının daha çok kelebek toplayalım ısrarına aldırmadı. Kızı da fazla üstelemedi ve durumu kabullendi. Bir sabah kelebekleri salmaya karar verdiler.
Eylül:
“Anne,şimdi kafesin kapısını açalım ve kelebeklerin hepsini salalım”
Anne , dev kafesin kapısını araladı ve kelebekleri saldı. Fakat sadece birkaç tane canlı kelebek vardı kafeste. Kafesin içinde ise yüzlerce ölü kelebek üst üste yığılmıştı.. Uzun zamandan beri kelebek tutamamışlardı; diğer kelebekler de kısa ömürlerini yitirmişti.
Kız heyecanla bağırdı:
“Nasıl anne? Renk renk güzel kelebekler,yüzlerce.. Gökyüzü renkli kelebeklerle dolu;ne güzel değil mi? Hep bu anı beklemiştim. Çok güzel mi anne? Anlat anne, nasıl? Anlat anne..
Anne, havada uçan birkaç kelebeğe sapladığı gözlerini yavaşça kızının görmeyen gözlerine çevirdi:
“Çok güzel kızım” diyebildi ve koşarak oradan ayrıldı.
YORUMLAR
değerli yorumlarınız için teşekkür ederim