UÇUŞAN KELEBEKLER
Merhaba,
Biz Çitlenbik’in kelebekleriyiz, içindeki kelebekler. Seni tanıyoruz, tanıyoruz ki tekrar uçuyoruz. Rengarenk, kocaman, kıpır kıpırız. Ama Çitlenbik her zaman uçmamıza izin vermiyor. Seni daha görmedik, sesinin rengini bilmiyoruz, teninin kokusunu fakat gene de kanatlarımız pır pır ediyor. Hele bir de seni görsek… Çitlenbik farkında değil ama o uyurken bile biz oradan oraya konuyoruz.
Merak ediyorsun, bunları neden anlatıyoruz. Biz sana teşekkür etmeye geldik ! Şaşırdın değil mi? Biz Çitlenbik’in içi ısındığında, heyecanlandığında, kadın olduğunu hissettiğinde, üretkenliğinin arttığında yani kısacası mutlu olduğunda, yaşamdan tat aldığında uçarız. Uçmayı çok seviyoruz, o da bizi. Seni tanımaya başlayıp, etkilendiğinden beri gelen her bir haberinde havalanıyoruz. Ne zaman aklına gelsen biz uçuşup, dans ediyoruz.
Sayendeki danslarımızın ondaki mutluluğunu bir görsen... Yüzündeki tebessüm, gözlerindeki ışık hiç eskik olmuyor. Bizim uçuşumuzu sen ile paylaştığı gün, biz daha çok kanat çırpacağız. Çünkü biliyoruz ki; bu tarifi kelimelere sığmayan hazı yaşayacak. Bunu senin de onunla paylaşağın zamanı bekliyoruz. Bunu sadece hayal bile etmesi bizi göklere çıkarıyor.
Onda yarattığın özlem bile bir başka. Bekliyor bıkmadan, usanmadan… Seni tüm hücreleri ile yaşayacağı zamanları. Öylesine yoğun yaşıyor ki seni, etraflıca düşünüyor herşeyi. Özlemeyi hissediyor, öğreniyor yeniden, sevmeye bile başladı.
Kelebekler vadisinin prensi, hoşgeldin ülkemize. Varlığın bize hareket getirdi, uykumuzdan uyandırdı. Çiçeklerimiz tekrar açıp, dört bir yer yeşerdi. Artık özgürce uçabiliyoruz. Çitlenbik’in bizi tekrar uyutmasına izin verme… Eminiz ki uçuşumuzun ondaki mutluluğu, senin mutluluğun olacak. Biz sonsuza kadar kanat çırpmaya hazırız…
(26/06/2004)
İstanbul
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.