- 1312 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
YALNIZLIK
Yaşlı kadın o tatlı uykusundan uyandı. Kalktı sessizce pencereye doğru yürüdü. Pencereyi araladı ve gökyüzüne baktı. Bu kış gününde, güneş her zamankinden daha farklıydı.
Gökyüzü daha bir mavi. İçini bir mutluluk kapladı. Öyle ya bunu bile görmek onun için güzeldi. Yavaş yavaş hala uyuyan hayat arkadaşı eşine doğru yöneldi. Kulağına tatlı bir ses tonuyla sabah oldu hadi canım uyan artık dedi. Eliyle usulca yüzüne dokundu. Teni buz gibiydi. Ne olduğunu anlamadı ve o an gözlerinden birkaç damla yaş süzüldü. Bağırdı ve onu sallamaya başladı uyan dedi ne olur uyan.
Ses yoktu harekette. Bütün dünya başına yıkıldı o an. Hani hiç ayrılmayacaklardı. Söz vermişti ya o yüzüğü takarken. Neden durmadı sözünde. Onu sonsuz yolculuğuna uğurladı. O gün gece yalnız uyudu. Üşüyordu ve çok sessizdi. O ne yapıyordu acaba üşüyor muydu? Çok mu karanlık, çok mu sessizdi orası. Belki onun yanında olmasını istiyordu. Bunları düşünürken gözyaşları yastığını sırılsıklam yaptı. Uyuyakalmıştı. Sabah oldu. Kendini dışarı attı, onunla her zaman gittiği bir park vardı. İlk kez orda karşılaşmışlardı. Yıldırım aşkıydı onlarınkisi. Ona evlenme teklifini de orda yapmıştı.
Elinde bir buket beyaz karanfil. Benimle evlenirimsin demişti. O Park çok özeldi onlar için. Beyaz karanfili çok severdi, aslında o çiçekleri çok severdi. Beyaz karanfillerin yeri başkaydı ama. Hikâyesi çok eski. Bir anda anıları canlandı gözünde. Acılı bir tebessüm uzaklara bakıyordu. Oturduğu bank ta. Sol yanında bir sızı vardı, ince ince sarıyordu vücudunu. Gözleri doldu. Artık oturmak istemiyordu. Öyle ya ne tadı vardı ki onsuz.
Yavaş yavaş bastonunu na dayanarak yürümeye başladı. Onun koluna girerdi bu ağaçlı yolda. Tatlı gülüşü ve sesi kulaklarında çınladı. Daha bir gün oldu ama onu yinede özlemişti. Evine gitti yine o sessizlik vardı. İçini sıkan, duvarların üstüne üstüne geldiği sesizlik. Akşam olmadı ama o yatağına doğru uzandı. Hava buz gibiydi. Kar başlamıştı. Bu yalnızlık onu kuş tüyü yatağında bile üşütüyordu.
O an bir karar verdi. Onun yanında olmalıydı. Kalktı hemen toparlandı, ayaz buz gibi bir hava vardı o gece, mezarlığa doğru yürümeye başladı. Hiç korkmuyordu. Çünkü tek amacı onun yanında olmaktı. Alışamamıştı yokluğuna. Mezarına geldi, üzeri karlarla kaplıydı. Hemen üşümesin diye karları eliyle temizledi. Artık onun yanındaydı . Çok mutluydu. Ona sarıldığını hayal etti.
Tıpkı eski günlerdeki gibi aradaki o toprak onu hiç mi hiç etkilemedi. Sıcaklığını ve kokusunu hissetti sanki. Artık yanındayım dedi. Soğuk şiddetini iyice arttırdı. Olsun o yine de üşümüyordu. Yalnızlık denen o lanetli şey yoktu yanında. Sabah oldu. Bekçi ve birkaç mezar ziyaretcisi onu fark etti. Zayıf ve yaşlı bedeni maalesef yenik düşmüştü soğuğa. Yüzünde ise tatlı bir tebessüm vardı. Ölüm bile ayıramamıştı onları.Artık sonsuza dek beraberlerdi.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.