•  Anasayfa
  •  Şiirler
     Tüm Şiirler
     Sesli Şiirler
     Rastgele Şiir
     Bugün Eklenenler
     Etkili Yorumlar
  •  Yazılar
     Tüm Yazılar
     Rastgele Yazı
     Bugün Eklenenler
  • Keşfet
  • İletiler
  •  Kitap
     İncelemeler
     Alıntılar
     Hedefler
     Yayınevleri
     Eksik Kitap Bildir
  •  Forumlar
  •  Ara
  •  Nedir?
  •  Müzik
  •  Online Üyeler
  •  Blog
  •  Araçlar
     Yazım Türkçele
     Hece Sayıcı
  •  İletişim
     İletişim Formu
     Hakkımızda
     Kurallar
     Yardım
Üye Ol Giriş Yap Şifremi Unuttum
Üye Ol Giriş Yap Şifremi Unuttum
MENÜ
KAYIT OL GİRİŞ YAP
Üye Ol Giriş Yap
Çirkin ve zarafetten yoksun bazı kadınlar, gerektiği gibi övmesini bildiklerinden, ömür boyunca sevilmişlerdir. ANDRE MAUROIS Paylaş
ANASAYFA
ŞİİRLER
YAZILAR
FORUM
NEDİR?
Kitap KİTAP
Sesli Şiirler MÜZİK
Atölyeler ATÖLYE
İLETİLER
ARAMA
İLETİŞİM
Kayıt Ol Şiir Ekle Yazı Ekle İleti Paylaş
Menüler
Anasayfa Şiirler Yazılar Keşfet Kitaplar Kitap İletiler Forumlar Ara Nedir?
Şiirler
Şiirler Bugün eklenen şiirlerBugün Eklenenler Günün Şiirleri Sesli şiirlerSesli Şiirler Resimli ŞiirlerResimli Şiirler Etkili Yorumlar Popüler Şiirler Rastgele Şiir Son Yorumlananlar
Yazılar
Yazılar Bugün eklenen yazılar Bugün Eklenenler Günün Yazıları Makaleler Öyküler Denemeler Söyleşiler Mektuplar Masallar Anılar Rastgele Yazı
Kitaplar
Kitaplar Kitaplar İncelemeler Alıntılar Hedefler Yayınevleri Eksik Kitap Bildir
Araçlar
Rozetler Yazım Türkçele Hece Sayıcı
Edebiyat Defteri
Online Üyeler Canlı Yayın Kurallar Yardım İletişim
Online Üyeler
Online üyeleri görmek için üye olmalısınız.
Şa

Şamiloğlu

@samiloglu
  • 0 Şiir 3 Yazı
  • 733 Okunma
  • 1 Yorum
  • 0 Beğeni

ENİK

  • 22 Ağustos 2006 Salı 00:00:00

Yazılmaz ki yansıma bir kelime olsun bir köpek eniğinin bağırması. Havlamak desem havlamak değil, inlemek desem inlemek değil. Duyanlar bilir. Aç kalmış, bir yerindeki yaranın ızdırabını çeken ya da anasını yitirmiş bir köpek eniği, yaramaz mahalle çocuklarının taşlarından kaçarkenkinin ağır çekimiyle bağırmaya başladı Akbaş apartmanının arka bahçesinde.
Bağırmasına derinden ve seyrek başlayan enik, kulakları sesine alışınca feryada başladı. Sessiz geceyi saat 2’sinde, önce delen, sonra yırtan bu ses, ilk etapta üç katlı Akbaş, dört katlı Yenigün apartmanlarında meskûn hafif uykuluların gecesini parçaladı. Kimi “hasbunallah” dedi, kimi “lahavle” çekti, kimi de sövdü. Susar şimdi, dediler susmadı; gider gider, dediler gitmedi.
Akbaş’ın ikinci katında bu gece bebeği sık sık uyanan ve bu saate kadar doğru düzgün uyumamış bir anne telaşlandı. Ağır uykulu kocası homurtularla uyandı:
“Nereden çıktı bu Allah’ın cezası hayvan? Çocuğu uyandıracak…” diye söylendi. Kadın da:
“Bu saate kadar beni hiç uyutmadı. Daha biraz önce uykuya daldı.”diye dert yandı.
Adam sırtını döndü, yastığı kulağına bastırarak uflaya puflaya uyumaya çalıştı.
Yenigün apartmanının, fırının üzerindeki birinci katının arka balkonuna dayanmış olan ağaç merdivenin tepeye yakın basamaklarında bir gölge küçüldü ve dondu. Bu merdiven, adı deliye çıkmış sarhoş Selim’in çöplerini stokladığı mutfak balkona dayanmıştı. Merdivenin başında şimdi hareketsiz, korku dolu ve ağır bir gölge duruyordu.
Bu, Beyazıt’ın ilk profesyonel işi olacaktı. Akşam iyice gözlemişti Sarhoş Selim’i. Selim, bu gece yine küpleri devirmiş; evine gece yarısı ve zilzurna sarhoş dönmüştü. Bu saatlerde ölü gibi yatıyor olmalıydı, bomba atsan duymazdı ve iş için en uygun zaman buydu. Zira fırın işçileri, sabaha ekmek çıkarmak için saat üç – üç buçuk arası gelirlerdi. Selim’in evinde biriktirdiği rivayet olunan dolarlardan, altınlardan birkaç parça Beyazıt’ı âbâd etmeye yeterdi. Beyazıt’ın son işi olacaktı bu. Berat gecesi yaklaşıyordu, tövbe edip affını dilemeye ta baştan niyet etmişti. Ev sahibi, bir başına yaşayan ve günün yarısını yarı ölü yaşayan Sarhoş Selim olmasa böyle bir işe kalkışamazdı. Selim esasen tehlikeliydi: Birkaç çeşit av tüfeği, tabanca, cephanelikçe kurşun vardı evinde. Ancak dedik ya sarhoştur, öğlene kadar baygın yatar. Top atsan uyanmaz. Kumarda kazandığı paraları evinde biriktirdiği sanılıyordu.
“Hay Allah… Nereden çıktı bu hayvan? Defolup gider inşallah…”
Gitmedi. Köpek eniği sesini sonuna kadar açmıştı. Bağırıyordu, bağırıyordu…
Merdiven başındaki gölge kıpırdamadan duruyordu. Selim’in uyanacağını aklına bile getirmiyordu Beyazıt. Fakat “Köpek hiç susacağa benzemiyor. Milleti uyandıracak. Bu taraftan bir tane ışık yansa benim bittiğim gündür.” diye endişeleniyordu.
Beyazıt, eniği görüyordu, susturmak veya kovmak için hiştliyor, piştliyordu; ne var ki köpek susmuyordu, sesini beğenmişti galiba. Meşhur olmaya ahdi vardı sanki.
“Acaba çabucak inip kaçsam mı? Yok yok, kıpırdarsam görülürüm. Eli silahlı biri olur, Allah korusun!” En iyisi, şu dutun gölgesinden istifade etmek ve kıpırdamadan beklemek. Şimdi gider.”
Enik, dar bir alanda daireler çiziyor, muhtemelen nefesini toplamak için ara sıra susar gibi yapıyor, sonra yine avaza başlıyordu.
Yenigün’ün sahibi Hacı Nusret Efendi ve hanımı, teheccüt namazı kılıyorlardı. Işıkları yakmamışlardı. Sokak lambasının ışığı eve loş bir aydınlık vermekle kalmıyor, lahuti bir hava da kazandırıyor, teheccütün tadına tat katıyordu. Hacı Nusret Efendi, üçüncü iki rekatin selamını verince dayanamadı, kalkıp pencereden sesin sahibini görmeye çalıştı. Bu arada hanımı da selam verip pencereye yanaştı. Gözleri karanlıkta iyi seçmeyen Nusret Efendi, hanımına görüp görmediğini sordu. Hanımı görmediğini söyledi.
“Açlıktan mı bağırıyor acaba hayvan? İnip bir şeyler versem… Günahtır…”
“Açlıktan değildir.” diye cevap verdi hanımı, “Böyle feryat edecek kadar aç kalmaz köpek kısmı, çöp tenekeleri yiyecek dolu.”
“Peki derdi ne bu hayvancağızın gecenin bu saatinde?”
Hanımı birden hatırladığı bir olayı tahminine kaynak yaptı:
“Bugün, ikindine doğruydu. Selim Efendi Akbaş’ın bahçesinde bir köpek vurduydu silahla. Onun yavrusu filan olmasın bu? Anasını arıyordur.”
“Belki de… Vah vah, zavallı yavrucak! Ne istedi acaba hayvandan?” “
“Bodrumdakilerin tavuklarına saldırmışmış.”
“Allah Allah… Ne yapsak acaba?”
“Canım ne yapacaksın. Hayvandır, bağırır bağırır, bulamayınca gider.” dedi kadın.
Köpek eniği, gecenin kulaklarını sağır etmeye kararlıydı. Gitmedi de susmadı da.
Sese uyanan iki dairenin ışığı yandı.
Merdivendeki gölge biraz daha küçüldü; fakat hareketsiz kalmak zorlaşmıştı artık, titremeye engel olamıyordu.
Akbaş’ın ikinci katındaki bebek mızırdanmaya başlamıştı; babası başına bastırdığı yastık sayesinde uyumuş görünüyordu, annesi şefkat kuvvetine dayanarak uykusuzluk ve yorgunluğa sabretmeye çalışıyor ve bebeğin uyanmaması için inşallahlı cümleler kuruyordu.
Hacı Nusret Efendi ve hanımı tekrar namaza durmuşlardı.
Sarhoş Selim, kıpırdanmaya başladı. Beyazıt, kıpırdanmamaya çalışıyor, küçük bir gölge olarak bir sürü dilekte bulunuyor, eğer bu durumdan kurtulursa o eniği bulup kıyma haline getirmeye antlar içiyordu.
Ve enik, mersiyesini uzattıkça uzatıyordu.
Başının ağrıdığını hissetti Sarhoş Selim. Gözlerini kısarak açmaya çalıştı. Lambayı yaktı, saati anlamaya çalıştı, biriktirdiği bütün parayı akşam kumarda kaybettiğini hatırladı ve sesi duydu. Sinirlendi. Askıdan bir tüfek aldı, mermisini kontrol etti. Sesin geldiği tarafa yöneldi. Mutfak balkonunun kapısını açtı.
Bir silah patladı gecenin iki buçuğu gibi. Namlu alev püskürttü. Yanan ışıklar söndü, sönükler yandı. Akbaş’ın ikinci katındaki bebek uyandı. Merdivendeki gölge yere düştü ve…
Köpek eniği sustu.

Beğen

Önceki Yazı Sonraki Yazı

ENİK Yazısına Yorum Yap
"ENİK" başlıklı yazı ile ilgili düşüncelerinizi ve eleştirilerinizi diğer okuyucular ile paylaşın.

YORUMLAR

avatar
Aydın
@aydin58
24 Ağustos 2006 Perşembe 00:00:00

güzel tasvirlerle dolu bir öykü olmuş, gerilimi iyi vermişsin. ve sonuna kadar da rahatlıkla okuttu kendini.

başarılar...

Cevapla
En Son Yorumlanan Şiirler
  • Yasin Temo
    An sızıları
    Yasin Temo
  • Gönül Pınarı
    Canan 2
    Gönül Pınarı
  • YANILGI USTASI
    O akşam
    YANILGI USTASI
  • yildiz parlak
    O akşam
    yildiz parlak
  • Adem önal
    Al götür
    Adem önal
En Son Yorumlanan Yazılar
  • Fevzi Gültuna(Batı Yakası
    Hayati otyakmaz hakkında
    Fevzi Gültuna(Batı Yakası
  • nejat hoca
    25. kare tekniği "subliminal"
    nejat hoca
  • Suat Zobu
    Ukala
    Suat Zobu
  • Ahmet Zeytinci
    Dilli diyalog-dedim dedi-
    Ahmet Zeytinci
  • İbrahim Kurt
    Şeker hamuru
    İbrahim Kurt
  • fethiye
    Siyaset
    fethiye
  • flycan57
    Dolunay
    flycan57
  • neneh.
    Zihnin imzasız kapanışı
    neneh.
  • neneh.
    Övgüler ve arkasındaki siyasi hesaplar
    neneh.
  • Ahmet Zeytinci
    Dumansız hayat
    Ahmet Zeytinci
Kitap Listeleri
Filmlerini izlediğim kitaplar 22
Okunası Şiir Kitapları 21
Ölmeden önce okunması gereken 1001 kitap 30
Kapak önemli! - En güzel kapaklı kitaplar 15
En iyi Bilim Kurgu kitapları 1
Asla unutmak istemediğim kitaplar 18
En Komik Kitaplar 6
En fantastik kitaplar 11
Yükselen Üyeler
İklim
İklim

@iklim1

bulunmaz_hint_kumaşı
bulunmaz_hint_kumaşı

@bulunmaz-hint-kumasi

Kasım EDİZ
Kasım EDİZ

@kasim-ediz

Tigem0663
Tigem0663

@tigem0663

~ Ş i m o ~
~ Ş i m o ~

@sinan-seker

NE NEDİR? Tümü
sükut Tasarım hayal Yalan ve İftira Deliye dönmek akıllı tasarım birliği... Kin ve Nefret Onur Kırmak İyilik ve Doğruluk Çıkar yol bulamamak Kestirip atmak Önünü Kesmek Kesin gözüyle bakmak Hz.Muhammed (S.a.v) farkettim de aşk








MENÜLER
Anasayfa
Şiirler
Yazılar
Forum
Kitaplar
Ara
Keşfet
İletiler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
Nedir?
YENİ ŞİİRLER
../ biraz
Deme-dene
Yine bir öfkenin mağrurları ya da bir akşamın küskün serçeleri kulağımda kalan bir acı ahhh
Divan dururum dualarla
Deliydi aman
Sev be!
EDEBİYAT DEFTERİ
Hakkımızda
İletişim
Kurallar
Yardım
Gizlilik Politikası
Kullanım Şartları
Çerez Politikası
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
Sitemizde daha iyi hizmet verebilmek için sitemizde çerez kullanılmaktadır.
Kapat Çerez Politikamız