Piraha İnsanının Yaşam tarzından Postmodern Yaşam Tarzına Çağdaşlık İrdelemesi
Piraha insanı ,Brezilyada Maici ırmağının kenarında yaşayan yaklaşık 300 kişilik bir grup . Bunların diğer yerlilerden ilginç olan tarafı ikiye kadar sayabilmeleri ve geçmiş kavramının olmaması . Onlar için renklerin bile önemi yok . Okuduğum bir haberden öğrendiğim bu topluluk bu güne kadar dünya iletişiminden kopuk kendi içinde gelişmeye kapalı kalmışlar . Avcılık ve toplayıcılığa dayalı yaşam tarzlarının gerekliliklerinin dışına çıkamadıklarından , basit bir yaşam tarzına sahipler . İhtiyaçları olan kadarı doğada mevcut . Fazlasını istemediklerinden biriktirme kavramları yok .
Dilbilimci Daniel Everett yaklaşık otuz yıldır bunları inceliyormuş . Bu inceleme den sonra’’anlık yaşama tarzı ’’diye nitelendirmiş . Çalışmaları sınucunda bunların ona kadar dahi saymayı öğrenemeyeceğini söylemiş .
Sayma yeteneğinin gelişmemiş olması çok normal değilmi ? Biriktirme sorunun olmayan bir hayatta niye sayasın ki .’’ Anlık yaşama ’’ tarzı denilince günümüz koşullarında bir çağrışım yapıyor mu sizlere ?
Günümüz insanında gelişmiş olan bazı kavramların gelişme göstermediği bu toplulukla aynı çağda yaşıyoruz sonuçta . Yada aynı zamanda yaşıyoruz diyelim .Biriktirme ve iktisat evrensel olgularmıdır ?Evrensel olgu ise bu tip ilkel yaşam tarzlarında biriktirme ve iktisat olmadığına göre bunlar çağdaşımız değilmidir ? Peki çağdaşımız değilse niye aynı zamanda yaşıyoruz . Piraha yaşam tarzı hadonist (hazcı)midir ? Açılımları çoğaltmak mümkün -bak çoğaltmak dedim- konuyu dağıtmamak adına fazla uzanım yapmadan devam edeyim .
Piraha kültürünü inceleyen Everett , şöyle bir açıklama getiriyor ’’ Dil kültürle gelişiyor .’’ Ben burada bir açılım getirmek istiyorum . Dünya kültürlerinde alet gelişimi nasıl ki zorunluluktan doğdu ise ’’anlık yaşama’’kültürü olan bu ilginç yapıda ,doğada yeterli beslenme kaynakları olduğundan biriktirme kavramı gelişmedi . Kültür dille gelişiyor olabilir mi ? Bence dil gelişimi de zorunluluktan doğuyor .
Bunların dün kavramları da yok bunu nasıl açıklayabiliriz ? Avlarsın ve tüketirsin bunun dünü bugünü olur mu ? Hergün yaptığın iş aynı ise dünü hatırlamanın ne gereği var ? Bu konuda günümüz insanıyla bir benzerlik kuracak olursak ; bizlere balık hafızalı deniyor ya . Kuş beyinli diyenlerde var . Dün vaatlerle gelipte şimdi halkı uyutan siyasetçiler az mı canım .
1990 yıllarında izlediğim bir film in oldukça etkisinde kalmıştım . Bak hatırlıyorum demekki balık hafızalı değilim . ’Kurtlarla Dans.’ Bu film amerikan yapımı olduğu halde beyazların kızılderililere yaptığı eziyetleri bir ölçüde veriyordu .
Bu arada Benjamin Franklin ’ in şu sözünü hatırlatmadan geçmek olmaz .’’ Yerlilere içirdiğimiz rom içkisi Tanrı nın bu pislikleri (kızılderililer ) yeryüzünden kaldırmak için yaptığı bir planın parçasıydı .’’ derken katliyamlarına mazeret olarak Tanrı yı gösteriyor.
’Kurtlarla dans’ filminden bir kesit ; Yerli at sürerken boş alanda bir nesne bulur . Bu nesne subayın şapkası . Attan iner ve alır . Bu kadar . Daha sonra yerlinin kafasında şapkasını gören subay bunun kendisine ait olduğunu anlatmaya çalışır ama anlatamaz . Çünkü herşey doğaya aittir ve herkes ihtiyacı olanı alır . Doğa ile denge içinde yaşayan toplumlarda aitlik kavramı yoktur .
Askerlerin yerlilerle başa çıkmak için avlanma alanlarına girip tüm bizonları keyfi öldürmesi de yerliler için beklenmedik bir durum . Çünkü bizonlar ihtiyaç kadar avlanır .Zevk için öldürme diye birşey sözkonusu değildir.
Gelelim Postmodernizme ,modernizmi eleştirerek kendini ortaya koyuyor o kadar . Alternatifin ne peki .BU yanlışsa doğrusuna vücut vereceksin . Pozitivizm eleştiriliyor , her tür hegamonya güya kabul edilmiyor .Belirsizlik temelinde sunuluyor . her tür yoruma açık . Günümüz insanına anlık yaşama psikolojisini enjekte ediyor . Pirahalarda olduğu gibi , tek fark nisbi refah artışı . Pirahalar gibi sende dünya nimetlerinden bihaber olsaydın bu nimetlerden istemeyecektin ki arkadaşım .
Artı üretim krizlerine giren kapitalizmin daha doğrusu emperyalizm in çıkış yolu ya savaş yada tüketici tek tip bireyler. Toplum önüne sürülen gündelik tüketim mallarından satın aldığı an o hayat tarzını kabul etmiştir . Mek Danıld kültürü mesela . Postmodernizm sömürü düzeninin ömrünü uzatmak için sunulan faydacı ve reklamcı (tabelacı) bir açılım sunuyor . Bir parça daha refah ama kime ?
Bazılarının savunduğu gibi serbestlik yada özgürlük değil , tüketimi azdırmak için hertür yolu deneme serbestliğidir .Postmodern kültür üretilirken Belirli modeller geliştiriliyor . İnsanlara sunulan , İmaj adı altında kadın ve erkek tektipleşiyor . Reklam kavramını masaya yatırın bunu görürsünüz . Taviz vermeyen , titiz , seçmeci özellikle soğukkanlı erkek model olacak . Bizim maganda dediğimiz tipe benzer yönleri var mı ? niye olmasın bizde de magandalar ön plana çıkmıyor mu . Kibar magandalar . BU nasıl mı oluyor . İçi maganda dışı kibar . Al sana ikiyüzlülük . Dişi modelimize gelelim , kadının kendinden daha fazla hoşlanmasını sağlamak için hertür olanak mevcut . Bu olanakları yakalamanın da yolları ortada . Erkekler arası rekabette erkeklerden birinin galip gelmesi markalaşır . Kadın kendi kendinden hoşlanabilmek için erkeğin olacak ’’ onun arabası ’’ , ’’onun parfümü ’’ gibi imaj fullll . Alın size marka . Alın size tüketim .
Kapitalist tarzın arzettiği ( sunduğu ) mal ve hizmet tektipleştirilirken aynı zamanda, modeller vasıtası ile tüketiliyor . Bu arada kadın ve erkek de tüketilmekte kültür tüketilmekte . Postmodernizm hani düzeni eleştiri idi . Süngerleşmiş insantipi sistem önüne ne sunarsa emiyor .
Gelecek kaygısı olmayan’’ anlık yaşayan ’’ yada anlık tüketen modeller arkasında koşarak yol alan , daha doğrusu yol alıyormuş gibi yapan insanlardan oluşan toplumların ,Brezilyadaki Piraha topluluğundan farkı var mı ? Piraha insanı sayı saymayı bilmiyormuş ihtiyacı yok saymaya ben biliyorum da ne oluyor . Benim de cebimde ikiden fazla para olmuyor ki. Piraha insanında renk kavramı yokmuş benim var ama bi işe yaramıyor . Biri mavi biri kırmızı arabalarım yok ki . Ama benim dışımda sayma eylemine ihtiyacı olmayan kafasını rakamlarla yormayan , babasının bankadaki hesabında ne kadar para olduğu sayılamadığı için bilinmeyen kimseler devar .
Alın size bir haber ; siber seks hizmetini sağlayan teknoloji o kadar gelişmiş ki , bir iş adamı başka bir şehre gittiğinde arada binlerce kilometre olduğu halde bilgisayarının başına geçip evdeki eşini tatmin edebilecekmiş . Postmodernizmin sunduğu olanaklara bakarmısınız .
Postmodernizmin darkafalılığı o kadar ileri gitti ki ; bir insanın istediği bir ortamı yaşatmak için teller bağlanıp atıyorum egede bir tatil yapmak için hangi iletiler gerekirse o tellerden veriliyormuş adam yaşamış gibi oluyormuş . Yada olacakmış . Vah vah içler acısı . Bir insan ancak bu kadar güdülenebilir.
Piraha olsun postmodern olsun sonuçta bu yaşam biçimleri bu gün var . Afrikada tamtamlarla iletişim kurulurken tellerdende bir haz yaratılan bir çağda yaşıyoruz ve hepimiz de çağdaşız . Emperyalizm de eşitsiz gelişim sözkonusu . İnsan hakları ikinci planda . Ama yeri gelir sıkı bir insan hakları savunucusu oluverirler . Bunları hepsi aldatmaca , bize bu aldatmaca dünyadan dijital haz almak düşüyor .
Bilgisayar elektroniğinde ikili sayı sitemi kullanılır . Bir ve sıfırlardan oluşan ikili sayı sisteminden oluşan bir alemde sörf yapılabiliyor yani . Bir elektirik akımının geçtiğini sıfır geçmediğini temsil ediyor . Alın size Piraha insanıyla bir benzerlik daha .
Bakınız : Piraha insanını inceleyen bilim adamları Kolombia Üniversitesinden
Peter GORDON ve dilbilimci Daniel EVERETT .
YORUMLAR
patiklerin bile mavi-pembe diye ayrımlaştırıldığı, ortak kullanım olan unisexin cılız çırpınışları karşısında arı ırk ütopyasına gönüllü kişiliklerimizin oluşması, oluşturulması - takım fanatikliği misal- karşısındaki duyarsızlığımız, aksine tetikleyici inanılmaz sahiplenilirciğimiz;
bir yanımızı örerken ilmek ilmek, diğer tarafımıza yün yetmiyor.. ortaya mutant tipler, sakat, düşünmekten yoksun, sürü psikolojisi içindeki kişilikler çıkıyor...
bu yazıdan çıkardığım en büyük sonuçlardan ise;
''kişi karşısındakini kendi gibi bilirmiş!''
''Bir elektrik akımının geçtiğini sıfır geçmediğini temsil ediyor .''
barkodlar...
yakın zaman bilim kurgularda insanların enselerine konulacak olan.. seri üretimiz ya..
yapmazlarsa da ben dövme olarak yaptıracağım.. modayı onlardan önce yakalamam lazım:)
yazım hatalarınız var sevgili Taymaz.
Anlatımdaki akıcılık ve bilgi aktarımı ise süper.
verilen örnekler, gösterilen kaynaklar, söz bağlamları ile oldukça güzel makale tarzı bir anlatımdı yazınız.
teşekkürlerimi sunuyor, devamını bekliyorum paylaşımınızın.
sevgimle kalın..