- 1041 Okunma
- 6 Yorum
- 0 Beğeni
GİTTİM AMA KALDIM ÖLÜM TÜNELİNDE
Aşk neydi ki penceremden usul usul giden gözbebeklerine inat…..
Gönderilmemiş mektup isimlerini duyumsarken kavrulan hayaller ötesinde….
Yeryüzü denen mavimsi bir düşün keskin bakışlarında aşk neydi?
Can mıydı?
Canan mı?
Nafile kalan gitmelerin adına saklanmak mıydı bu hançerli aşk bıçağı….
Anne yüreğine saklanan çocuk hasreti mi?
Baba iktidarında yuva kurmak mı?
Kardeşlik türküsü müydü korkulu zorundalıklarla ölüme yürümek mi ateşlerle dansın ortasında…..
Unutmaya beş kalan gözleri yakabilmek miydi aşk?
Neydi ki kaybetmeyi göze almıştı bu yürek dağlaması?
Seni sana bırakmaktı şuursuzca….
Kaybetmeyi feda etmekti…..
Yaşatılması gereken kader mızrabıydı çalınan tellerde….
Boş sokakta karanlık perspektife yol almaktı gözyaşlarıyla….
Bembeyaz gelin olmaktı uçan mevsimlerde….
Kör kurşunlara hazırlanmaktı imzalar cennetinde….
Aşk neydi ki ?
Vefanın ayağa düşmesine ramak kalmışken???
Yarım kalmışlık…..
Az yaşamışlık….
Gittim ama kaldım diyebilme cesareti miydi yoksa?
İstanbul’a bakarken namusumu özledim sessizliği miydi aşk?
Kırık cam parçalarına ayak parmaklarını batırarak inat gemisi miydi aşk?
Neydi ki?
Tren garlarında el sallayanı bulmaktı….
Terminallerde bir çift bakan gurbetti belki de….
Olmayandı….
Hiçliğe dayanan rüzgar sesiydi aşk….
İmkansızın bebeğiydi aşk gecenin ortasında….
Umudun yok olduğu diyardı….
Adı hayat olanı bulamamaktı denizler ortasında…
İstemediğin yastığa başını koyabilmekti….
Erdemin iç sesiydi aşk….
Şerefe diyebilecek kadehleri tokuşturamamaktı ki…..
Aşk neydi ki?
Yılları sürgün etmekti….
Hasret ayazlarında üşüyüp üşüyüp donmaktı hüzün gölgelerinde….
Hatıraları emanet etmekti…..
Şair telaşlarındaki sarhoşluk vakitlerinde….
Kendini yiyip bitiren bir şehirde su içmek kanayarak, acıyarak….
Aşk neydi?
Susmaktı virane sokak ortasında….
Gülerken için için ağlamaktı kahkahalarla….
Hiçbir şey ama her şey olmaktı aşk….
Sınırı geçerken bakışları sıra sıra saymaktı….
Yaşananları sükunetle kazımaktı yüreğe….
Şehri destan olmaktı ölesiye sevdiğinin uzağında…..
Kabulümdür deyip yüksek sesle şarkılar söylemekti aşk….
Sessizce ağlamaktı…..
Gidene değildi kalana soneler yakmaktı aşk….
Sonrası olmayan hayallere tükenmek tükenmekti…..
Sebepsizce kelimeleri parçalamaktı….
Sözcükleri yıkmaktı …..
Parçalamaktı yarınları....
Koşmaktı acıların barikatlarına....
Mahşere yaklaşmaktı otların arasında....
Kabrini uzaktan seyretmekti....
Köle etmekti....
Hükmetmekti hıçkırıklara....
Günahlısı olabilmekti aşk....
Sevaplısı olupta sırra kadem basmaktı belki de....
Gıdasız kalıp öğüt sayabilmekti aşk....
Yalnızlığın uğultusunu dinleyebilmekti ....
Issız cümlelerde susmaktı huzursuz yalnızlıklarda...
Kimselerin bilmediğiydi....
Miyadı dolmayan, doldurulmayandı....
Burnunun direğini sızlatandı aşk....
Aşk neydi ki?
Savrulmaktı bulut kostümlerinin altında bitik düşlerin ötesinde…..
Mumları söndürmekti teker teker…..
Melekleri ayağa kaldırmaktı beklenmeyen tünellerde….
Ölüm tünelinde yegane olandı aşk….
Aşk neydi ki?
Ayrılık ne zaman deyip ölüm cennetini sadakatle kefen yapmaktı aşk…..
Aşk neydi ki???
YORUMLAR
sevgili meltemmsnc iki yazınızıda değerlendirdim BU YAZINIZA YORUM KILAYIM DEDİM VE YAZDIM sizi bir insana benziyosunuz yıllar sonra siz ona benzemeniz beni üzdü beni sevindirdi beni özlemlendirdi şü an çok acayim duygular yaşıyorum bilemezsiniz bu kadar bir insan insana benzer bana ne oluyor gecenin bu saatine kecilerimi kacırıyorum ne oluyor bana ALLAH ım bana yardım et her neyse yazınız çok güzel kaleminizi kutlarım size saygılar sunarım