Deli Kızıma 1
DELİ KIZIMA MEKTUPLARDAN 1
Gülümse deli kızım!
Berlin’den fesleğen kokusunda alevli selamlar.Evrensel bütünlüğün tılsımının ışığı yağmur gibi yağsın üstüne.Burada yağmur yağıyor şu anda.Ve güzel bir gökkusağı var gökyüzünde.Tohumun ağaca dönüşmesi gibi yeşeriyorsun gönlümde sevgili.Telepatik olarak çok güzel şeyler hissettiriyorsun bana.Derinliklerimiz saklambaç oynuyor birbirleriyle güle oynaya sanki.Enel-Hak aşkıyla evrene emanettir sana saklı öpücüklerimin şiiri gözistanım.Alexis Carrel’in bir sözü aklıma geliyor şimdi:’İnsan önce kendini tanımalı ve kendisini bir kitap gibi okumalıdır.Kendisini okuyamayan insan,evrenin en ince sırlarını bilse de cahil kalır.’İkimiz de yıllardır kendimizi bulmaya çalışmıyor muyuz?Can yoldaşını aramak demek,kendini aramak değil midir?Sen bensen,ben de senim sevgili.Senin yaşadıkların beni,benim yaşadıklarım seni etkiliyor.Gün gelecek sana şöyle sesleneceğim:’Seninle evlenmek değil,evrenlenmek istiyorum.Benimle evrenlenir misin?’Çünkü seninle ben iki bedende bir ruh gibiyiz.Kalbimdeki gülen yüzüne öpücükler konduruyorum şimdi.Sabırla bekle beni deli kızım!Kendine benim gözümle,yüreğimle bak!
Aklıma erenler geliyor şimdi.Tarihten günümüze eren insanlara baktığımızda namaz,oruç gibi şeyleri aşmış olduklarını görebiliriz.Erenler evrenimizin işleyişinde tapılan-tapan,yaratan-yaratılan,beden-ruh diye bir ayrım olmadığının bilincindedirler.Her şeyin birbirini var ettiğini derinlemesine özümsemişlerdir.İnsansız kaldıklarinda bile yalnızlığın hınzır uğultusu esir alamamıştır onları.Bitki ve hayvanlarla ilişkileriyle de tanrısal ışığı benliklerine yansıtabilmişlerdir.Onlar birçok kez aşkla kendilerinden geçmişlerdir.Ama bunu ibadet etme mantığıyla yapmamışlardır.Evrenle iletişim kurma ve kendi içsel yolculuklarını daha da derinleştirmek için yaparlar bunu.Evrensel bütünlüğü derinlemesine hissederler bunu yaptıklarında.Yoğunlaşma sonucunda olağanüstü aşk enerjileriyle hem evreni beslerler hem de evrendeki çeşitli enerjilerle beslerler kendilerini.Erenler evrenimizin güzelim çocukları olarak, sorumluluklarını layıkıyla yerine getirmişlerdir her zaman.Büyük sevinçler yaşadıkları gibi,büyük acılar da yaşamışlardır.Çünkü insanlığın yükünü sırtlarında taşımaktadırlar.Erenlerin nuru üzerine olsun deli kızım!
İlkel inanışlara sahip olanlar aklıma geliyor şimdi.Hayatla uyumsuz safsatalara,en olmayacak şeylere inanırlar,inanılması gereken şeyleri ise inanılmaz bulurlar.Ne yaman çelişkidir bu!Acizliklerini,Tanrı’ya(Sonsuzluğa) sığıntı olmakla,mutlak teslimiyetle maskelemeye çalışırlar.İnancı sadece dinle sınırlarlar.Oysa bilmezler mi ki Tanrı inancı olmayan birisi de,konsantrasyon ve başarma inancı sayesinde ayakları hiçbir zarar görmeden ateşin üzerinde yürüyebilir,baştan sona çivili bir tahta yatak üzerine de zarar görmeden uzanabilir.İçindeki enerji gücü ve inanç sayesinde bir közü zarar görmeden avuçlayabilir.Ey yeryüzünü aşkın yüzü yapma çabası yerine, namaz, oruç gibi şeyleri cennetlik olmak için yeterli görenler! Ne acı bir aldanış içindesiniz! Erenler tarihi, hakikat sırlarına varmanın, namaz,oruç gibi şeylerin ötesinde olduğunun kanıtıdır.Evrenimizin hakikat sırlarını gönlünüzde aydınlatacağı yıllar uzak değildir!
Hermes,"Tanrılar ölümsüz insanlar,insanlar ölümlü tanrılardır," der sevgili.Enel-Hak boyutuna varabilecek bir insan bilir ki dünyadaki en kutsal şey aşktır.Ben de bunun bilinciyle can yoldaşımı aramayı hayatımın anlamı saydım.Pamuk prensesim, gözistanım, dudakistanım bekle beni!Şahlanan bir kır ata binip de gelir gibi,kutsal emanetimiz olan aşkla dikileceğim karşina!Aşkımız gözbebeklerimizi emzirecek! Sana yazdığım bu mektubu koyabilmek için,zarf niyetine bir roman yazmak isterdim deli kızım.Dudaklarını tetik,sesini tetiğe basan parmak,gözlerindeki ışığı kurşun eyle karşına dikildiğimde.Ve çek tetiği o vakit ki kalbin saplansın kalbime!Bugüne kadar maddenin enerjiye dönüşmesi gibi,dinlediğim bir müziği sesine,yazdığım bir yazıyı gözlerindeki ışığa,okuduğum bir kitabı teninin sıcaklığına dönüştürmeye çalıştım.Aşkın beni benden aldığında, can havliyle yurtdışında bulmuştum kendimi.Ne desem eksik kalır şu anda hissettiklerim karşısında.Küçük İskender’in deyimiyle, şu an yanımda olsaydın, dudaklarım süt sağar gibi kulakmemelerini emerdi gözbebeklerim için!Şu an yanımda olsaydın ve ben seni öpseydim sonsuzca!Gönlümün en derininden yeniden bana geliyorsun sanki!Göz göze gelene kadar kendine aşk ile bak gülüm!Gönlünün ırmakları aşkdenizime aksın!
Omayra May