- 3704 Okunma
- 4 Yorum
- 0 Beğeni
KARDEŞ AĞIDI
Ademdi senin adın, umursanmadı.
Parlak ve büyük ışıklı salonlara yazılmadı adın.Altın kaplamalı kalemlerin haklarını güvence altına aldığı metinler imzalanmadı Brüksel’de,Berlin’de,New York’ta,Paris’te.
Ademdi senin de aslın,neslin umursanmadı.
İşgal edildi toprakların.Koca insanlık,yüce uygarlığın tam bağrında tecavüzlere uğradı bütün benliğin.Camilerin yakıldı,köprülerin topa tutuldu.İnsanlığa inat sen tükeninceye kadar BM ambargo kararı bile alınmadı, alınamadı. Yapanlar belki yüksek sesle alkışlanmadı Saray Bosna ‘da ama kimse “bu vahşettir ,yapamazsın” da demedi,diyemedi.
Ademdi senin de kimliğin, umursanmadı.
Yıllardır süren açlığa,sefilliğe rağmen hep sen oldun oldun kaybeden.Modern saldırı ve savunma silahlarına karşı sapanla,taşla onur mücadelen sürdü.Şimdi yine uygar dünyanın insan hakları ezgisi sürerken duvarlar örülüyor benliğinin orta yerine.En haklı olduğun zamanlarda bile mücadelende kör, sağır, dilsiz ve duyarsız dünyadan ses yok.Ademdin Filistin’de yapayalnız ve şerefli bir adem.
Ademdin hala da erdemini koruyorsun Azerbaycan’da.Asırlardır yaşadığın yurt işgal edildiğinde Karabağ’da başlayan yolculuğun aslında insan onurunun bittiğini defalarca haykırdı.Bu sesi ne duyan oldu içselleştirerek ne de uğradığın zulme ciddi bir tepki oluştu.Uygar dünya yine kulaklarının üstüne yattı,sesleri duymak yerine.
Ademdin sözde Afganistan’da umursanmadı.
Renk renk devam eden grileştirme ve ya yeşilde tepkisizleştirme, uyum sürecinde uysallaştırma çabalarına direnmedin.Direndiğin yerde ya sivil güçlerin satın alındı ya da silahlı güçlerle ülken denetim altına alındı.Bir esaretten kurtulurum diye sevinirken aslında dışı aydınlık bir fanusa hapsedildin.
Ve en çok özgürlük şarkıları Irak’ta söylendi.En içten masallar burada yeni güftelerle bestelendi.Bir zalimin bitişiyle başlayacaktı pembe ve mavi renklerin dansı.Kitle imha silahları,insanlık suçu,totaliter rejim defedilecek; özgürlük ve demokrasi fışkıracaktı Bağdat merkezli orta doğudan.
Sonra ne mi oldu?
Senin de insan olduğun topraklarına tonlarca bomba yağdıran türdeşlerin tarafından çoktan unutulmuştu.Yağdı gök yüzünden ve hava sadece aylarca barut koktu.Çocuklar sadece toz,duman ve ham petrol kokladı aylarca.O aylar görünen odur ki bitmeyecek daha yıllarca.
Kardeşlerin hikayesinde nereye elini atsa insan oradan ızdırap hikayeleri ,insanlık acıları çıkıyor.Türkistan mı desen,Pakistan mı desen.Hindistan mı desen.Afrika kıtası boydan boya açlıkla boğuşmuyor mu neredeyse?
Kardeşlerin hikayesinden küçük parçalar alındı belki gelecekte tarih doğru yazılır diye umutsuzca.Acımasız güç,iktidar ve petrol savaşlarında yok edilişinin ,insanlığın vicdanında belki yansıması olur diye beklemen gerekmiyordu bekledin.
Sana asırlardı sabır aşıladılar.Sabrın kabullenme olduğunu sandın yanıldın.
Sana yüzyıllar boyu tevekkül aşıladılar.Sen tevekkülü “sırlar dünyası”na bağladın.İradeni yok saydın.Yine yanıldın.
Sana çağlarca bu dünya fanidir,baki olan alemedir yolculuğun dendi.Bu kabulün asil yansımaları terk etti kültürünü nedense.Salya sümük bir göz yaşına dönüştü teslimiyetin vahşete.Oysa köyden kente göçerken bile onca tasarı,onca hazırlık yapan sen,yolun sonuna hazırlamadın kendini.Nerdeyse iki asırdır uyku ile uyanıklık arasında bir sarkaç gibisin.Ve elbette yanıldın.
Sana yüzlerce yıldır “şükür” etmen gerektiği öğretildi.Sen bütün saflığınla şükrettin yaradana.Yükseldin ve yüceldin şükrederek .Yine de yükselirsin elbet.Çünkü şükrün Allah’aydı.Ne zaman kulluğun ancak O’na olduğunu unutup,makama,paraya,şöhrete,iktidara ve yönetenlere eğilmeye kalktın hiç eleştirmedin , yanıldın.
Şimdi özlerinden ,özünü sakladığın küllerinden yeniden doğuş vaktidir.
Şimdi sahibi olduğun hazinenin hayata hakim kılınma vaktidir.
Sen ferdi sorumluluğun kaynağına inmedikçe ,”acaba”larının ızdırabında yeniden üretmedikçe kardeşliğini,bu ağıtta son söz de söylenemeyecektir.
Sinan YILMAZ
YORUMLAR
Toprak ıpıslak kan kokuyor
Öpülesi bebeler kan kusuyor
Yarab Zalimler güruhunu kahred