Kokular ve Sesler…
Kokular insanlara zamanları hatırlatır.
Koklayınca havayı ne hissedersiniz? Havadan ne alırsınız? Bahar olsun - kıs olsun – yaz olsun - Sis olsun
Açık havada içinize derin bir nefes alın… Her türlü kokunun içinde neler hissedersiniz?
Sabah erken saatlerde ayaz zamanı sokakta aç karnına yaktığım bir sigara… Bir anda boyut atlatır bana okul formasının içine giriveririm. Lisede okulun arka bahçesinde nasıl bir keyifse o sabah ayazının ilk sigarası… İlk âşık olduğum zamanın havadaki kokusu, ilk öpüşmemdeki zevki son detayına kadar hissetmek… Bu dejavular kadar zevk veren bir şey yok sanki.
Ya da bir gün bir yerde oturursun yanına oturan baksa biri… İster istemez kullanmış olduğu parfüm algılarınızı bi anda eski bir zamanı yoklatır içinizde dalıp gidersiniz
Bazen eski bir parfümünüzü tekrar almak – kullanmak istersiniz. Alıp kullandığınızda gözlerinizden iki damla yaş süzülür… Sebebi sizin içinizde gizlidir… Kimi zaman kokunuzu duyup ta başka birinin verdiği tepki yüzünüzde hafif bir tebessüme maruz bırakır.
Bunları kendim bile bir yandan yazarken çok uzaklara gidip geliyorum.
Ve sesler…
Her turlu tını sizleri nerelere götürür? Dinlediğiniz müzik parçaları, hatta telefonunuzun sesi bile size neler hissettirir? Bu o kadar derin bir konu ki işle işle bitmez sanki eski telefonumun eski zil sesinin çaldığını bir yerlerde duysam ya da mesaj sesi… Bir şekilde irkilmez mi içiniz o döneme karşı… Benim ruhumu daraltan bir zil sesi vardır. Duyduğum anda bütün şalterlerim atar
Ve müzik parçaları o kadar derin anlamlar yüklüdür ki içlerinde seçip ayıramazsınız. Dinlemezseniz yaşayamazsınız dinlediğiniz zaman acıların içine acı huzurunuzun içine huzur katarsınız…
gülbin