- 827 Okunma
- 7 Yorum
- 0 Beğeni
Ağır Olmanın Dayanılmaz Hafifliği
İnsan yalnız yaşayabilir mi? sorusuna ilk cevabı, ortaokulda Vatandaşlık dersinde aramıştık.. Sevgili Rousseau amca ve diğer, zamanın sosyoloji biliminin ileri gelenleri, bu soruyu bizim için yıllar önceside araştırmışlar ve belirli bir kanıya varmışlardı : "İnsan tek başına yaşayamaz, çünkü bilgisi tek başına hayatta kalmaya yetmez. İnsan her daim başkalarından öğrenmeye muhtaç bir varlıktır. Bir insan diğer bir insana hayatı boyunca ihtiyaç duyar.Çünkü ancak böyle hayatta kalabilir"
"Küçük tepeleri yaratmış gibi mağrur olmak". Evet, bu da atalarımızın toplum içinde tek başına yaşayabileceklerini iddia eden insanlara atfettiği bir deyiştir. Karanlık çağlardan beri böyle insanlar var mıdır, yoksa atalarımız zamanında mı türemişlerdir bilinmez. Bilinen bir gerçek vardır ki o da, her an bu deyişi yaşam felsefesi yapmış bir insanla karşılaşma olasılığımızdır.
Kişisel bir tespitimi paylaşmak istiyorum. Neden insanlar mağrur olur diye bir soru soracak değilim.Gurur duyma, yaptığıyla övünüp yedi düvele duyurma özelliği bir tek insanlarda vardır çünkü. Soruya ve cevaba gelince : "Mağrur olma ihtiyacı nerden gelir?"
El-cevap :"Ağır olmanın dayanılmaz hafifliğinden.."
Ne yazık ki , ağır olmanın, efendilik yapmanın, diğer insanlara kendimizi saydırmanın alametlerini ,somurtmak,bilgiçlik taslamak, yarım bilgilerle bilgi yarıştırmak ve yok yere kalp kırmak olarak algılıyoruz. Ve ne yazıktır ki, git gide böyle insanlara daha fazla prim verilmekte ve bu zavallı insanlar da kendilerini bulunmaz Hint kumaşı zannetme yolunda her gün biraz daha ileri gitmekteler.
Hafiflikten başka bir şey değildir beni yoran. Bir kılıç yarası gibi acıtır içimi birşeyler, böyle insanların böyle tacizlerine uğrayınca. Görgüden bilgiden dem vurup da, bir hoşgeldin’i günaydın’ı Allahaısmarladık’ı ağzında geveleyen insanlarla konuşmak zorunda kalmak,
ve kalplerini kırmaktan korkup da nazik bir dille de olsa onları uyaramamaktır beni çileden çıkaran.
Gurur ve kibirdir halbulki insanın en büyük düşmanı. Düşünmeden konuşturmaktır nefsin en büyük hüneri, ve nefse hiç düşünmeden uymaktır dilin en büyük gafleti. Dil yarası kolay geçmez, çünkü ilk anda onulmaz bir yara açmıştır insanın kalbinde. Kalp ise durmadan tazelenen bir organdır göğsümüzde. Ve her atışında binbir yarayı sızlatır içimizde.Kalp Allah’ın evidir ,ve onu kıran O’nu kırar gerçekte.
Şimdilerde tek arzum birbirlerine muhtaç olduklarını her hareketlerinde "hissettiren" ve kahrolası gururlarını, nefisleriyle dilleri arasında bir yere gömmüş insanların arasında yaşamak. Karanlık çağlarda ava çıkan yerliler bile tercihimdir. Binbir mızrak yarası almaya hazırım. Nasılsa sonraki devirlerde Rousseau çıkar karşımıza, alimler çıkar, bilginler çıkar.Bu noktada bir başka soru çakılıyor aklıma, peki günümüzdeki bu yüksekten uçan ve ağır olmanın dayanılmaz hafifliği içinde göklerde süzülüp kendi yarattığı tepelerde tüneyen, ve kimselere ihtiyacı olmadıklarını iddia edenlerden sonra kimlerle karşılaşacağız?
YORUMLAR
"Dil yarası kolay geçmez, çünkü ilk anda onulmaz bir yara açmıştır insanın kalbinde. Kalp ise durmadan tazelenen bir organdır göğsümüzde. Ve her atışında binbir yarayı sızlatır içimizde.Kalp Allah''ın evidir ,ve onu kıran O''nu kırar gerçekte."
yaLnızLık ALLAH'ın. O yarattığını yaLnız bırakmaz.
ve yaLnız oLduğunu sanan kaLpLer kırıLdığında oLuşan yaraLar da koLay kOlay onuLmaz...
kaLp kırmaman diLeğiyLe... :):)
Kahrolası gururlarını bir kenara bırakıp da adam gibi ortak yaşasalar iyi olacak... Ben de bu düşüncedeyim... Ama nerde... Herkes çelik zırhlarını takmış inadına saçma sapan işlerle uğraşıyor. Sanki sevmenin veya birisine ilgi göstermenin ayıbı var... Bunun nesi zor ki seviyorsanız paylaşmalı ve birlikte yaşamalısınız... Yok hayır zevk alıyor insanlar birbirine acı çektirmeye... Tebrik ederim...
Bir de şu yalnız yaşama olayı... Elbette ki insanlar yalnız yaşamak istemez ruh eşlerini de yanında isterler ama bazen hayat ve insanlar çevrede öyle boğar ki insanlar yalnız kalarak huzur bulurlar... Ancak hep geçici sürelidir bu durum... Allah herkesin gönlüne göre versin. Bir de dil yarası olayı var ki insan kalp kırmamaya önem göstermelidir...
sevgiler...
emi tarafından 3/23/2007 7:21:44 PM zamanında düzenlenmiştir.