- 753 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
UZUN SÜRMEDİ KIŞ (II)
Uzun sürmedi kış.Lakin coğrafyam bahara hep hasret kalacak gibi görünüyor.Yaz neredeyse çölde su .Ben sevdalara alışkın bu yüreklerin televizyon sevdasını terk etmelerini isterdim.Deryanın mahileri televizyon,top ve popüler kültür içinde boğulmak üzere.Ben büyük hedeflere güvenli yolculukların hüküm sürdüğü topraklarda beyinlerin “acaba “sazlığından yorgun düşüyorum.
Kış uzun sürmedi .Baharlara hasret milyonların umutları ne olacak?
Beklenti tüccarlarının ellerinde kalıptan kalıba giren,şekil değiştirmekten bukalemunun dahi utandığı köşe başı satıcıları mı baharla anılacak.? Yoksa varlığını yalnızca sermayenin gücünden alan hiçbir tasarım fikrine sahip olmayan holding yapılarının altın kaplı kurnalarından zemzem suyu niyetine kan kokan viskilerini yudumlayanlar mı?Ya da makam ,mevki, rütbe,nişan,ödül gibi popüler değerlerin adına tarihin en büyük yalanlarına destek çıkan aydın bozuntuları ve onları destekleyen ne idiğü belirsiz AB lobicileri mi?Onlarda olmazsa yeni mandacılıktan hiçbir farkı olamayan başımızda bir sembolik cumhurbaşkanı olsun.Bizi gelsin yönetsinler diyecek kadar haysiyet fikrinden yoksun patron kılıklı adamlar mı?
Kış uzun sürmedi,sürmese ne olur ki.
Üstümüze çöken ağırlık kar tanelerinin oluşturduğu çığlardan daha tehlikeli değil mi?
Sigara alışkanlığı ilk öğretim düzeyine kadar inmiş.uyuşturucu ,bali gibi alışkanlıklarda son yıllarda patlama yaşanıyor(muş).Kar yağmadı ruhlara, yüz yılım en sıcak kış mevsimini yaşadı ülkem.Sıcak hem de ne sıcak bir gündemle.
Kış uzun sürmedi memlekette.Uzun sürmese ne olur ki
Tohum toprağa saçıldı bir kere .Ve her tohum bire bin verdi .Her köşe başında zengin türetme hayalleri son hızla devam ediyor.Sayısal,loto ,toto,iddia,milli piyango ,at yarışları umut çarşıda pazara çıkıyor.En az bedelle en çok kar elde etmenin hesabında insanlar.Bir okul gezisinde açık büfeden yedi tabak yemek “götüren” öğretmenden söz edildiği zaman tiksindiğim geliyor aklıma.Sonra şans oyunlarındaki kuyruklar .bu kuyrukları televizyon ekranlarına taşıyan muhabirler.Sonra bir kamyon yardım malzemesi dağıtımındaki görüntüler düşüyor hayallerime…Bir birini ezmeye çalışan insanlar.İndirimdeki alışveriş merkezinde çeyrek altına hücum diye sunulan haberle kabus büyüyor.Kış uzun sürmedi bahar geliyor memlekete.hoş gele..
Dört mevsim olur memlekette böyle münasip görmüş yaradan. Onun adıyla başlayan işler onu adıyla bitermiş eskiden.Adınla yola çıkanlar unuttular adil sıfatını ey Allah’ım.Adınla meydanları inletenler bir adının basir olduğunu ne çabuk unuttular.Kendi bahar ve yazlarının peşlerinde adım adım her türlü fedakarlık, dalkavukluk, yolsuzluk ve haksızlık yapanlar yola senin adınla çıkmışlardı.Onlar senin bir adının mugni olduğunu ne çabuk unuttular.Onlar geçici dünya çıkarları için senin rızanı unutmuşa olsalar bile adının gani olduğu gerçeği değişebilir mi? Değiştirilebilir mi?
Ey büyük aldanış ve büyük aldatış!
Kış sürmektedir memleketin her köşesinde.Bebelerin geleceği borç haneleri kabartılarak kar taneleri ile örülmektedir.Pus sarmaktadır doğacak çocukların beşiklerini.
Ey büyük aldanış ve büyük aldatış!
Kış en çetin şartlarıyla sürmektedir Türkün iklim dünyasında. Ocaklarda köz vardır olmasına da bu köz soğuğa direnmekten harlanmağa fırsat üretememektedir.Biz baharları özlemeye devam ederken çalınan yarınların hangi kirli ellere ipotek edildiği meçhuldür.Saros vakıfları serpilmekte şehirlerimde ,şubeler büyük ilçelere kadar uzayıp gitmektedir.
Ey büyük aldanış ve aldatış!
Sonbahar değildir emin olun yaşanan.Kar yağmaktadır.Tipi vardır. Savrulmaktadır kavramlar sağanak halinde.Terör sadece dağlarda,şehirlerde süregelen savaş değildir yarı düzenli aşamada. Terör sadece Akdeniz ve ya Ege sahillerine yakın orman arazilerinin kundaklanması değildir.Asıl terör, kamus namustur diyen büyük adamın kavramlarında yaşananlardır.Artık kelimeler kirletilmiş,kelimeler tecavüze uğramış,kelimeler anlamsızlaştırılmıştır.
Çoğu insan mevsimlerde baharı arar.Yaz çok sıcaktır.Son bahar yağmurlu ve telaş dolu.Kış yarı kapalı cezaevi diye tanımlanır.Oysa ülkenin mevsimleri emek ister.
Topluca mevsim kurgulamak ve turnalar gibi gitmek mevsimin ardından .
Kıştan yoruldu ruhlarımız.Üşüdü bedenlerimiz soğuktan.
Şimdi mevsimleri yeniden oluşturma zamanıdır.
Soru şu: Sahi siz hangi mevsime aldanmayı istersiniz?
SİNAN YILMAZ
YORUMLAR
karanlığa sürüklenişimizi o kadar net anlatmış ki kaleminiz..
toplumca yaşadığımız dalgalanmayı mevsimlerimizde hissediyor ki.. bir bunalımdır sürüyor...
mevsimleri tekrar oluşturma zamanı diyorum..
diyorum ama umutsuzluğumun yükü var omzumda.
yazınız çok güzeldi. kutlarım.
mavi uçurtma