SUSUNCA MATEMİM OLUYOR
Mesafeler, yakınları alıp götüren adımlar...
Her iç çekişte duyulmayan ahlar... hangi karanlık dünyaların kadınısın? Bilmiyorum ki yanan sadece ellerim mi yoksa dokunuşlarım mı.
Tahteravallinin bir ucunda ruhun diğer ucunda hayallerin, kim yükselmek istiyorsa ötekini alaşağı ediyor. Sihirli bir değnek çalsan emanet, sihirli güçlerin olsa tek seferlik, tek sefer dokunup yeni bir hayat armağan etsen... Ne değnekte sır nede tılsımında, sır acı olmuş gaipten tekyekün sırtıma vurulmuş.
Nereye gitmek istiyorum, deniz kenarında kumların mı, dağ başında buzullarım mı olmak niyetim. Aynı dili konuşmak, zoru mürekkeple yalamak, her geçen gün derinleştiriyor, her geçen gün beni anlamaktan uzak kalıyorsun. Benzer noktalarımız azalıyor, bir gün son noktayı bırakıp gideceğim, ellerim yanık gözüm yaşlı. Patika yollarından gelmişim hayatın, şimdi düze asfalta kavuşunca vermek istemiyorum ellerimi. Kalanı yolun, geçilenden çok daha kolay, dün kendim için olan mücadelemi bugün başkaları almış.
Şunu anlamak acı geliyor, senin iksirin mutluluk vermeyecek, doğrusu acı da sunmayacak. Dünyanın merkezini ispat için elinde metre koşuşturmaktan öte çare sunmayacak. Uğraşlarımdan koparacak belki, bir demlik sıkıntıma düçar olacak ama ne derdime ilaç ne de mutluluğuma sebep doğacak. Çocukların oynadıkları renkli hamurlar gibisin, her seferinde yeni şekillerle karşımda olmak, ama özde aynı hamur, şekli her ne olursa olsun seni seviyorum diyen hamur. Yoğurmam yorulmak istemezsem, sırdaş uzaklığında gönlünü…..
Demet demet çiçeklerin yerine bir avuç dağ toprağı kokusu gönderiyorsun bana, al kokla, kavuşmak istediğin hayallerine sahip ol diye, tattığım kokular kadar güzel mi? .... Sormadım kendime…
Tek dileğim şu ellerim yanmasın, ellerim yanınca yüreğin yanıyor. Şarkılar yazayım, bir değil bin kez şiir yazayım, ama susmayayım..... anladın ki susunca matemim oluyor gelinliğim…
Şiirin Kızı – 2006
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.