ÜZÜLME ŞEHİDİM (1)
Genceciktin.Belki hırçın bir deniz,belki yavaş akan bir su idin.Çok mülayimdin ya da çok şen şakrak.Giydiğin asker elbisesinin altında yaşın bile belli olmuyordu belki .Bıyıkların yeni terlemişti.Adın Oğuz’du ,Sönmez’di ,Şükrü’ydü.Belki polistin ,belki de öğretmen.Ya da doktor. Belki de bunların hiçbiri değildin.Sadece kalbi vatanı için atan bir CANDIN. Tertemiz bir kalbin vardı.Kalbinin sence en temiz olan yerini ise vatan ,din,namus gibi kutsal bildiğin değerlere ayırmıştın.Onlara dair kötü bir şey duyduğunda ya da hissettiğinde alev olurdun.Ruhundan fışkıran lavları hiçbir güç zaptedemezdi .Böyle zamanlarında hiç kimse yanına yaklaşmaya cesaret edemezdi. Bilirlerdi okun en hassas noktana yakın geçtiğini .Ve seni kendi haline bırakırlardı.
Ne olursa olsun sen bir şehid namzediydin.Elest vaktinde adın “şehid” olarak yazılmıştı. Son hızla sana vaat edilen şeye doğru yol alıyordun. Meleklerle her göz göze geldiğinde sana “şehidim”diyorlardı.Ama sen onları görmüyor ,görmediğin için de verdiğin sözü hatırlamıyordun .Adın semaya çoktan şehid diye yazılmıştı.Melekler zikir çeker gibi senin adını tekrarlıyordu.Çünkü Rabbin sana kimsenin ölü demesini istemiyordu.
Senin dilinde de hep şehadet türküleri vardı aslında. Tıpkı Bedir’in , Mohaç’ın , Malazgirt’in aslanları gibi sen de her yerde onun izini sürüyordun.Biliyordun ,büyük buluşma mutlaka gerçekleşecekti.Hissediyordun , çok yakındı. Bilinmeyen tek şey vardı:Ne zaman,nerede ve hangi hain kurşunla?Meçhul olan tek şey buydu işte.Gazi Giray sevgilin hoş kokulu saçları yerine gaza için bindiği atının yelesine sevdalanmıştı.Sense haini ,hainleri vurmak için attığın kurşunun sesine .Onunla arandaki tek fark da böyle küçücük bir ayrıntıdan ibaretti.
Şehadeti yudumlayacağın yerin senin için bir kıymet-i harbiyesi yoktu. Ha Ağrı ha Trablus, ha Şam ha Yemen ,ha Çanakkale ha Sakarya, ha Boğdan ha Vidin farketmezdi senin için.Zira sen üç kıtada yüzyıllarca at koşturmuş, hüküm sürmüş aziz bir milletin pırlantadan yapılmış bir halkasıydın. Vatan senin için ne kadar yüceyse ,sen de onun için öyleydin.Bu yüzden asırlarca çok iyi anlaşmıştınız.
Senin için hayatının en güzel anları yurdunu korumak için nöbet tuttuğun anlar ,siperde arkadaşlarınla sohbet ettiğin anlar, yaralandığın anlardı.O anların zevkini dünyada hiçbir şeye değişmezdin.Çünkü sen saf bir cevherdin.Senin ruhunu ne kölelik ,ne bağnazlık , ne aşırı maddecilik,ne sömürgecilik kirletmemişti.Gökte uçan kartallar kadar hürdün.Ne bir yere gitmene karar verebilirdi birileri ne de gitmemene .Bunun kararını sadece sen verirdin.
Anka kuşu bile kıskanırdı senin hakimiyetini.O bile çıkamamıştı senin çıktığın kadar yükseklere .İhtimal senin yükseldiğin yerlere o çıksa başı dönerdi. İşte sen böyle bir şeydin.Yoksa gittiğin yerlerde arslanlar kenara çekilip sana yol vermezlerdi.
YORUMLAR
dosttun dost oldugu bir ülkede yaşıyoruz
haylilen dostun düşmanıda oluyor
ama el vermiyor tererüst milleti aman dinlemiyor
bu ugurda kaç asker kaç ögretmen kaç polis şehit verecegiz
ben vatanım için yaşamayı degil ölmeyi yeglerdim dürüst olmak gerekilirse
yolun sonu kara toprak degilmi
vatan için öleyimki , şehitlik mertebesine ereyim ereyimki bu duyguyu tadayım birrader
yazın çok güzel kaleminin daim olması dilegiyle
gürcan_bey tarafından 4/27/2007 8:46:32 PM zamanında düzenlenmiştir.