DALDAN DALA
Dostlar,
Öyle bir zamanda yaşıyoruz ki her şey birbirine girmiş karmaşık yaşanıyor.Şundan 15 yıl öncesine kadar her şey daha netti.Görüşler netti,düşünceler netti,yorumlar netti,şarkılar,türküler netti.Şimdi kim ne yapıyor kim kime ne söylüyor,kim konuşuyor kim dinliyor belli değil.
Büyüğe saygı,küçüğe sevgi,öğrencilik,öğretmenlik,ustalık,çıraklık kalktı.Anlatmak istediğim konu yaşadığımız ve şu anda içinde bulunduğumuz bütün zaman dilimi ve bütün konularda geçerli.Lafı fazla uzatmadan bir iki örmek vermek istiyorum.
Televizyona çıkıp herhangi bir konu üzerine yorum yapan o konuda uzman iki kişinin anlaştığını daha görmedim.Bunu dini konularda olsun,milli konularda olsun,sosyal konularda olsun hep yaşıyoruz.Buna bazı entellektüel kişiler çok çeşitlilik,çok seslilik diyorlar bana göre karışıklıktan ve karmaşalıktan başka bir şey değil .Yine bir örnek vermek gerekirse Eskiden Televizyonlarda,radyolarda müzikler gruplarına göre icra edilirdi.Türk Halk Müziği,Türk Sanat Müziği,Türk Hafif Müziği,Yabancı Müzik,Tasavvuf Müziği gibi.Şimdi öylemi hepsi birbirine girmiş,kim ne söylüyor,kim ne dinliyor belli değil karmakarışık bir durumdayız.
Yazılan yazılar,şiirler,makaleler yorumlar kime ne anlatmak istiyor çok net değil.
Bununda bana göre nedeni ortaya konuş,ortaya yaz,ortaya at kim ne alırsa alsın.Herkes beni tanısın,konuşsun popüler olayım gerisi ne olursa olsun.Velhasılı kelam yaşıyoruz DALDAN DALA.
YORUMLAR
'Koyun izi kurt izine karışmış'... Sevgili dostum, yazdıklarınıza harfi harfine katılıyorum. Hiç kimsede adam gibi bir duruş kalmad. Globalleşmeyle kişiliksizleşmeyi birbirine karıştırır olduk. Dinimiz para, imanımız para, fikrimiz para, zikrimiz para oldu. Malum sözdür: 'para konuşunca herşey susar'... Vicdanlar cüzdanlara satıldı dostum, ne diyebiliriz ki bundan sonra!!!
Sevgiler....
Cemiyetimizin kangren olmuş yanlarına bir neşter vurmuşsunuz. Ne yazık ki sizin de belirtiğiniz gibi günümüzde kargaşanın, başı bozukluğun adı çok seslilik olmuş. Yani adab-ı muaşeret kalmamış. Ama ümitsiz değilim; sizin gibi bu hususlara hassasiyeti olanların çoğalması arzu ettiklerimizin hayat bulmasına vesile olacaktır inşallah. Sağlıcakla kal dadaşım...CC
siyasal değerler değiştikçe farklılaşıyor.bu yüzden sonuçlara erişmek konusunda bazı sıkıntıların doğması mümkün.burada önemli olan asli değerlerin ne durumda olduğu sorusu değil mi? yazınız bazı konularda yeniden düşünme ihtiyacını gündeme getiryor.bu anlamda yazınızı kutluyorum.
Farklı bir yaklaşım.
“Şundan 15 yıl öncesine kadar her şey daha netti” cümlenizin genel içeriğini vermeye çalıştığı paragrafla başlamak lazım. Görüşler, düşünceler netti demişsiniz. Küreselleşme midir sizce şu andaki fikir şarkı ve türkü alanlarında, sizin bahsettiğiniz o değişimi ve karmaşayı ortaya çıkaran? Ya da buna zemin hazırlayan olgu, ortam, düşünce, düşüncesizlik, yozlaşma, yozlaştırılma, teknoloji kirliliği, insan kirliliği v.b. etkenler var mıdır? Serzenişinize ortam hazırlayan etkenler nelerdir?
Televizyona çıkıp her hangi bir konuda yorum yapan iki insan… ve anlaşma, uzlaşma. Felsefe tartışma sanatıdır – ki bu bizim forumlarımızda ya da arkadaş ortamlarımızda yaptığımız tarzda olan ağız dalaşı veya sataşma değildir- ve tartışmalar belirli bir konuda uzlaşmayı gerektirmeyebilir. Önemli olan çıkarımlardır çoğu zaman. Düşünce zincirleri oluşturup doğruyu yakalayabilme umududur, kesinlikle doğru yakalanacak, ya da kesin bir sonuca varılacak diye bir kaide yoktur. O zaman Kongar-Barlas ikilisi her konuda mutabık kalsaydı, sizce o programın zevki çıkar mıydı?
Müziklerin karışması konusunda size katılabilirim. Alanında uzmanlaşmış kişilerin yine o alanda eserler okuması ve kazandırması düşüncesindeyim. Hepsinin birbirine girmiş olması, ilk paragrafta bahsetmeniz gereken, ama kapalı bir anlatımla birçok soru işareti bıraktığınız bölümde geçmeliydi.
Sonuç olarak da makale, yazı, deneme türlerindeki serzenişiniz… Kendi serzenişinizi zaten bu yazı ile onaylamışsınız. Hani “bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu?” derler atalarımız… popülerlik ve konuşulma kaygınızın olduğunu söylemiyorum tabii ki, yanlış anlaşılmasın bu sözlerim. Fakat yazmış olduğunuz bu yazıdaki her bir konu, üzerinde uzun zaman düşünülmesi ve tartışılması –sonuç umudu ile- gerekirken, sizin “Lafı fazla uzatmadan bir iki örmek vermek istiyorum.” Demeniz, biraz yazının amacını düşürmüş, ne dersiniz?
Ve her yazıda rastladığım gibi, ufak imla ve noktalama hatalarına rastladım. Bu konuda da özenli olursanız sevinirim.
Ben, size tavsiye olarak, “Uzatın efendim” derim. Uzatırsanız, sizin yazınızın amacı da tam belli olmuş olur, biz de yazınızın altında fikirlerimizi daha bir huzurla paylaşabiliriz…
Saygılarımla…
yoruma açık, farklı fikirlerin savunulacağı konular ve durumlar vardır, birde yorumu kaldırmayacak durumlar meseleler. bana kalırsa müzikte, sanatta dileyen dilediğini yapsın insanlar ya da o konunun ehli kişiler bunlara bir sonuç getirebilir.ancak standardı olması gereken ya da doğrunun tek olduğu durumlarda daldan dala bir durum olmasın. hayat akıyor, ne demiş SEZEN AKSU " bir nehir de iki kez yıkanılmaz". tıpta bile bir hastalık falanca şekilde tedavi edilirken bakıyorsunuz bir on yıl sonra filanca şekil de tedavi ediliyor.
sevgi ve hoşgörüyle kalın.
Haklısın arkadaşım günümüzü ne güzel özetlemişsin.Ben de biraz ekleyeyim .Sevdada bile daldan dalayız olmadı ,herkes kendi yoluna başkası çıkar yoluma hesabı gidiyoruz.Çok seslilik iyidir ama o kadar sesten dediğiniz gibi tek bir ses çıkabilse .... Hiç olmazsa aynı ağacın dalları olduğmuzun ayırdına varabilsek...saygılar.