Öyle sitemler vardır ki, bir medihtir ve öyle medihler vardır ki, bir kötülemedir. la rochefaucauld
Fırat sevkari
Fırat sevkari

Çürümüş islamcılık

Yorum

Çürümüş islamcılık

0

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

24

Okunma

Çürümüş islamcılık

İslam akidesinde ırk, dil ve renk Allah’ın varlığının ayetleri (delilleri) olarak kabul edilir. Rum Suresi 22. ayette buyurulduğu üzere: "O’nun ayetlerinden biri de, gökleri ve yeri yaratması, dillerinizin ve renklerinizin farklı olmasıdır." Bir halkın dilini inkar etmek veya kamusal alandan kazımaya çalışmak, doğrudan Allah’ın bir ayetini imha etmeye çalışmakla eşdeğerdir.
​
​Türkiye’deki İslamcı camianın önemli bir kısmı, devleti bir "hizmet aracı" olarak görmek yerine onu kutsal bir "mülk" olarak benimsemiştir. Bu anlayışta devlet, Allah’ın yeryüzündeki gölgesi (Zillullah) gibi konumlandırılınca, devletin bekası için yapılan her türlü zulüm "maslahat" kılıfına sokulur. Kürt meselesinde, bir Müslüman kardeşinin fıtri hakkı olan anadilini savunmak yerine, "devlet bölünür" korkusuyla inkarcı politikaların payandası olmak; imanın gerektirdiği "Adalet şahitliği" vasfını yitirmektir.
​
​İslam, "asabiyeyi" (ırkçılığı) ayaklar altına almış bir dindir. Ancak Türkiye’de İslamcılık, zamanla Türk milliyetçiliği ile öylesine iç içe geçmiştir ki (Türk-İslam Sentezi), devletin bekası için bir başka Müslüman kavmin haklarının gasp edilmesi meşru görülmeye başlanmıştır. "Devletin birliği" putu, "Müminler ancak kardeştir" ilkesinin üzerine çıkarılmıştır. Oysa İslam fıkhına göre hiçbir siyasi yapı, Allah’ın kula bahşettiği kimlik ve dil hakkını gasp etme yetkisine sahip değildir.
​
​Pek çok İslamcı figür, Kürtlerin hak taleplerini "dış güçlerin oyunu" veya "terör" parantezine alarak fıkhi sorumluluktan kaçmaktadır. Bu, heva ve hevesi dinin önüne koymanın modern bir tezahürüdür. Bir zulmü, yapanın "bizim devletimiz" olması sebebiyle görmezden gelmek, Kur’an’ın "Bir topluluğa olan kininiz sizi adaletsizliğe sevk etmesin" (Maide, 8) emrine açık bir isyandır. Devletin çıkarlarını, Allah’ın adaletinden üstün tutmak; devleti pratik hayatta Allah’a ortak koşmaktır.
​
​Kendi ırkdaşının hakkını "hak", din kardeşinin hakkını "devlet için tehlike" gören bir zihniyet, İslam’ın evrensel adalet terazisini kırmıştır. Bir halkın dili yasaklanırken sessiz kalan, asimilasyonu "birlik ve beraberlik" diye alkışlayan bir dindarlık; ruhunu ulus-devletin soğuk koridorlarında teslim etmiş bir dindarlıktır.
​ Tevhid mi, Devletçilik mi?
​Gerçek bir iman mücadelesi, sadece namaz ve oruçtan ibaret değildir. O, aynı zamanda güç sahibine karşı hakkı haykırmayı gerektirir. Devleti kutsallaştırıp, onun günahlarını İslam’la örtmeye çalışanlar; aslında İslam’ı devletin emrine vererek dini araçsallaştırmaktadırlar. Kürtlerin veya bir başka mazlum halkın hakkını, devletin bekası için feda edenler, ahirette devletin değil, Allah’ın huzuruna çıkacaklarını ve "Dilleri ve renkleri neden ayetim olarak görmediniz?" sorusuna muhatap olacaklarını unutmamalıdırlar.

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Çürümüş islamcılık Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Çürümüş islamcılık yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Çürümüş islamcılık yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
Paylaş
YAZI KÜNYE
Tarih:
23.12.2025 21:23:33
Beğeni:
0
Okunma:
24
Yorum:
0
BEĞENENLER
POPÜLER YAZILARI
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL