İnsanlar sizden, onları tenkit etmenizi isterler, fakat asıl istedikleri onları övmenizdir. w. somerset maugham
s.eyyubi
s.eyyubi

Ceviz Ağacı

Yorum

Ceviz Ağacı

( 2 kişi )

1

Yorum

6

Beğeni

5,0

Puan

40

Okunma

Ceviz Ağacı

Köyün toprak yolunda yürüyordum. Nefes nefese kalmış, yaşlı bir kadın peşimden yetişmeye çalışıyordu. Karşıdan da kara kuru bir çocuk bisikletle geliyordu. Çocuk beni geçer geçmez kadının sorgu sualine yakalandı. Sohbete dalan kadınla çocuğu geride bıraktım. Bazen köye gelip böyle yürüyüşe çıkarım. Toprak yol ekili tarlaların içinde sağa sola yaslanarak ilerliyor, yolun iki tarafında kerpiç hisarlar yükseliyor. Buralarda yürümek bana terapi gibi iyi geliyor. Çamurlu su köprü altında dönüp dolaşıyor, plastik şişeler, tarım ilacı kutuları ne varsa bu girdapta boğuluyordu. Hisarın altındaki deliklerde kaybolan sular kayısı bahçelerini sulamaya devam ediyordu. Hisarın üzerinden kızarmış kayısılar sarkıyor, buğdaylar rüzgârda sağa sola yatıyordu. Dağlarda yağmur var, gök gürültüsü buraya kadar ulaşıyor. Bulutları döven şimşeklerin ışıklı kamçısı buradan görülüyordu.
Ceviz ağacının altında dinlenirken yaşlı kadınla çocuk geldiler. Ceviz ağacının altında durup yağmurun durmasını bekliyorduk. Yaşlı kadın ahiret sualleri ile beni de sorguya çekti. Dilber nene beni tanıdıkça biraz daha akraba oluyorduk. Söz ceviz ağacından açıldı, damarlı eliyle gösterdiği yeşilliklerde sanki daha Mercan otlanıyordu. Mercan dedikçe nasıl da gözleri ışıldıyordu. Yağmuru unutmuş bize küçüklüğünde yaşadığı bir hikâyeyi anlatıyordu.
Dilber’in babasına gençliğinde köpekler saldırmış. Babası attan düşüp ayağını kırmış, o zamanın kıt şartlarında tedavi edilememiş ayağı sakat kalmış. Dilber “o zaman dokuz yaşında evin en küçük çocuğuyum" diyor ve ekliyor; "Topal babamla değirmene buğday öğütmeye gitmiştik. Ermeni değirmeninde buğday öğütmüş geliyorduk. Mercan adında çok sevdiğimiz siyah bir öküzümüz vardı. Mercan’a un denkleri yüklemiştik üzerine de babam binmişti. Elimde Mercan’ın ipleri toprak yoldan geliyorduk. Bu ceviz ağacının altına gelince ağaca çıkmış ceviz topluyordum. Mercan yolun kenarında otlanıyordu. Babam öküzün üzerinde heybesindeki tandır ekmeğini çıkarmış yiyordu. Ben ceviz ağacındayken Rus askerleri geldi. Bir şeyler soruyorlardı, babama bir şey anlatmaya çalışıyorlardı. Sonra babamı dövmeye başladılar. Dipçik darbesi ile yere düşen babamı yerde tekmeliyorlardı. Ağaçtan atlayıp köye doğru koşmaya başladım. Annem ve iki ağabeyim köy meydanındaki harmanda buğday elemeye devam ediyorlardı. “Askerler babamızı öldürüyor” diye bağırıyordum. Anne iki ağabeyimi kilere koyup kapıyı üzerlerine kitledi. “Askerler gelirse sakın ses etmeyin diye tembihliyordu.” Kardeşlerim içerden tahta kapının deliklerinden “koş bak baba öldü mü” deyip bağırıyorlardı.” Ben bu ceviz ağacının altına geri döndüğümde babam yerde sarığındaki tozları silkeliyordu. Kardeşlerime haber verdiğim için bana çok kızmıştı.
Bir an Mercan’ı orda sırtında yüküyle otlanıyor sandım. Çocukluğumda bu yoldan eve gelirken annemin pişirdiği ekmeğin kokusunu ta buradan alırdım. Burada ceviz ağacına tırmanır ceviz toplardım. Ot taşıyan römorklar yıllardır bu sokaklardan geçmiş, römorkların ceviz ağacına çarparak bıraktığı izler tarih olup Dilber Nine’nin yüzündeki çizgilere benzemişti.
Mustafa Alagöz

Paylaş:
6 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (2)

5.0

100% (2)

Ceviz ağacı Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Ceviz ağacı yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Ceviz Ağacı yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Ali Rıza  Coşkun
Ali Rıza Coşkun, @alirizacoskun
21.12.2025 17:33:07
5 puan verdi
Hikâyenizde köyün toprak yolundan ceviz ağacına uzanan yolculuk, nostaljik bir huzur taşıyor.
Doğanın ayrıntılı betimlemeleri, yağmur ve kayısı bahçeleriyle sahneye canlılık katıyor.
Dilber Nene’nin Mercan’la ilgili anısı, geçmişin acı ve sevgi dolu hatıralarını içtenlikle aktarıyor.
Rus askerleriyle yaşanan olay, tarihin izlerini kişisel bir hikâyeye dokunaklı biçimde bağlıyor.
Ceviz ağacı hem sığınak hem de hatıraların tanığı olarak güçlü bir sembol haline geliyor.
Kaleminize sağlık; eseriniz köy yaşamını, tarihî acıları ve çocukluk hatıralarını sade bir dille birleştiriyor.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL