0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
21
Okunma
Ortaklık ne kadarsa dostluk o kadardır...
Aklın ilkesi bu:Ortaklık ne kadarsa dostluk o kadardır...
NATO üyeliğini seçtik Müslümanım diyen ülkeler rusyayı engelleyecek güçte değildi çünkü...Yunanistan da rusyayla aynı mezhepten olduğu rusyaya karşı Natoyu seçti..."ehven-i şerri seçmek farzdır İslamda...Akılla kavga yok İslamda…
Papa geldi ülkemize sanki Haç_Hill savaşının bittiğini ilan etti...Elleri mahkum çünkü Rusyayı Ukraynada durduramıyorlar...
Enfal/63.ayetin tefsiri:
﴾Enfal/62﴿ Seni oyuna getirmeye kalkışırlarsa kuşkusuz Allah sana yeter; yardımıyla ve müminlerle seni destekleyen O’dur.
﴾63﴿ Müminlerin gönüllerini birleştiren de O’dur. Dünyanın bütün servetini harcasaydın onların gönüllerini birleştiremezdin, fakat Allah onların aralarını düzeltti. O izzet ve hikmet sahibidir.
Tefsiri:
Düşmanın iyi niyetli ve samimi olmaması, bir oyun, bir taktik olarak barış istemesi de mümkündür. Buna rağmen şartlar uygun düştüğünde barışa yanaşmak, oyun ihtimali karşısında da Allah’a güvenmek gerekmektedir. Burada Allah’a güvenmek, bilerek oyuna gelmek mânasını içermiyor, şartlar gerekli ve faydalı kıldığında barışa karar verirken zayıf olan, vehim derecesinde kalan olumsuz ihtimallere kulak asmadan Allah’ın izin ve emrine dayanıp güvenmeyi ifade ediyor. Bu güven duygusunu geliştirmek üzere de iki ilâhî lutuf hatırlatılıyor: a) Allah’ın hicret esnasında, Bedir’de vb. durumlarda vâki mûcizevî yardımları; b) Medine’de yaşayan ve daha önce birbirine düşman olan Evs ve Hazrec kabileleri müslüman olunca onların gönüllerindeki düşmanlık, kin ve intikam duygularının yerine giderek sevgi, dayanışma ve kardeşlik duygularını ikame etmesi.Kaynak: Kur’an Yolu Tefsiri Cilt: 2 Sayfa: 705
Enfal/61: Her şeye rağmen o düşmanlar barışa yanaşırlarsa sen de yanaş ve Allah’a güvenip dayan. Hiç şüphesiz Allah hakkıyla işiten, kemâliyle bilendir.
62: Eğer hile yapıp seni oyuna getirmek isterlerse bile hiç endişe etme, Allah sana yeter! Kendi yardımıyla ve mü’minlerle seni destekleyen yalnız O’dur. 63: Mü’minlerin gönüllerini ısındırıp birbirine bağlayan da O’dur. Öyle ki Rasûlüm, eğer sen yeryüzünde bulunan her şeyi bu maksatla harcasaydın yine de onların gönüllerini birleştiremezdin. Fakat Allah onları kardeş yaparak birbiriyle kaynaştırdı. Şüphesiz ki O, kudreti dâimâ üstün gelen, her işi ve hükmü hikmetli ve sağlam olandır.
TEFSİR:
Enfal/61. âyet-i kerîme, düşman taraf barışa meyil gösterdiği takdirde, müslümanların da bunu fırsat bilip derhal barışa yanaşmasını emreder. Ancak bunu yaparken “Acaba bir hile mi yapıyorlar?” diye korkmamak, cesaretli olmak gerekir. Yapılacak barışın müslümanlara bir zarar getirmemesi ve her iki tarafa da faydalı olması için de Allah’a tevekkül edilmelidir. Çünkü Allah, her şeyi işiten ve bilen olduğundan, takdirâta ona göre yön verecektir. Meselâ düşman taraf, barış isteklerini ortaya koydukları halde arkadan bir oyun çevirmeye kalkıştıkları takdirde, onlara karşı müslümanlara yetecek ve yardım edecek olan Allah’tır. Çünkü Allah, daha önce hainleri sevmediğini beyân etmişti. (bk. Enfâl 8/58) Allah’ın yardımına da kesin olarak inanmak ve güvenmek lazımdır. Zira O, Peygamberini daha önce de yardımıyla desteklemiş, melekleri imdadına göndermiş ve kalplerini iyice ısındırıp birbirine bağladığı mü’minlerle de O’nu teyid etmişti. Bu tecrübe edilen ve bilinen bir hakikatti. O halde Allah bundan böyle de Peygamberine ve mü’minlere yardıma devam edecektir. Her türlü hainlik karşısında onlara destek verecektir.
63. âyetteki, “Mü’minlerin gönüllerini ısındırıp birbirine bağlayan da O’dur” ifadesiyle, daha önceden aralarında yüzyıllardan beri süregelen düşmanlıklar bulunan çeşitli Arap kabilelerinin gönüllerini birbirine bağlayan ve güçlü bir topluluk oluşturacak şekilde onları kaynaştıran İslâm’ın lutuf ve nimetleri kastedilir. Allah’ın bu lütfu, özellikle Medineli Evs ve Hazreç kabileleri arasındaki kaynaşmada daha açık görülür. Bu iki kabile birbirlerine düşmandılar ve kanlı Bu‘as savaşı, bundan sadece iki sene önce meydana gelmişti. Asırlarca devam eden bu nevi köklü düşmanlıkların, Allah Resûlü (s.a.s.)’in yaşadığı dönemde İslâm toplumunun şâhit olduğu birlik ve beraberliğe dönüşmesi gerçekten büyük bir mûcizedir. Böyle bir hâdisenin hiç bir beşeri kuvvet ve imkânla başarılamayacağı açıktır. Dolayısıyla bunlar hep âyetin de beyân buyurdu gibi Allah Teâlâ’nın lütfu ile olmuştur; bundan sonra da ne başarılacaksa, yine O’nun lütfu ile başarılacaktır. Ancak Peygamber ve mü’minlerin de kendilerine düşen sorumluluğu yerine getirme vazifeleri vardır:Kaynak: Ömer Çelik Tefsir
Ve enfal /58. ayetin tefsiri:
﴾Enfal/58﴿ Eğer bir topluluğun antlaşmayı bozacağından endişe edersen antlaşmayı derhal sona erdirdiğini onlara açıkça bildir. Allah ahdini bozanları asla sevmez.
Tefsiri:
Bir topluluğun sözleşmeyi bozarak müslümanlara karşı hareket etmeleri ihtimali her zaman mevcuttur. Yalnızca bu ihtimal sebebiyle sözleşmeyi bozmak gerekmez. “Endişe edersen” şeklinde çevirdiğimiz fiilin kökü olan havf “korkmak” demektir ve burada korkudan maksat, zayıf ihtimale, delilsiz zanna, kuruntuya bağlı korku değil, gerçek haber ve istihbarata dayanan korkudur, gerçekleşme ihtimali çok güçlü olan tehlikedir. Böyle bir durumda düşmanın sözleşmeyi bozarak saldırmalarını beklemek zararlı olabileceği için müslümanların önce davranarak antlaşmayı bozmalarına izin verilmiş, ancak bu da bir şarta bağlanmıştır. Meâlde “apaçık” diye tercüme edilen şart, “adalete riayet ederek, belli bir süre vererek” şeklinde de anlaşılmıştır (Ebû Bekir İbnü’l-Arabî, II, 872).Kaynak: Kur’an Yolu Tefsiri Cilt: 2 Sayfa: 702
İnsanlarla ilişkilerde AKIL KURALLARINA Kur’an da katılıyor...﴾Nur/58﴿ Ey iman edenler! Hizmetinizde bulunanlarla içinizden henüz ergenlik çağına gelmemiş olanlar yanınıza gelmek için sizden üç vakitte izin alsınlar. Sabah namazından önce, öğle sıcağından dolayı (istirahata çekilirken) elbisenizi çıkardığınızda ve yatsı namazından sonra.
“Allah sizden; kadınlara karşı iyi ve hayırlı olmanızı ister; çünkü onlar, sizin analarınız, kızlarınız veya teyzelerinizdir." “Sizin hayırlınız, eşine hayırlı olandır. Ben de eşime karşı sizin en hayırlınızın. Kadınlara ancak iyi insanlar iyi davranır; onlara karşı ancak kötü kişiler, ihanet eder.”(Hadisi şerif)