0
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
45
Okunma

Pekmez, Şeker ve İrsiyet:
Rıza Nur’dan başlayıp, Hüseyin Feyzullah, Çiftçioğlu Nihal ve Db’den devam eden zincirin hiç biri Türk soylu değil.
Yani, bunun doğal sonucu olarak, özgün Türk ulusçusu olamamak gibi bir gerçek ile karşılaşıyoruz.
Bu hal, insanı Türk siyasetinin ne denli dizayn edilmiş olduğu gerçeği ile yüzyüze getiriyor!
Malumdur, Meral Akşener Diyarbakır’daki son seçim mitinginde, baba tarafından Diyabakırlı olduğunu açıklamıştı.
Ogan’ın Tilbe, İntizar ve Belçim Bilgin ile ’annesi tarafından kuzen’ filan olduğu bilgileri de ortaya çıkmıştı.
Zamanında ( 1994/95) Hüseyin Feyzullah ile Gürbüz Çapan’ın başrollerde olduğu bir grup ’Türkiyeli’ entelektüel, Ermenistan seyahat öncesii soykırım(!) anıtı ziyaretini görüştüğünü ve onayını aldığını açıklamıştı.
Sonrasında, yani 2025 Eylül/Ekim ayı gibi, Mhp’li Feti Yıldız’ın ’Apo’nun affı’ ve ’Terörsüz Türkiye’ işine yönelik ’seksenli yıllarda Hüseyin Feyzullah’in isteğiyle Kon’ isimli Kürtçe dergi çıkarma’ işi de öğrenilmiş oldu.
Son olarak, Çiftçioğlu Nihal (Atsız) ve Dr. Rıza Nur’un manevi baba oğlu olmasından yola çıkarak, Rıza Nur’un ’Hayat ve Hatıratım’ adlı anılarından çıkarsanarak Atatürk ve Cumhuriyet karşıtlığı ile maruf Fesli Kadir’e ait bilgiler de su yüzüne çıktı.
Ateşi boş olsun, Fesligil Kâdir’in Atatürk’e yönelik iftiralarla dolu ’Sanem Adam’ adlı kitabının yazarlarından olduğu da biliniyor.
İşin daha da ilginci, Fesli ’kırkaltılık’, bu kitabı yazdığı ellili yıllarda, Dr Rıza Nur’un manevi oğlu olması nedenli, Çiftçioğlu Atsız’a on bin liracık telif ücreti verdiğini açıklıyordu.
O yıllarda on bin lira çok para!
Bu süreçten yola çıkarak, kişinin Türk ulusçusu olabilmesi için ilk önce Türk soylu olması gibi bir belit yazmak gerekiyor, sanırım?!
Nüfus kağıdı Türklüğü; pekmez, şeker ve ırsi yasalar, bir şekilde, -aslına rücu- oluş ile sonuçlanıyor.
Ahmet Kutlu Ayyüce
Göktürkmen.