Çirkin ve zarafetten yoksun bazı kadınlar, gerektiği gibi övmesini bildiklerinden, ömür boyunca sevilmişlerdir. andre mauroıs
Filozof Sosyolog
Filozof Sosyolog
VİP ÜYE

Tabula Rasa: İnsan Zihninin Sessiz Başlangıcı

Yorum

Tabula Rasa: İnsan Zihninin Sessiz Başlangıcı

0

Yorum

2

Beğeni

0,0

Puan

35

Okunma

Tabula Rasa: İnsan Zihninin Sessiz Başlangıcı

Tabula Rasa: İnsan Zihninin Sessiz Başlangıcı

Değerli Okurlar, Bazen insan durur ve kendine şu soruyu sorar: “Ben, gerçekten kimim? Seçtiklerimin toplamı mı, yoksa bana öğretilenlerin bir sonucu mu?”
Bu soru, çağlar boyunca filozofların, sosyologların ve insanın kendisinin peşinden koştuğu en kadim sorulardan biridir. Ve bu sorunun tam merkezinde, sessiz ama güçlü bir kavram durur: Tabula Rasa.

Latince kökenli bu ifade, “boş levha” anlamına gelir. John Locke’un felsefesinde insan zihnini tarif etmek için kullandığı bu kavram, doğduğumuzda zihnimizin yazısız, işaretsiz ve tarafsız olduğunu söyler. Ne iyiyle geliyoruz dünyaya, ne de kötüyle. Ne doğruyu biliyoruz, ne de yanlışı. Sadece açık hâlde doğuyoruz, hayata, etkiye, iz bırakılmaya. İlk satırı aile yazar. Anne sesiyle, baba bakışıyla, evin diliyle. Sonra okul gelir; disiplin, başarı, kıyas. Sokak öğretir hayatta kalmayı. Toplum sınır çizer; “Bu olur, bu olmaz.” Zamanla biz, fark etmeden üzerimize yazılanları okumaya başlarız. Çoğu zaman o yazıyı kendi el yazımız sanırız. Oysa hayat, kalemi eline erken almıştır.

Tabula Rasa yalnızca felsefi bir iddia değildir; aynı zamanda sosyolojik bir gerçekliğe işaret eder. İnsan, boşlukta şekillenmez. Toplumun içinde doğar, kültürle büyür, normlarla çevrelenir. Kimliğimiz sandığımız şey, çoğu zaman bize sunulan seçeneklerin içinden seçilmiş olanlardır. “Ben buyum” dediğimiz yerde,
çoğu zaman “benden böyle olmam istendi” yazıyordur. Bugün bu kavramı yeniden düşünmemiz gereken bir çağdayız. Çünkü artık zihnimizi yalnızca aile ya da okul şekillendirmiyor. Dijital dünya, çok daha erken yaşta kalemi ele alıyor. Sosyal medya, algoritmalar, ekran dili. Yalan mı? Henüz kendi cümlesini kuramadan, zihnine binlerce cümle yerleştirilen çocuklar var. Boş levhalar artık çok kısa süre boş kalıyor. Belki de bu yüzden bu kadar yorgunuz. Çünkü bize ait olmayan cümleleri taşımaktan yorulduk.

Tabula Rasa aynı zamanda bir ihtimali de içinde taşır. Eğer zihin sonradan yazıldıysa,
yeniden yazmak da mümkündür. Bu kolay değildir. Çünkü silmek, yazmaktan daha zordur.
Ama fark etmek, silmenin ilk adımıdır. İnsan, bir gün durup “Bu düşünce bana mı ait?” diye sorduğunda,
levhanın üzerindeki ilk çatlak oluşur ve bazen en büyük özgürlük, yeni bir cümle yazmak değil;
eskisini artık taşımamaya karar vermektir.

Belki de insan, en çok sustuğu anda, kendine yeni bir başlangıç açar. Tabula Rasa, bize şunu fısıldar: “Kader sandığın şey, bazen yalnızca başkalarının kalemidir.” Hayat, o kalemi elinden bırakabildiğin gün, gerçekten seninle başlar.
-------------
Haberton.com ’da...

Paylaş:
2 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Tabula rasa: insan zihninin sessiz başlangıcı Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Tabula rasa: insan zihninin sessiz başlangıcı yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Tabula Rasa: İnsan Zihninin Sessiz Başlangıcı yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL