0
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
95
Okunma

Duygu ve Ruh.
Bedenimizin diri ve çekiciliği için ruhumuzun zinde ve sağlıklılığı elzemdir.
Birlikteliğimizin sağlam ve kalıcılığı için duygu dünyamızın da aynı amaç ve hedefte inançlı sarsılmaz olması da olmazsa olmazlardandır.
Bir insanın ruhu bedenini terk ettiğin andan itibaren,
Bedeni ne kadar çekici ve güzel olursa olsun kısa zaman sonra çürümeye yüz tutar,
Ne kadar vazgeçilmezimiz olsa da en nihayetinde ruhsuz beden varlığıyla varlığımıza yük olur her geçen zaman zarfında tahammül sınırlarımızı zorlar.
Ondandır ki insanlık tarihi boyunca ruhu bedenini terk edenleri inançlarına göre kültürler imha etme yöntemleri geliştirmiştir,
kimi inançlar kutsamış mumyalamış kimi inançlar toprağa gömmüş kimi inançlar yakarak kurtulmuş.
Bu tür yöntemler hayal etme sınırlarını bile zorlayacak derecede çeşitlendirilebilir.
Bazı inançlar ruhundan arınan bedenleri dağ başlarında doğaya terk etmişlerdir.
ez cümle ne kadar eşsiz güzellikte ne kadar erişilmez çekicilikte olursa olsun.
Ruhundan azade beden yük olur.
Nasıl ki beden varlığını ruha borçluysa.
Toplumlar topluluklar da birlikteliklerinin kalıcılığını duyguya dayandırmak zorunluluğundadır.
Aynı amaca aynı hedefe yönlendiren motive edecek duygudan yoksun toplumlar, medeniyetler yok olmaya tarihin çöplüğüne gömülmeye mahkum olurlar.! xkx