0
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
129
Okunma
Aile, insanın sığındığı en güvenli limandır. Ne var ki bazen bu limanda fırtınalar kopar, öfke ve kırgınlıklar kalpleri yorar. Kur’an-ı Kerim , tam bu noktada aile huzurunu korumak için ince bir ölçü koyar. Bakara Suresi 226-227 ayetleri, evlilikte yaşanan kırgınlıkların nasıl ele alınması gerektiğine dair bugün dahi geçerliliğini koruyan önemli mesajlar taşır.
Ayetlerde, eşine yaklaşmamaya yemin eden bir erkeğe dört aylık bir süre tanır; yani küslüğün, dargınlığın bir sınırı vardır. Bu süre içerisinde eşler düşünür, sakinleşir, hatayı ve doğruları tartar. Eğer barışma niyeti varsa Allah’ın merhameti onları kuşatır. Çünkü Yüce Kitap, “barışmak isteyenler için Allah bağışlayan ve merhamet edendir” buyurur.
Bu ilahi ölçü bize şunları öğretir:
Evlilik, bitmeyen küslüklerle değil; merhamet, diyalog ve affedicilikle ayakta durur.
Bugün aileler olarak en büyük hatamız beklide buradadır. Konuşmayı unutuyoruz. Sessiz cezalar veriyor, günlerce süren kırgınlıklarla eşimizi hizaya getirmeye çalışıyoruz. Halbuki Peygamber Efendimiz, “Sizin en hayırlınız, ailesine karşı en hayırlı olanınızdır” buyurarak, evdeki nezaket ve anlayışı kişiliğin gerçek ölçüsü saymıştır.
Ayetin ikinci mesajı ise şudur: Eğer evlilikte sorun onarılamıyor, barış çabası sonuç vermiyorsa; hak ve adalet çerçevesinde boşanmak bile devam eden bir huzursuzluktan daha hayırlı olabilir. Kur’an ne körü körüne devam etmeyi emreder, ne de kolayca vazgeçmeyi… Orta yol; yani ölçülü, adil ve merhametli bir yol önerir.
Peki biz nerede hata yapıyoruz?
-Öfkeyi terbiye etmeyi ihmal ediyoruz.
-Küslüğü uzatarak sevgiyi yıpratıyoruz.
-Her tartışmada üçüncü kişileri evliliğin içine çekiyoruz.
-Gururumuzu, aile saadetinin önüne koyuyoruz.
Unutmamak gerekir ki aileyi ayakta tutan güç sertlik değil, yumuşaklıktır.
Sonuç olarak; Bakara 226-227 bize bugün de aynı hakikatı fısıldıyor:
Eşler arasında küslüğün değil, konuşmanın; kırgınlığın değil, merhametin hüküm sürdüğü evler huzurun yuvasıdır.
Ve aile, iki insanın birbirini yenmeye çalıştığı bir arena değil; birbirini tamamladığı bir emanettir.
Fevzi GÜLTUNA
Kaynak:https//kuran diyanet gov.tr tefsir 226- 227
Kuran-i Kerim.org.
5.0
100% (1)