0
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
31
Okunma
Cennet cennet dedikleri...
Yunus Emre cennet cennet dedikleri üç beş huri dese de...Cemalüllah kıyas kabul etmese de...Cennette esmanın ürünü olsa da sınırlı da olsa hayal edilemez güzelliktedir...Cemalüllah sınırsız güzellikte tabiki...
Medine Devletinin toplumuyla günümüz devletlerinin insanını kıysa ettiğimizde dünya cenneti o devlet diyoruz...
Cennetin cennet olması için mantık deney ilim bilim derki acı olmamalı...Kötüler cennete giremeyeceği için hüzün olamayacak...Her özelliği cennetin İnsanı kamilliği farz kılıyor...Namaz kılanlardan ol...Darlığa sabırdır şehitlik...Sabır-şükür Rabçılıktır...kamilliktir...Hz Eyyub sabretti...yani kusurlu benim Rab değil dedi...Sabır suçu nefsine vermendir şükür nefsine vermemendir hüneri...Başarıyı...Sınırsız kendinden gayrıya sınır koyar...Sınır koymazsa sınırsızlık Rabba has olamaz...genelin özelliği olur...Cennet dünyadan kat kat güzeldir...ödül için en sevdiklerimizden tasadduk ettik.Nefsimizi engelledik...engellemezdik ."Ben yaşamadım kızım yaşasın"mantığı varya...cehennemlik eder...Cennetin güzelliğini Yunus Emre küçümser ama Rabbı kazanmak amacı.Rabbı kazanmak içinse her eylemin halin duygun düşüncek kıymetli nefsi kazanmak razı etmekse amaç namaz bile zehirdir...
Dünya hayatı oyun mu evet...cennete aday olma oyunu bu...Cennetliklerin vasıfları var o vasıfları elde etmek için çile hanelere girmiş evliyalar...Islah olma işi bu oyun...
﴾Ankebut/64﴿ (Oysa onların tek gerçek kabul ettikleri) bu dünya hayatı hakikatte sadece bir oyun ve eğlenceden ibarettir; âhiret yurduna gelince işte asıl hayat odur; keşke bunu bilselerdi!
24/56:Namazı kılın; zekâtı verin; Peygamber’e itaat edin ki merhamet göresiniz.Merhametsizler cennete giremeyecek ister mezhebi için merhametsizlik yapsın...Rabçılıksa Rab içinse son çareyse..."öldür"Habil öldürmem demişti ve ölmüştü...sömürmek için öldürenle sömürüyü yok etmek için adillik ilke esaslı bir hayat için öldüren bir mi...Ayete göre namaz kılmamak zalimlik zekat vermemek de peygamberi örnek görmemek de zalimlik...Kolay mı sabır...Kolay mı şükür...Kolay mı latife kulluk Kolaymı Kahhara kulolmak...Cennete aday her insan ama bitkilerle hayvanlarla örtüşüyor ahlakı örtüşsün aa süreli örtüşsün eşref-i mahlukatlık ahlakta da peygamberleri örnek almayı ve cennete adaylıkta yol katetmeyi gerektirir...Adillik esaslı çünkü varlık..
Esma esaslı çünkü varlık...Ölçü Allah onunla ötümeli ahlakın ki cemalüllahı görmeyi hakkedesin ve namazın miraç ola..
Süreli de olsa ehven-i şer olduğunda ahlakımız hayvan ahlakıyla örtüşür...Irakta suriyede ne zalimlikler yaşandı...Hayvanlar alemindeki blgeselleri aratmaz...petrol kavgaları...şimdi de NTE kavgaları var...Hirisdiyan dünyasına doğu Akdeniz lazım İsrail kimki Çinden Rustan Doğu Akdenizi korusun.İş ehline verildi bile.Yeni dünya oluştu...
Yarış halindesin ey insan ey inanan insan inanmakla yetinme inacın hakkını ver...cennete centten yer kapmaya...cennette de eşitlik yok...
﴾Münafikun/9﴿ Ey iman edenler! Mallarınız da çocuklarınız da sizi Allah’ı anmaktan alıkoymasın. Bunu yapanlar mutlaka hüsrana uğramışlardır.
﴾10﴿ Her birinize ölüm gelip, “Rabbim! Ne olur bana azıcık daha süre tanısan da gönüllü yardımlarda bulunsam ve iyi kişilerden olsam!” diye yalvarmadan önce size verdiğimiz rızıklardan başkaları için de harcayın.
﴾11﴿ Allah, eceli gelince hiç kimsenin ölümünü ertelemez. Allah yapıp ettiklerinizden tamamen haberdardır.
Tefsir
Kur’an’da, yer yer dünyaya aşırı düşkünlük göstermenin tehlikelerine ve dünya hayatının varlık sebebi olan sınavın icaplarından olarak insana bazı şeylerin câzip gösterildiğine sık sık değinilir. 9. âyetten açıkça anlaşıldığı üzere burada kişiye yüklenen ödev, onun ailesiyle ilgilenmemesi, kazanç sağlayıcı işlerle meşgul olmaması değil, hayatın tabii akışı içinde ve insanın doğasının bir gereği olarak zaten gösterilmekte olan bu ilgi ve meşguliyetin, hayatın gerçek anlamını unutturacak ve Allah’a kul olma bilincini yitirmeye sebep olacak bir sapmaya yol açmamasıdır (ayrıca bk. Âl-i İmrân 3/14; Enfâl 8/28; Sebe’ 34/37; Tegābün 64/14). İnsan kendisini dünya telâşının anaforuna kaptırırsa, âhiret için bir şeyler yapmak gerektiğine inansa bile, henüz önünde uzun bir ömür bulunduğunu düşünüp varlık amacına ilişkin görevlerini ileriye erteleme gibi yanılgılara kapılır. Değişmez gerçek olan ölümle yüz yüze geldiği zaman ise kendisine ek süre verilmesi için yalvarır. Ama sınav süresi dolmuş, artık sıra değerlendirmeye gelmiştir (bu konuda benzer bir tasvir için bk. Mü’minûn 23/99-100; “ecel” hakkında bk. En‘âm 6/2; A‘râf 7/34). 7. âyette münafıkların başkaları için ve Allah yolunda yapılan harcamalar (infak) konusundaki hasis tutumları kınanmıştı; burada ise insanı lâyık olduğu yerde tutacak olan iki temel davranışa vurgu yapılmaktadır: 1. Allah’ı anmayı yani O’nun kulu olduğunu unutmamak, 2. Sahip olduğu imkânları gönüllü olarak başkalarıyla paylaşmaya çalışmak. İnsanî değerler bakımından düşük düzeyde olan bireyler ve toplumlar, başkalarından ne koparabilecekleri, bu açıdan yüksek düzeyde olanlar ise başkalarına ne verebilecekleri üzerinde yoğunlaşırlar. İnsanlık tarihindeki çekişmelerin ve geliştirilen sosyal düzenlerin özü de bu iki noktadan bağımsız değildir (infak hakkında bk. Bakara 2/245, 254, 261).Kaynak: Kur’an Yolu Tefsiri Cilt: 5 Sayfa: 366
Allahın ahlakıyla ahlaklan ne hayvan ne bitki ne melek ne şeytan ahlakıyla yetin...Cemalüllah isteyeceksin...Allahın ilmiyle örtüş...Esmasyla örtüş...Toprak değilsin...akıllısın...maddi iki göz var Bir de manevi göz sayılan akıl var...Akıl derki cemalüllah isteyen Allahın ahlakıyla ahlaklansın...Allah peygamberimiz Hz Muhammedi örnek alan ve Hz Allahın ahlakını ölçü alan ve sınırsız ilmi barındıran Kur’aniyle ilimlenenlerden eyleye...