Alçak ruhlu olanlar para arar, yüksek ruhlu olanlar ise saadet arar. ostrovski
muhammed1347
muhammed1347

Üçüncü şart

Yorum

Üçüncü şart

0

Yorum

1

Beğeni

0,0

Puan

148

Okunma

Üçüncü şart

Üçüncü şart


Üçüncü şart:

İki ermiş, birisi uzun, birisi kısa Mustafa’nın rüyasına girdiler,
Uzun ermiş ona dedi:
Nedir dileğin, söyle? isediğini ne olursa sana veririz.
Mustafa kafasını kaşıdı ve her gün artan fiyatları düşünüp "Acaba fiyatların düşürlmesini mi istesem?" diye, kendi kendine mırıldandı. Sonra aldığı maaşın geçimini sağlamadığını düşünüp, "maaşımın artırılmasını mı dilesem?" diye, aklından geçtı.
En son da kızı Esra ıçin sıfır bir araba düşündü ama kısa ermiş hemen onun aklından geçeni farkedip dedi:
- hayır araba olmaz onun ötv’si var, şusu var, busu var.
Mustafa’nın düşünme, taşınma işi çok uzun sürdü. İki ermiş de durumdan sıkılmışlardı. Uzun ermiş söyledi: "Lütfen ecele et, işimiz gücümüz var, sırada gireceğimiz başka rüyalar da var.
Mustafa dedi:
- joker hakkımı kullanıp eşimden sorabilir miyim?
- olur, o zaman şimdi biz gidiyoruz, yarın tekrar rüyana geleceğiz.


Esra ısrarla babasından araba dilemsini istedi. Ama annesi "hayır olmaz, arabanın ötv’si var, şusu var, busu var" diye, araya girdi. Sonra Mustafa’ya dönüp dedi:
- canım, istiyorsan bari doğru düzgün birşey istesene. Fiyatların düşüşüyle, maaşının artışıyla bizim sorunlarımız bitmez.
- peki ne isteyelim sence?
- görüyrorsun bir tane adamakıllı muhlifet lideri yoktur. Ermişlerden sağlam bir muhalifit lideri iste.

Gece yarısı ermişler sözlerini tutup tekrar Mustafa’nın rüyasına geldiler ve uzun ermiş sordu:
- peki kararını verdin mi, ne istiyorsun?
- hocam biz bir tane sağlam muhalifet lideri istiyoruz?
Ermişler dil, dudaklarını büzdüler ve "hum, hum" dediler ve sonra uzun ermiş "ama bu iş biraz zor olur" diye, Mustafa’ya konuştu.
Mustafa sordu:
- peki olur mu?
- olur. Marmara denizinde bir deniz kızı yaşıyor. Sizin prenslerden biri onunla evlenirse eğer, o deniz kızı istediğiniz muhalifet liderini sizin için doğur.
- ama ben nereden prens bulacağım, nasil da onu deniz kızıyla evlenmeye ikna edeceğim? Kardeşim bu tür işler bizim haddimizi aşar.
- yapabilirsiniz Mustafa. Sen ve eşin kırk gün, kırk gece nankörlük yapmayıp hep şükredin. Ondan sonra o prens kendi kendiliğinden bulunur.

Mustafa ve eşi kırk gün, kırk gece nankörlük yapmayıp hep şükrettiler ama hiç bir prens, deniz kızıyla evlenmek için Marmara denizine gitmedi. Kimisi evlenmekten kaçtı, kimise de deniz kızıyla evelnip gelecekte doğan çocuk nasıl bir yaratık olacağından endişelendi ve ileri adım atmadı. Ama sonunda yaşlı bir prens kalkıp dedi:
"kimse gitmezse, ben giderim"

Yaşlı prensle deniz kızı evlendiler. Ama ayalr geçmesine rağman deniz kızının göbeği ufacık bile şişmedi ve dokuz ay bitti de çocuk falandan da haber çıkmadı.

Uzun ermiş, kısa ermişe dedi:
"Ne dersin? bu gece Mustafa’nın rüyasına gidelim mi? Gidip bir soralım nasıl oldu? İsteğine kavuştu mu?



Mustafa dedi:
- evet efendim o ikisi evelendiler ama maalesef çocuk olmadı.
Uzun ermiş sordu:
- nasıl yanı çocuk olmadı? neden?
- hocam söylemeye utanıyorum.
- utanma Mustafa, bizler ermişleriz. Ne olursa olsun biz dinleriz.
- hocam, bizim yaşlı prensin aleti küçükmüş. Deniz kızını döllendiremiyor.
- sorun değil canım, onu da hallederiz.
- gerçekten mi?
- evet ama bunun için üç şartımız var.
- nedir bu üç şart?
- birinci, her yerde hep "ekonomi iyidir"diye, söyleyeceksin. İkinci şartımız, "boş ver evdi, sorun olmaz" diye, eşinin ve kızının yanında sürekli osurmayacaksın. Sonuncu da
"papa iznik’te ayıin yapacak"
- tamam, oturp durup ’ekonomi iyidir’ diye, bağırırım. Evde de osurmayı bırakırım ama ermiş kardeş, ben papanın İznik’te ayin yapmasını nasıl saglayabilirim?
- sizin topraklarda büyü var canım. Büyü buzulursa o da olur. Şimdi sana bir dua öğreteceğiz. O dua, büyünü etkisiz hale getirir.
- peki ben o duayla ne yapacağım.
- duanı bir kağıt üzerine yaz, sonra gidip bir anıt bul, yazdığın duanı anıtta her hangi bir deliğe sok. Bak! Anıt, ne kadar büyük olursa dua da bir o kadar etkileyici olur.

Mustafa gecenin köründe gizlice Anıtkabir’e girdi. Kağıt üzerine yazdığı duanı Anıtkabir’de bulduğu bir deliğe soktu. Dua yerini bulmuştu, Mustafa ekonomiden memnundu ve artık evde de osurmuyordu. Geriye kalan sadece beklemekti.

Büyünün bozulması çok uzun sürmedi. Papa iznik’te ayin yaptı ve ardından da yaşlı prensin aleti büyüdü. Sonunda deniz kızı, prensten hamile kaldı ve dokuz ay sonra bir erkek çocuğu doğdu. Çocuk doğar doğmaz dedi:

"Ben Allah’ın kuluyum. O bana kitap vermedi ama ben herşeyi defterimde not aldım ve beni mahalifet lideri yaptı. Ben, gençlerin aldığı ilk sıfır arabaya ötv almayacağım."


Paylaş:
1 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Üçüncü şart Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Üçüncü şart yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Üçüncü şart yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL