0
Yorum
3
Beğeni
0,0
Puan
326
Okunma
Bu Yazıya Neden Başladım?
“Yeter” dizisini izlediğimde, sadece bir karakteri değil; toplumda sessizce acı çeken birçok insanın hikâyesini gördüm. Doktor Yekta’nın dışarıdan kusursuz görünen hayatının ardındaki karanlık, bana sosyal medyada her gün karşıma çıkan narsist ilişkileri, psikolojik şiddeti ve görünmeyen yaraları hatırlattı. Çevremde, toplumda ve paylaşılan hikâyelerde aynı acıyı, aynı döngüyü tekrar tekrar görüyordum.
Bu yüzden bu yazıyı kaleme almak istedim. Çünkü bazen bir yazı, bir insanın yaşadığını adlandırmasına; bazen de ilk kez “yalnız değilim” demesine vesile olabilir.
Toplum kusursuz görünenleri alkışlar; kimse bilmez, bazı kusursuzlukların gölgesinde en derin karanlıklar büyür. Çünkü bazı parıltılar, karanlığı saklamak için yanar.
Bazı insanlar vardır… Dışarıdan bir doktor kadar saygıdeğer, bir avukat kadar düzgün, bir beyefendi kadar kibar görünürler. Tıpkı “Yeter” dizisindeki ünlü cerrah Doktor Yekta Harmanlı gibi. Herkes onu alkışlarken, evine giren insanlar korkudan nefes alamaz.
Bu sadece bir dizinin hikâyesi değil; toplumun gerçeği.
Bir Narsistin Doğuşu: Gölgede Büyüyen Çocuk
Hiçbir çocuk narsist doğmaz. Bir insanı narsiste dönüştüren; çocuklukta aldığı yaralar, duyamadığı sevgiler, taşıyamadığı duygular ve üzerine yüklenen ağır beklentilerdir.
Bazı çocuklar aşırı eleştirilerek büyür.
Bazıları aşırı övülerek, adeta bir tahtın üzerine oturtulur.
Bazıları anne-baba kavgalarının ortasında “yük” gibi hisseder.
Bazıları anne-baba ayrılığıyla, kendini değersiz sanarak büyür.
Bazıları ise duygu yerine mükemmel olmayı öğrenir.
Zihne şu cümle yerleşir:
“Kimse seni olduğun gibi sevmez. Bu yüzden kusursuz görünmelisin.”
Ve narsistlik böyle doğar: kırılmış bir çocuk, yetişkin bedenine saklanır.
Narsistin En Büyük Maskesi: Mükemmeliyet
Narsist, hayatta kalmak için bir benlik inşa eder. Bu benlik:
Kusursuzdur,
Eleştirilmez,
Her zaman haklıdır,
Güçlü görünür,
Hata kabul etmez.
Mükemmeliyet, narsistin zırhıdır; kusursuzluk görüntüsü ise bir savaş taktiği.
Dışarıdan herkes ona hayran olur. O “parlayan insan”, içeride paramparçadır.
Eşyaları askeri düzenle dizer… Ama kendi ruhundaki kaosu asla düzenleyemez
Toplumun İçindeki Farklı Makyajlı Narsistler
Narsist sadece bir doktor değildir. Farklı mesleklerin ardına saklanabilirler:
Bir öğretmen, sınıfta melek gibi; evde çocuğunu susturamayacak kadar baskıcı olabilir.
Bir avukat, mahkemede adalet dağıtırken, evinde eşine adaletsizliğin en keskinini yaşatabilir.
Bir bilim insanı, insanlığa hizmet ederken, ailesinin ruhunu tüketebilir.
Bir yönetici, çalışanlarına ilham verirken, partnerini değersizleştirebilir.
Çünkü narsistliği belirleyen şey meslek değil, kişilik yapılanmasıdır. Ve bazıları güç ellerine geçtiğinde daha da tehlikeli olur.
Tıpkı Doktor Yekta gibi… Toplumun gözünde “başarılı bir cerrah”, kapı kapandığında “duygusal bir işkenceci.”
Not: Sadece erkekler değil, kadınlar da narsisttir. Yöntemler farklı olabilir ama temel yapı aynıdır.
İlişkilerde Tehlikeli Dönüşüm
Bir narsistin partneri önce göğe çıkarılır… Sonra aynı yükseklikten yere fırlatılır.
Sevgi bir ödül,
Sessizlik bir cezaya,
Güven bir illüzyona,
Kontrol bir nefes borusuna dönüşür.
Şiddet sadece yumrukla olmaz. Bazen bir bakış, bir susuş, küçücük bir cümle bile insanın kemiklerini kırar.
En acısı şudur:
Dışarıdaki herkes onu iyi bilir. Evdeki herkes ondan korkar.
Neden Tehlikelidirler?
Çünkü sınır tanımazlar. Duyguları öngörülemezdir.
Bugün sizi korur, yarın suçlar. Bugün güler, ertesi gün kapıyı yüzünüze çarpar. Bugün sever, yarın hiç tanımıyormuş gibi davranır.
Kontrolsüz bir narsist:
Duygusal şiddet,
Psikolojik baskı,
Manipülasyon,
Ekonomik kısıtlama,
Sosyal izolasyon
uygulamaya başlar.
Aile Yapısı Bunları Tetikler mi?
Evet. Özellikle:
Aşırı beklenti yükleyen ebeveynler
Sürekli eleştiri altında büyütülen çocuklar
Aşırı şımartma
Anne-baba ayrılığı
Duygusal ihmal
Aşırı koruyuculuk
Sınır konulmayan çocukluk
Bu davranışların temeli burada atılır. Narsist yetişkin aslında “sen yetmiyorsun” duygusuyla yetiştirilmiş bir çocuktur.
Toplumun Alkışladığı Kusursuz İnsan
Narsistler kalabalıkların içinde büyür:
İlgi isterler,
Onay isterler,
Beğeni isterler,
Güç isterler.
Ama aslında tek bir şey isterler:
İçlerindeki boşluğu unutmak.
Ne yazık ki bu boşluk en çok eşlerine ve çocuklarına zarar verir.
Son Söz:
Kırılmış Bir Çocuk Yetişkinleri Yaralıyor
Bir narsisti değiştirmek kolay değildir. Çünkü kabullenmezler.
Ama mağdurun kendini koruması mümkündür. Sınır koymak mümkündür. Gerçeği görmek mümkündür.
“Narsist davranışların arkasında çocukluk travmaları, özgüven eksikliği ve kontrol ihtiyacı vardır.”
Ve unutma:
Narsist büyüyememiş bir çocuktur; ama mağdur, kendini koruduğunda yeniden doğan kadındır.
Remziye Çelik