0
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
84
Okunma
Zümrüd-ü Anka ve Gül Gönüllü Çocuklar
Bir varmış, bir yokmuş…
Uzak diyarların en yüksek Kaf Dağı’nın zirvesinde, gökyüzüne kanat çırpan bir kuş yaşarmış.
Bu kuş öyle bilgeymiş ki, bütün kuşlar ona inanırmış: Zümrüd-ü Anka.
Tüyleri gökkuşağı gibi ışıldar, gözleri yıldızlar kadar parlakmış.
Kalbi o kadar büyükmüş ki, yalnızca gül gönüllü çocukların dileklerini duyarmış.
Çünkü gül gönüllü olmak demek; kalbinde sevgi, dilinde tatlı söz, gözlerinde umut taşımak demekmiş.
Bir gün köydeki çocuklar, ellerinde küçük güllerle dağın eteklerine çıkmışlar.
“Ey Zümrüd-ü Anka, bize masalların sırrını öğret!” diye seslenmişler.
Kuş kanatlarını açmış, gökyüzünü mor ve altın renklerle boyamış.
Sonra çocuklara şöyle demiş:
“Masallar, kalbinizdeki güller gibi açar. Sevgiyle dinlerseniz, her masal bir ışık olur.”
Çocuklar güllerini kuşa uzatmış.
Zümrüd-ü Anka her gülü kanatlarının arasına koymuş, sonra gökyüzüne doğru uçmuş.
O anda gökyüzünden binlerce küçük ışık düşmüş; her biri bir masal olmuş.
O günden sonra köydeki her çocuk, kalbinde bir masal taşıyarak büyümüş.
Ve ne zaman bir masal anlatsalar, gökyüzünde Zümrüd-ü Anka’nın kanat sesleri duyulurmuş.
Sevgiyle dinleyen her çocuk, kendi kalbinde bir masal saklar.
Gül gönüllü olmak, masalların kapısını açan anahtardır.
Seslendiren
Video
Aynur AVCI
Aynur’dan Masallar
5.0
100% (1)