1
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
113
Okunma

HAYATIN ANLAMI
Şafak sökmeden uyanıyorum her zamanki gibi. Biraz roman okuyorum, biraz satranç oynuyorum. İyi geliyor bana.
Ruhumun tesellisi bunlar.
Herkesin farklı tutkuları vardır. Benim de tutkularım arasında bunlar var.
Kahvaltı masasını hazırlıyorum. Yavaş yavaş şafak sökmeye , gün ışımaya başlıyor.
Evde herkes uyuyor. Gürültü yapmadan kahvaltı yapıp beslenme çantamı hazırlıyorum. Hazırlamak zorundayım, dışardan yemek yediğim zaman rahatsız oluyorum . Besin alerjilerim var çünkü.
Beş altı öğretmeniz okulda. Hepsi de benim gibi, öğle arası okulda öğretmenler odasında toplanıp yemeklerimizi birlikte yiyoruz.
Kim ne getirdiyse, bir anda Halil İbrahim sofrasına dönüşüyor masamız.
Her sabah böyle hazırlık yaparken gülümsüyorum.
Ana sınıfı öğrencileri gibiyiz.
Hepimizin elinde beslenme çantaları yola çıkıyoruz.
Servis minibüsümüz bizi yollardan toplarken , şehir hala uykuda oluyor.
Tek tük hareketlenmeler ile günün ilk ışıkları kendini gösteriyor.
Akçaköyü geçer geçmez dağları tırmanmaya başlıyoruz.
Yollar bitmeyen rampalar ile dolu.
Tırmanma biter bitmez dağların kenarındaki yollardan hızlı bir inişe geçiyor arabamız.
Yollar ,tırlar ve kamyonlar ile dolu.
Onlar sanki “bu yollar bize ait !” der gibi birbirleri ile yarış halindeler.
Virajlı yollarda sollama yasağına uymayıp sürekli birbirlerini geçmeye çalışıyorlar.
Bizim araba da bazen onların rüzgarına kapılıyor.
“Yüreğim ağzıma gelmiyor!” desem yalan olur.
Düz ovaya inince , bizden de erken uyanıp tarlalarda soğan ve patates toplayan ırgatları görüyoruz.
“Daha saat sabahın sekizi !” diyorum.”Soğuk ki hava ! Ahh!!” diyorum içimden.
Duygulanıyorum.
Kırk yıl da geçse aradan o hüzünlü geçmişi unutamıyorum.
Beni ben yapan, bir lokma ekmeğe muhtaç olmamak için ırgatlık yaptığımız ,bu hayata tutunmamı sağlayan o günleri hatırlıyorum aniden.
Burnumun direği sızlıyor.
“ Çalışın! Çalışmak ayıp değil! Bravo size! “ diyorum. Takdir ederek izliyorum onları.
Yüreğimle seviyorum onları!Hissetsinler istiyorum.
“Benim gibi onların da yolu güzelliklere açılsın !”diye dualar ederek yolu izlemeye devam ediyorum.
Yaklaşık kırk dakika böyle yolları ve yollarda olanları izleyerek geçiyor.
Servisimiz okulun önünde durur durmaz miniminicik öğrenciler , her zaman ki gibi koşarak karşılamaya geliyorlar.
Farklı bir mutluluk!
Farklı bir haz bu!
İyi ki öğretmen olmuşum.
İyi ki yolum bu dağlar arasından geçerek ulaştığım Tatarlı kasabasına düşmüş.
Hayatımın anlamı öğretmenlik imiş meğer!
Bu ülkede biz kız çocuklarının varlığı ,Mustafa Kemal Atatürk gibi bir lider sayesinde değer kazandı. Birey olduk , haklarımız olduğunu anladık. Okuduk ve toplum içinde çalışma hayatında yerimizi aldık.
Onun için her sabah okulumuzun bahçesinde bize gülümseyen büstüne saygıyla gözlerim ile selam vererek içeriye giriyorum.
Onun bu ülke için ve bizler için verdiği mücadeleleri kitaplar almaz.
Ona saygımız sonsuza kadar devam edecek!
Sizler de hayatınızın anlamını bulup tadını çıkarmaya çalışın benim gibi!
Selametle!
08.11.2025
Tülay Sarıcabağlı Şimşek
5.0
100% (1)