0
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
168
Okunma

Bazen bir beyaz gül gibi hissediyorum kendimi.
Sessiz, sade, ama içi karmakarışık.
Ne anlatmak istiyorum tam, ne de sustuklarımı birine açıklayabiliyorum.
Beyazın huzuru var üstümde, ama içinde bir yorgunluk da taşıyor sanki.
Temiz kalmaya çalışmanın yorgunluğu bu.
Hiçbir şeye bulaşmadan yaşamak isterken, her şeyin tam ortasında kalmak…
İnsan bir noktada anlıyor;
herkesin görmek istediği biri var sen de,
ama sen, kimsenin fark etmediği tarafında yaşıyorsun kendinin.
Ben o gizli tarafımda kalmayı öğrendim.
Orada ne gürültü var ne beklenti.
Sadece ben varım, biraz kırık, biraz güçlü hâlimle.
Beyaz gülü severim, çünkü o da sessizliğiyle anlatır.
Güzelliğini kanıtlamaya çalışmaz,
ama bakan bilir, orada başka bir zarafet vardır.
Ben de artık anlatmıyorum kendimi.
Kimse anlamasa da olur.
Beyaz gül gibi susuyorum,
ama sessizliğimin içinde koca bir dünya büyüyor.
Kırıldım mı?
Evet, hem de defalarca.
Ama kırıldıkça kök saldım.
Artık toprağımdan utanmıyorum,
çünkü ne varsa, oradan doğuyor.
Ve biliyor musun?
Ben artık biri için değil, kendim için çiçek açıyorum.
Kimse fark etmese de olur,
çünkü ben fark ettim:
Kendine dönen her kalp,
en sonunda beyaz bir gül olur.
Vesselâm...
Esma Canyurt
5.0
100% (1)