Tüketici Kadın – Üretici Erkek Paradoksu

Kadının Estetik Bilgisi, Erkeğin Sermaye Gücüyle Markaya Dönüşüyor

Giriş:
Modern kapitalist sistemin temel dinamiklerinden biri, tüketici profili ile üretici kimliği arasındaki ilişkilerdir. Özellikle kozmetik, moda ve kişisel bakım gibi sektörlerde bu ilişki dikkat çekici bir çelişki barındırıyor:
Kadınlar en çok tüketen, şekillendiren, talep oluşturan tarafken; üretim, sistem kurma ve markalaşma erkeklerin tekelinde.

1. Kadının Bilgisi, Estetiği ve Talebi
- Kadın; duyusal farkındalık, renk algısı, estetik beğeni ve ürünü deneyimleme becerisiyle sektörleri kavramsal olarak şekillendiriyor.
- Parfümden kıyafete, cilt bakımından dekorasyona kadar kadın, ürünün ruhunu ve biçimini belirliyor.
- Sektörü yönlendiren ‘arz’ değil, ‘talep’ ise; o talebin adresi kadın.

2. Üreten Kim?
- Moda sektöründe:
- Chanel: Karl Lagerfeld
- Zara: Amancio Ortega
- Gucci: Guccio Gucci
- Armani, Versace, Dior, Ralph Lauren… Hepsi erkek.

- Kozmetikte:
- Estée Lauder (nadiren kadın çıkışı olsa da), yönetimi ve büyümesi yine erkeklerce domine edildi.
L’Oréal, Maybelline, Nivea, Revlon, Procter & Gamble gibi devler, erkek CEO’lar ve ekiplerle büyüdü.

3. Neden Bu Çelişki Var?
- Sistem kurma refleksi: Kadın, bireysel tüketim ve uygulama noktasında güçlü; ancak bunu kurumsallaştırma ve büyütme konusunda ekonomik ve sosyolojik bariyerlerle karşılaşıyor.
- Sermayeye erişim sorunu: Tarihsel olarak erkekler daha erken sermaye biriktirme fırsatına sahipti.
- Toplumsal rol dağılımı: Kadının üretimi emek yoğun; erkeğin üretimi sistematik. Dolayısıyla paraya dönüşme süreci erkeğin lehine işliyor.

4. Tüketici Kadının Gücü Nerede Kayboluyor?
Kadınlar bu sektörlerde:
- En çok tüketen,
- En çok deneyimleyen,
- En çok yönlendiren,
- En çok içerik üreten (sosyal medya dahil),
ama en az kazanan ve en az yöneten oluyorlar.

5. Yeni Nesil Kadın Girişimciler Yeterli mi?
- Orta ve küçük ölçekli birçok kadın girişimci elbette var.
- Ancak global markalaşma, zincirleşme ve milyar dolarlık sistemler kurma hâlâ erkeklerin alanı.
- Bu durum, kadının üretici gücünün “marka”ya değil, “alışverişe” kanalize edildiğini gösteriyor.

Sonuç: Bir Sektörün Anatomisi
“Tüketici Kadın – Üretici Erkek Paradoksu”, sadece iş dünyasında değil, toplumsal yapının görünmeyen cinsiyet kodlarını da ortaya koyuyor.
Kadın sektörü doğuruyor; erkek onu büyütüp pazarlıyor. Kadın tüketimiyle sistemi besliyor, erkek üretimiyle onu yönlendiriyor.

Çözüm Önerisi:
- Kadınların sadece tüketici değil, sistem kurucu girişimci olmaları desteklenmeli.
- Kurumsal eğitim ve finansal özgürlük, kadınların da üretici kimliklerini büyütecek zemin olmalı.
- Sosyal farkındalıkla, kadının bilgisi ve duygusu, ekonomik bir başarıya dönüşmeli.