0
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
129
Okunma

SU SORUNU.
Hayatta kalmak için en temel gereksinimlerimiz arasında su bulunuyor. Dünyanın birçok yerinde insanlar içecek ya da yemek yapacak su bulamıyor. Doğada ise seller ve su taşkınları sebebiyle birçok ev yok oluyor. Yani şu anda dünyadaki dengeler, olması gerekenden çok farklı işliyor. Afrika ülkelerinde çok uzun senelerdir mücadele edilen su kıtlığı, artık Orta Doğu ülkelerinde de görülüyor.
Bir yandan da yakın gelecekte su kıtlığı olması beklenen ülkeler bulunuyor. Dolayısı ile su sorunları ve çözüm yolları tüm dünya tarafından araştırılıyor. Su kıtlığı nedenleri arasında pek çok sebep bulunuyor. Su kıtlığı sonuçları ise tüm dünya tarafından endişe ile izleniyor. Siz de su kıtlığına neler sebep olur merak ediyor ve engellemek için neler yapılabileceğini sorguluyorsanız, yazımızdan faydalanabilirsiniz.
Türkiye’de su kıtlığı olacak mı ya da dünyadaki su sorunları nelerdir gibi çok merak edilen soruları yanıtlıyoruz.
Su Kıtlığı Nedir?
Su kıtlığı nedir ve su kıtlığı neden olur soruları birçok ülkenin ve bireyin gündeminde yer alıyor. 80 ülke, şu an su sıkıntısı çekiyor. Dünyanın %70’inin sularla kaplı olması, birçok kişi tarafından su kıtlığı konusunun hafife alınmasına neden oluyor. Ancak insanların ve hayvanların yararlanabileceği tatlı suyun oranı %70’lik oranın sadece %2,5’ine tekabül ediyor.
Peki su kıtlığı nedir? Suyun tüm canlıların ihtiyacına yetemeyecek oranda azalması, su kıtlığı olarak karşılık buluyor. Su sorunu öncelikli olarak çevresel anlamda sorunlar yaratsa da aslında sosyal ve ekonomik açılarda da yadsınamaz derecede önemli.
Dünya Ekonomik Forumu 2014 senesinde bir rapor sundu. Bu rapora göre dünyayı tehdit eden öncelikli risk faktörlerinden biri su. Dolayısı ile tatlı su kaynaklarının sürdürülebilirliği artık tüm dünyanın sorunu. Ekonomik sürdürülebilirlik, sosyal sürdürülebilirlik ve çevresel sürdürülebilirlik, su kıtlığı ile doğrudan bir etkileşim içinde. Su kıtlığı ile ilgili bilgiler her geçen gün daha sistemli biçimde analiz ediliyor ve kamuoyu ile paylaşılıyor. Çünkü bu kıtlığın önüne geçmek için bireylerin farkındalığına ihtiyaç duyuluyor.