Dostlarımızın bize gösterdiği sevgiyi abartmamız, duyduğumuz minnetten değil, takdire ve sevilmeye ne kadar layık olduğumuzu herkese göstermek içindir. la rochefaucauld
Koray Kzlcan
Koray Kzlcan

3-Sesin Ölüsü/Aleksitimi

Yorum

3-Sesin Ölüsü/Aleksitimi

2

Yorum

6

Beğeni

0,0

Puan

230

Okunma

3-Sesin Ölüsü/Aleksitimi

Ellerini yıkayıp, bir kenara çekiliyor zaman.Yüzüm
den dökülen gözlerim sessizce izliyor onu.Belki küçümsüyor ona olan bakışlarımı belki de gözlerimin içine baka baka "Beni hafife almanın cezasını çekiyorsun" diyor, duymasamda hissediyorum,
anlıyorum ne demek istediğini.Herkes gibi, ben de onun gözlerinde diğerlerindendim, oysa bu gerçek
ligi görmezden gelmek demek, kendini kandırmak demekmiş...
Zamanın,en sadık seyircisi olup çıkmıştım.
Zaman,bir insanın nasıl yok edildiğini ve bir insandan nasıl bir canavar yaratıldığını farklı senaryolarla kurgulayıp,her defasında aynı vicdansızlıkla seyrettiriyordu bana.Babamın bu döngüde taviz
verdiği her kavram,annemi daha da cesaretlen diriyordu.Evimizin içinde birbirine yabancı olan yüzler yaşıyordu sanki.Kimse kimsenin gölgesine dahi bakmı
yordu.Birbirimize olan seslenişlerimiz bile vücut dilin
de ses arıyordu kendine.Hatta bazen o seslenişlerin koşarak duvara kafa attığına şahit oluyordum.Her gün eksiliyordum ,iyileşmesi imkansız yaralar açılıyordu içimde.Bu yaralarla büyümeye mecbur bırakılmıştım.
Bir kaç sene daha ağrısı dinmedi bu yaraların,ölüsü olduğum bir sesle konuşmaya başladığımda, etrafımda beni sesimden tanıyacak,anlayacak kimse kalmamıştı.Bir ölüyü, hem de sessiz bir ölüyü, kim niye tanısın,neden anlamak istesin ki...Kimse de tanımayacaktı zaten ,anlamayacaktı da...
Değişen hiç bir şey yoktu hayatımda.Günden güne duyarsızlaşıyordum etrafımda olup bitenlere.Hiç bir şeye tepki vermeyen kocaman bir yığın gibi hissediyor dum kendimi.
Okuldaki arkadaşlarım tozu dumana katıp oyunlar oynarken; ben,acaba "çocukluğumda daha ne kadar azalabilirdim"in sorgusunu yapıyordum kendimle."Bana ne olacak"sorusuyla,aklımı ele
geçiren"hiçlik duygusu"arasında geçen günlerimin ardından çaresizce bakıyordum ve bu çaresizliği tanımlayamadığımı annem ve ben hariç herkes farketmişti. Üzüldüğüm bir çok şeyi,üzgünlüğün ne
olduğunu bildiğim halde ifade edemiyor,acı duyduğum
hiç bir olayı söze dökemiyordum.Duygularımın sorunlar karşısında hangi kelimeleri seçerek cevap vereceğini bile düşünemiyordum.Söz yokluğunun ilk evresiymiş bu.En çok yıprandığım bu evre çocuklu
ğumun en güzel çağını silik bir şekilde yaşamama sebep olmuştu.Basit cümleler,kısa yoldan konuyu geçiştirmeler,somut çözümler kaçış güzergahımın en kestirme yollarıydı ve ben yıllarca bu yolların en sadık yolcusu olmuştum...
Öğretmenim Suna,ilkokul 1.sınıftan 5.sınıfa kadar az kahrımı çekmedi.Benimle uğraştığı o zamanlar şimdilerde aklıma geldiğinde "Ne kadar zor bir çocukmuşum"dedirtiyor içten içe.Tabi ilkokuldan sonra ortaokul zamanım asıl bam telinin kırıldığı zamanlardı.İlkokul da yanında kendimi güvende hissettiğim Suna öğretmen vardı ama ortaokul öyle değildi.Bir çok öğretmen ve bir o kadar karakter, kendimi güvensiz bir ortamda hissetmem için yeterli bir sebebti.Aile içinde süregelen psikolojik çatışmalarda cabasıydı.Evimizin kavgasız, gürültüsüz, mutlu hali nasıl olurdu diye bir çok kez düşünmeye kalksamda bunun hayalini kuramamak işte asıl sorun buradaydı.Ben güzel olan hiç bir şeyin hayalini dahi kuramıyordum.İnsan gördüğü şeyin hayalini kurarmış,hayal kuraklığımla birlikte mutlaka bir gün bu tabuyu yıkacaktık.
Herşey başladığı yere bir gün geri döner.
Kötülük bağırdığı,iyilik kaldığı yere...Annemi o olma
yan hayal gücüme gömmüştüm artık.Hayal gücüm affetsin onu,ama ben asla onu affetmeyecektim...
Babam sessiz sözcükleriyle ve renksiz bakışlarıyla hala daha bir evi nasıl tamamlayabilirim diye konuşu yordu kendiyle...
Çocuktum ama "duyuyordum"

Sağır değildim...


/...

Paylaş:
6 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
3-sesin ölüsü/aleksitimi Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz 3-sesin ölüsü/aleksitimi yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
3-Sesin Ölüsü/Aleksitimi yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Etkili Yorum
Tüya
Tüya, @tuya
25.8.2025 22:45:14
Yaşanan travmaları anlatmak, yazmak iyileştiricidir. yazma eylemi, kasıp kavuran acıların yükünden az da olsa kurtulmanın en iyi yollarından biridir.
Psikologların, terapistlerin her zaman tavsiye ettikleri bir metot bu. Ancak bunu da mental olarak güçlü olan kişiler başarabilir...

O küçük çocuğun acısını tenimde hisseder oldum.
Çok etkili olduğu gibi, ders çıkarılması gereken bir trajedi.


Kutluyorum samimiyetinizi, cesaretinizi. Koray bey,
Saygılarımla.
Etkili Yorum
Nil Gün
Nil Gün, @coldeki-kelebek
25.8.2025 22:06:37
Hatta bazen o seslenişlerin koşarak duvara kafa attığına şahit oluyordum....çok iletişimsiz cümle..çok ağır geldi bu cümle..
Bir ölüyü, hem de sessiz bir ölüyü, kim niye tanısın,neden anlamak istesin ki...böyle bir hisle büyümek..korkunç...

çocukluk travmaları anlatılıyor belki ama
sanki acının kendisi kouşuyor...

© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL