"Fırat (yahut Dicle) kenarında bir koyun ayağı kayıp suya düşse hesabı Ömer’den sorulur." diye buyuran hazreti Ömer’in fethettiği topraklarda bugün soykırım yaşanıyor...

Hazreti Ömer’in adaletini dillerine dolayanlar ise ne acıdır ki, çareyi dünyaya demokrasi adı altında fesat dağıtanlardan bekliyor.

Müslümanım diyenlerin çoğu klavye delikanlılığından öteye geçmeye cesaret edemiyor malesef.

Teheccüd vaktini geçtim, beş vakit namazını eda edenlerin kaç tanesi göz yaşı akıtarak başta Gazzeli kardeşlerimiz olmak üzere mazlum insanlar için Mevla’dan necât niyaz ediyor?

Dünya kurulalı beri böylesine ikiyüzlülük, böylesine riya, böylesine gaflet görülmüş müdür acaba?

Sakın rahatınız /rahatımız bozulmasın!
Sakın huzurunuz / huzurumuz kaçmasın!
Nasılsa bombalar sizin / bizim başımıza yağmıyor...
Nasılsa Mevla ebabillerini gönderir değil mi?

Mazlumun ahı indirir şahı da, şayet siz / biz uyanmazsak, o ebabillerin atacağı taşlar siyonistlerin değil, sizin / bizim başımızı yarar vesselam...

y.a!