Acıtıyor Sevdan
Ay mı tutuldu sevdam, şehrinde? Suskunluğunun nöbetine mi sıkışıp kaldı, benim o bir avuç umudum? Ölüm mü girdi sevdamıza, sevdam? Bundan mıdır suskunluğun? Ölümmüsün yoksa sevdam, yetmez mi yüreğimde bu suskunluk hançerini savurduğun?
Yolunu kesemiyorum ayrılığın ve dindiremiyorum saatsiz, dakikaya ayarsız, saniyelik gözyaşı yolculuklarımı. Kalbinin esaretindeyim hala. Yüreğimde olduğunu aynadaki aksime itiraf edememenin cesaretsizliğindeyim. Sorsan söylerdim belki, kendime bile itiraf edemediğim gerçeği. Sen gittin ve ben bütün geride kalanlar gibi bir cam fanusta taşıyorum artık parçaladığın kalbi…
Kelimelerim bir itiraf ucu tükenen kalemimin başında. Düşündüm de ancak uzun yürüyüşlerde insan kendine rastlıyor. Birkaç hatırı sayılır kelam. Sonra kendide bırakıp gidiyor insanı. Bırakıp gidiyor yedi tepeli karanlığın tam ortasında. Kalakalıyorsun… Kulağında kalıtsal acılarının ninnisi…
Sevdam… Ertelenmiyor hüznün. Yaşattığın yalnızlık hiçbir kalıba sığmıyor. Ve hiçbir kalabalık dindiremiyor o pek gürültülü yalnızlığı. Yüreklendirdin yüreksizlerin çok olduğu karmaşalarında şehrin. Ama ya sonra.? O karmaşaya bir karışıklıkta sen ekleyip, çektin gittin…
Sevdam… Tarif yok, masalsı bir hikâye değil ki sensizlik, görkemle anlatabileyim. Yıldızlar bile uyudu derdimden. Yanan mum bile huzursuz kendi alevinden. Oysa etkili bir egemenlikti sürdüğün yüreğimde. Bilinmez tarihin yüreğimdeki yolcusu… Melekleri titretirdi aşk dolu bakışların. İstemiyorum! Di-li geçmiş zaman kullanmak istemiyorum sende. Sorsaydın söylerdim… Bin bir umutla yollarına çıkma isteğimin nasıl her defasında gururumun önüne takıldığını. Nasıl, sancılı akşam saatlerinde, resimlerde hep aynı bakan gözlerine kadehler boşalttığımı. Nasıl, çerçevelettirip duvara astığım hüznümün adının harflerine hiç yakışmadığını…
Sevdam… Acıtıyor sevdan… Tanrı’ya şükür esaretinin esiri oldum. Cesaretinin meyvesi. Pişman değilim… Sevmek kadar kutsal belki acı çekmek.
Sevdam… Henüz çok taze yaram. Ve elbet üstesinden gelinir bir gün.. Yaşamaya devam ediyorsam…
Elif SEZGİN
YORUMLAR
Harika bir yazı okudum...
Tanrı’ya şükür esaretinin esiri oldum. Cesaretinin meyvesi. Pişman değilim… Sevmek kadar kutsal belki acı çekmek.
Sevdam… Henüz çok taze yaram. Ve elbet üstesinden gelinir bir gün.. Yaşamaya devam ediyorsam…
Bu nasıl bir sevgidir,Bu nasıl bir yürek....Saygıyla önünde eğilmek gerek...Dilerim herşeyin üstesinden gelirsiniz...
Selam ve Sevgimle....