BEYİNİNİZ İLE KALBİNİZİ SENKRONİZE EDİN

Ne kalp hayatın merkezidir, ne de beyin.

Hayatın merkezi, kalp ve beyin arasında kurulan koordinasyonla, sadece sevgidir.

İnsan yaşamı, tam da hayatın merkezi dediğim sevgiyi bulmak için, sadece ruhun ışığına ihtiyaç duyar.

Sizde bu ışık yok ise, kalbinizin nurlu yüzü sadece nefsinize dönüktür.

Yani ilgi alanınız, sadece beşer dediğimiz dünya ile ilgili olur ve dünyaya yönelir, ilişkilere menfi gözle bakarsınız.

Menfi gözle baktığınız dünyada ise, sadece nefsinize hizmet etmiş olursunuz.

Yani, dünyasal değerlerin (meta) peşinde koşarsınız.

Kısaca, sevgi unutulur, meta önem kazanır.

Taşa, toprağa, paraya, şan ve şöhrete koşarsınız.

Aç gözlü ve doyumsuz bireyler olur çıkar, haktan, hukuktan, adaletten uzaklaşırsınız.

Bu durumda, yüreğinizdeki insan sevgisinin yerini, eşyayı (meta) sevme ve eşya için yaşam amaç haline gelmiş olur ve insanın, insanlığın önemi bitmiştir olur .

Böylece arabanız, apartmanınız, dolarınızla övünür durursunuz.
Sadece bunların varlığı ile övünür, mutlu olursunuz.

Oysa hayat bu değildir!

Başlı başına sadece kalp ya da beyin, hayatın merkezidir sözü külliyen yalandır.

Evet, kalbin nurlu yüzü ruhunuza bakıyorsa ruhun ışığı ile aydınlanır.

Ama beyninizi kullanarak o ışığı takip ederseniz, bu aşamada kalp gözü dediğimiz vicdan hadisesi doğmuş olur ki, vicdan taşıyan birinde ise, sevgi her daim mevcuttur.

Kalp ile beynin birlikte yarattığı enerjiyi, senkronize ederek ruhunuza taşırsanız her şeyi olması gereken yönüyle görür ve değerlendirme şansı bulursunuz.

Böyle bir senkronizasyon halinde, sevgi, şefkat, merhamet içinizde dolup taşar.

Kavganız, gürültünüz ortadan kalkmış olur.

Bağışlamak, barışmak, dost olmak, sevmek, saymak tek amacınız olur.

Böyle düşündüğünüz an, sevginin verdiği hazdan asla vazgeçemezsiniz.

Canlı, cansız tüm varlıkları sever ve korursunuz.

Muhtaçların dertlerine deva, yaralarına merhem olursunuz.

Sevgiyi yaşar ve yaşatırsınız.

Sizin için öfke, kin, korku ortadan kalkmış olur.

Çünkü sevgi yaşamın özü ve insanlığın kurtuluş yoludur.

Tam da bu nokta, vicdan dediğimiz mutluluk anahtarına sahip olduğunuzu anlarsınız!

Baktığınız her yerde, her şey de hep en güzeli, en doğruyu görmeyi misyon edinmiş olursunuz.

Amacınız da mutlu bir yaşam elde etmek değil mi zaten?

Sevgiye satılırsanız, tıpkı, benim, sizde gördüğüm güzellikler gibi, siz de diğerlerinde güzellikleri görürsünüz!

Efkan ÖTGÜN