0
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
250
Okunma

Hüseyin amca ve Nurşen teyze, 60 yıl önce bir yaz günü tanışmışlar. O zamanlar köyde düzenlenen bir düğün, onların yollarını kesiştirmiş. Hüseyin amca, o dönemin yakışıklı gençlerinden biriymiş. Nurşen teyzede alımlı, neşeli, boylu poslu bir kızmış. Hüseyin amca cesurca Nurşen teyzenin yanına yaklaşmış ve onu dansa davet etmiş. Bir iki naz yaptı ama baktı ki karşısındaki yakışıklı dans davetimi kabül etti. Nurşen teyze ise güzelliği ve zarafetiyle dikkat çekiyor, millet gözlerini bu iki gençten alamıyormuş. Son şarkıya kadar hiç gözüme bakmamıştı ama sonra son şarkıda neden gözlerini benden kaçırıyorsun, sevmek suç mu dedim. Elimde değil ben hep bu anın hayaliyle yaşadım demiş. Eğer rızan varsa bizimkileri sizin eve yollayacam dedim. O da artık gelsinler dedi, elimi bırakıp gitti arkadaşlarının yanına. O gün, benim için milattı. O dans, o göz göze geliş kıvılcım çıkardı, o kıvılcımda ikimizin de yüreğini yakmış demek ki. Unutamayacağım anılardan biridir o dans dedi. Sende az çapkın değilmişsin amcam ya dedim, öyleydim oğul dedi gülerek...
Ailelerin onayıyla, birkaç ay sonra nişanlanmışlar. Düğün günü geldiğinde, köy meydanı bayram yeri gibi süslenmiş. Köy halkı en güzel renkli kıyafetlerini giyip, müzik eşliğinde gönüllerince eğlenmişler. Sonrasında eksik hoca imam nikâhımızı kıydı, sonrasında hükümet nikâhımız kıyılmıştı. Hüseyin amca memnun Nurşen teyze memnun yaşamışlar. İşte o günden itibaren, birlikte geçirecekleri uzun bir yolculuğun ilk adımlarını atmışlar beraberce.
İlk yıllar çok zor geçmiş ikisi için. Tarım işleri ve ekonomik sıkıntılar, çiftin sabrını test etmiş sanki. Ancak birbirlerine olan sevgileri ve destekleriyle bu zorlukları aşmışlar. Hüseyin amca, tarlasını işlerken Nurşen teyze ev işleriyle uğraşırmış. İkisi de birbirinin yükünü hafifletmek için çabalıyor günler geçtikçe birbirlerine olan sevdaları büyüyor ve güçleniyormuş.
Aylar sonra Nurşen teyze ilk müjdeli haberi vermiş Hüseyin amcaya. Bir bebemiz olacak bey demiş. O yağmurun altında çamurlara bata çıka sevindiğimi hiç unutamam evlat dedi. Kızım oldu ve adına yağmur koyduk. Şadiye ebeyi sağanak yağmur altında karşı köyden alıp gelmiştim, onun için yağmurlu havada gelen kızıma o adı verdik dedi. Sonra Veysel’im doğdu. Babamın adıydı. Onun adı yaşasın diye düşündük. Kah gülerek, kah sıkıntılar içinde iki çocuğumuz da büyüdü. Onlara dürüstlüğü, sevgiyi saygıyı öğrettik. Onlara hayatın değerlerini, çalışkanlığı ve dayanışmayı öğrettik. Sonra zaman içersin de ikisi de okullarını bitirdi. Kızım doktor, oğlum Ziraat Mühendisi oldular. Aynı meslekten kişilerle de evlendirdik. Onlar mutlu biz mutlu yaşadık. Sonra kızımın ikizleri oldu, oğlumun bir oğlu var. Hüseyin Yasin koydular. Biri benim diğeri de dünürün adıydı. Şimdi her birinin evi var, arabası var. Onlarla gurur duyuyoruz…
Zaman içerisinde, torunları da dünyaya geldi. Artık evin içinde neşe, kahkaha ve sevgilerle dolup taşıyordu. Hüseyin amca, torunlarına masallar anlatırken, Nurşen teyze onlara yemekler yapıyordu. 60 yıl boyunca, Hüseyin amca ve Nurşen teyze, sadece evliliklerinde değil, aynı zamanda dostlukta da örnek oldular. Birbirlerine olan saygıları, her zaman ilk sıradaydı. Hayatın getirdiği tüm zorluklara rağmen, birlikte başardıkları her şey, onların ilişkisini daha da derinleştirdi.
Bugün, Hüseyin amca ve Nurşen teyze, hala birbirlerine olan sevgilerini her gün tazelemeye devam ediyorlar. El ele yürüyüş yaparken, gözlerindeki ışıltı, yılların geçmesine rağmen hala ilk günkü gibi. 60 yılın ardından, onların hikâyesi, sevginin ve bağlılığın ne kadar güçlü olduğunu gösteren güzel bir örnek olarak, ailelerine ve çevrelerine ilham vermeye devam ediyor.
Denk gelişleriniz doğru zamana
Rast gelişleriniz güzel insanlara olsun...
Sevgiyle kalın ama hep böyle kalın...
Emre Vehbi Alkan
Şiirbaz
03.Nisan.2000
5.0
100% (1)