Gönlünün arzusuna göre iş yapma ki, sırtına pişmanlık yükü yüklenmeyesin. ferideddin attar
M.Y.
M.Y.

Tanra: Bir Kıpırtıya Bakış

Yorum

Tanra: Bir Kıpırtıya Bakış

( 5 kişi )

11

Yorum

19

Beğeni

5,0

Puan

709

Okunma

Okuduğunuz yazı 29.7.2025 tarihinde günün yazısı olarak seçilmiştir.
Tanra: Bir Kıpırtıya Bakış

Tanra: Bir Kıpırtıya Bakış


Tanrı’yı hep yukarıda aradık. Belki de eğilip toprağa bakmalıydık.

Yüksek duvarlı, bahçeli bir evde, kırsal denilecek bir kasabada geçti çocukluğum ve gençliğim. İnsan, doğayla baş başa kaldıkça bazı şeyleri farklı hissediyor.

Bir gün, dedem yere eğilmiş, dikkatle bakıyordu.
Sordum:
– Dede neye bakıyorsun?
– Bu toprak, kıpır kıpır.

Üstünden belki 60 sene geçti, ama toprağın kıpır kıpır olması zihnimin bir köşesinde kaldı.
İnanç, Tanrı, yaşam gibi konular üzerine düşündükçe, o sahne yeniden canlanır hafızamda.
Kafamda yavaş yavaş şu düşünceler şekillendi:
Belki Tanrı, sadece kutsal sayılan kitaplarda aranmaz.
Belki o kıpırtı da bir şey anlatır.
Belki bir çocuğun gözünden, bir dedenin eğildiği yerden, bir toprağın derinliğinden bakınca başka bir şey görünür.

Bu yazı, o başka şeye kulak verme denemesidir.
Bu yazı, klasik anlamda Tanrı’nın varlığını inkâr eden ya da yerine başka bir tanrı koymaya çalışan bir metin değildir.
Belki sadece, başka bir yerden bakma çabasıdır.

Ben bu sezgisel bakışa “Tânra” adını verdim.
Tanıdık ama farklı.
Bir varlık değil bu; bir kavrayış biçimi, bir dikkat hali, bir yorum önerisi.

İnsanlık binlerce yıldır bir düzenin, bir gücün varlığına inanıyor.
Bu güce farklı adlar verilmiş: Tanrı, Allah, Yaradan, Evrenin Sahibi...
Kimi zaman bir yaratıcı olarak düşünülmüş, kimi zaman bir baba figürü, kimi zaman da her şeyin içindeki bir ruh gibi.
Genellikle de göğe yerleştirilmiş. Uzaklara.
Bu uzaklık bazen insanın içinde bir boşluk duygusu bırakır.
Çünkü gündelik yaşamda, o “çok yukarıda” olan gücü duymak kolay değil.

Buradan yola çıkarak başka bir fikri paylaşmak istiyorum:
Ya Tanrı dediğimiz, aslında canlılıkta sezilen bir anlam biçimiyse?
Yani yalnızca yaratan değil de, hâlâ süren bir akışın içinde kendini hissettiren bir devinimse?
Bir “başlatıcı”dan çok, hâlâ burada olan bir oluş biçimiyse?
Doğanın içinde, toprağın altında, her kıpırtıda sezilen bir izse?

O, bir ağacın gövdesinden yürüyen su gibi.
Bir canlının içinden geçen, adı konmamış ama hissedilen bir çağrı gibi.
Yaşamakta olan her şeyin içinden geçen bir yönelim gibi.
Ne anlatır, ne susar; sadece olur.
Kendini göstermez, tapınılmaz, dua edilmez ama etkisi sezilir.

Tânra, ne kural koyar, ne ceza verir, ne de ödül dağıtır.
Ne bir dini vardır, ne bir kitabı.
O bakış, canlı olan her şeyin içinden pay alır: Bazen bir bebeğin bakışından, bazen toprağın sessizce yeşerdiği bir filizden, bazen bir iç çekişten ya da bir hayvanın sızısından.

Tânra, bir varlık değil; olanın içindeki kıpırtıya dikkat kesilme halidir.

Bazıları Tanrı’yı göğe yerleştirmiş olabilir; ama kimi zaman, toprakta ve canlılığın içindeki o kıpırtı da bir şeyler anlatır.
Bazı öğretiler Tanrı’nın her şeyde olduğunu söyler; burada sözünü ettiğim, yalnızca her şeyde olmak değil; her şeyin olma sürecinde hissedilmesidir.
Süreçtir, devinimdir, kıpırtıdır.

Ölüm bile bu bakış için bir son değil, bir geçiştir yalnızca.
Tıpkı bir yaprağın düşüp çürüyerek toprağa karışması gibi.
Yani bir bitiş değil, başka bir biçime dönüşüm.

Bu nedenle, bu yazı bir inanç dayatması değildir.
Tanrı’ya inanan biri için tehdit değildir.
Tanrı’ya inanmayan biri için cevap da değildir.

Sadece bir soru kalıyor geriye:
Ya biz, yaşamın içinden geçen ama hiçbir dine, hiçbir öğretiye sığmayan kıpır kıpır bir bakışın gölgesinde büyüyorsak?


Not: Bu yazı, Tanrı inancını inkâr eden bir metin değildir. Aksine, o inanca eşlik edebilecek bir sezgiye, bir dikkat biçimine kapı aralamayı denemektedir. Düşünce, tek başına bir inanç değildir belki; ama bazen inancın derinlerinden süzülen bir iç sestir.

Seddar/Mersin 29.07.2025


Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (5)

5.0

100% (5)

Tanra: bir kıpırtıya bakış Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Tanra: bir kıpırtıya bakış yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Tanra: Bir Kıpırtıya Bakış yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
savrulmalar
savrulmalar, @savrulmalar
8.8.2025 08:48:54
israrla " bu altarnatif bir din değildir,kitap çarpsın,yeni bir tanrı arayışında değilim,benim ninem de baş örtülüydü.." gibi tırstığını belli eden cümleler kurmasan,bu herif hidayete ermiş,teleskobun değil,mikroskobun daha işlevsel bir alet olduğunu kavramış,tan=güneşin ağardığı gök yüzü hareketi olduğunu anlamış,var olmanın,bir devinimden ibaret olduğunu,dolayısıyla,tanrı kavramının,kendisini ve avanesini,durmadan geliştirmek ve değiştirmek zorunda olduğunun idrakine varmış,pırıl pırıl bir beyin sahibi,aydınlık bir ruh,hatta yüce bir şaman diyecektim ama,o tırsık tıkıştırmalar hevesimi kaçırdı...

savrulmalar tarafından 8.8.2025 08:50:36 zamanında düzenlenmiştir.
Yami Yami No Mi
Yami Yami No Mi, @yamiyaminomi
30.7.2025 22:42:09
İnsanlara kötülük yapması için şeytan vesvese/ilham verir amenna ya şeytana kim verdi...
Müjgan Akyüz
Müjgan Akyüz, @mujganakyuz
30.7.2025 16:31:37
5 puan verdi
Babanız toprağın zikrini duymuş bir bilge bence. Ağaçlar, taşlar, hayvanlar, canlı cansız her şeyin bir zikri vardır, kulak ile değil, gönül gözü ile duyulur.
Tanrıya çağlar boyu o kadar isimler yakıştırılmış ki fazladan bir de tanra dense ne fark eder.
Doğrusunu Allah sonunda ilham eder zaten seçtiği kullara. Ölüm bir yok oluş değil, benim öğrendiklerime göre bir enerji geçişi.
Güzel tartışmaydı, tebrikler
Mahire.ria
Mahire.ria, @mahire-ria
30.7.2025 14:31:33
5 puan verdi
Bir Tanrının var olduğuna inanan her kişinin müslüman olmadığı gibi
her Tanrının olduğuna inanmayan da şeytana tapmıyor
elbette evren anlayışına ya da Bigbang (Büyük patlama) teorisine ya da reenkarnasyona inanan binlerce insan var belki. Lakin benim aklıma takılan en büyük soru, inandığım Tanrının nasıl ortaya çıktığı olacak. Bu konuda beni haksız gören birçok kişi olabilir sonuçta ben bu soruyu henüz altı yaşımdayken de anneme babama sorduğumda "Ne saçmalıyorsun sen? Günaha sokma beni, Allah hep vardı." diyorlardı.

Ama sonuçta her şeyin bir ortaya çıkışı yok mu?
Ve sonrasında, her şeyin bir sonu yok mu? O halde öldükten sonra gideceğimiz dünya, evren nasıl sonsuz olacak? Bu sonsuzluk beni korkutuyor açıkçası..
Aşırı meraklı bir insan olduğum için bu konuları elimden geldiğince düşünmemeye çalışıyorum çünkü düşündükçe batıyorum.

Felsefi bir yazıydı
ilhamınız bol olsun
muhabbet ile...
MÜSLÜM BAYRAM
MÜSLÜM BAYRAM, @m-sl-mcbayram
30.7.2025 13:41:58
Günün yazısı olsun istediklerime az öz yorum yaparım
günlerin yazısı seçilmesi daha da güzelleştirdi kaynaştırdı defteri hocam
tekrardan tebriklerimi, saygılarımı sunuyorum
İbrahim Kurt
İbrahim Kurt, @ibrahimkurt
30.7.2025 10:22:17
5 puan verdi
Hocam kutlarım beğeniyle okudum
Heytem
Heytem , @heytem
30.7.2025 08:21:30
Güzel yazı asırlardır süregelen bir görüşe kapı aralığından bakar gibi " Her şey tanrıdır" "Tanrı ve Evren Özdeşliği"
Etika da Spinoza der ki " Evrenin yegane tözüdür Tanrı ve o tözün birer biçimidir her şey "... Sevgiyle.
Tigem0663
Tigem0663, @tigem0663
30.7.2025 07:20:54
Kuraanda dahi bildiriyor Allah şah damarınızdan daha yakındır her okunulan kelime bir ayet ise çok fazla gökyüzüne bakmaya gerek yok kalbinde uyanan sevgi güzellik bunlardır Allah sevgisi bir kere Allah diyelim en güzel tohumu ekeriz inşAllah
Tüya
Tüya, @tuya
29.7.2025 15:29:27
Kıpırtıya inanmak daha cazip olmalı, en azından somut olanı hisedersin, dokunursun, görürsün, koklarsın, tadarsın...
Topraktaki solucanın kıpırtısı ve toprağı verimli kılması gibi, toprağa bıraktığın togumun filizlenmesi gibi. Bir ağacın verdiği meyvenin geçirdiği evreleri , o meyvenin tadını alırkenki his, suladımız çiçeğin canlanması gibi... işte en kutsal olandır bu, yaşamı anlamlandıran vs vs.

Evet, inanca başka bir perspektif sunan, düşünmeye teşvik eden, yalın ve naif bir üslupla da okuyucuyu doğmatiklikten uzaklaştırmaya motive eden, pedagojik ve felsefi bir yanı var bu makalenin.
Hakim olan kalıpların dışına çıkan, hatta bilimsel bakan bir düşünürün işidir bu ancak.

Çok çok beğendim.

Teşekkürler, saygılar, hocam.


Tüya tarafından 29.7.2025 15:42:32 zamanında düzenlenmiştir.
Nilüfer Aksu
Nilüfer Aksu, @nilufer-aksu
29.7.2025 15:17:47
Görsek de görmesek de
Duysak da duymasak da
Dokunsak da dokunmasak da
Anlasak da anlamasak da
Hissetsek de hissetmesek de
Değiştirilemeyen,bölünemeyen,parçalanamayan tek şeydir Hakikat.!

Değişen sadece bakış açımız ve gerçeklerimiz.(hepimizin içinde kendimize ait başka bir dünya var.)

Bir tomurcuğa ya da açmış bir güle;kimimiz şükrederek bakar,kimimiz görmez bile,kimisi de nefretle bakar…

(…)

Keşfetmeye,gelişmeye,dönüşmeye
Kendimize ve yaşama tanıklık ederek.Tekamül yolculuğu bir süreç…


“Kendini bilen Rabbini bilir.”
Her şey aslına rücu ediyor. Aslında…

Derince bir mevzu :)



Saygı ile…



MÜSLÜM BAYRAM
MÜSLÜM BAYRAM, @m-sl-mcbayram
29.7.2025 10:40:38
Hocam yazdıklarına ayrıca açıklama yapmaya iten sebep nedir seni? işte sorgulanması gereken vahim bir durum budur bence.

Hallacı Mansur ENEL HAK diyeli yüzyıllar geçmiş olmasına rağmen
O gün onu anlamayan ulema cahillerin gölgesi hala mı üzerimizde diye düşünmeden edemiyor insan

saygılarımı sunuyorum
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL