0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
224
Okunma
Kapıda dolaşan benden bizden dem vuran kapıdan sürülür lâ makamında dolaşır
Mevlâna
Allahın vahdaniyet ve varlık sıfatları şüphesiz latif bir su gibi berraktır ve en temiz su oradan akarak kullarına ulaşır birisi sevgilisinin kapısını çaldı elinde aşkın simgesi kırmızı güller kadın kimsin diyince adam benim diyince o kişiye kapı açılmadı Rabbimizin makamı teklik kapısıdır ve o kapıda benliğin işi yoktur kendinden vazgeçmeyen kişi tevhid kapısını çalamaz Rabbimiz nasılki benim yolumda tüm benliğinizi terkedeceksiniz buyuruyorsa kulun kulla bir olmasınıda emrediyor onun yanına ne kadar çok insan ile birlikte gelirsek Rabbimiz o kadar sevinir ve kendisi için yapılan her hizmete mükâfat verir Sevgilinin kapısına benliğini terketmeden giden adam o kapıdan içeri alınmaz Sevgili şöyle seslendi git senin için bu kapının vakti ve açılma zamanı değildir adamda bir hüzün vardı nimetler sofrasında ham kişinin yeri olmaz ham kişiyi ayrılık ateşi pişirir ikiyüzlülükten onu başka ne kurtarabilir sevgilisi tarafından geri çevrilen adam sevdiğinin değerini yitirince anlayacak o kapıya geri döndüğünde benliğini terkedecektir gönülden gönüle bir yol vardır ancak benlik bencilliktir bencil insan tüm yolları daraltır ve yol ne kadar geniş olursa olsun o kapıdan girip sevgiliye ulaşamaz işte bunun için Özdemir Asaf şöyle diyordu "Kim o, deme boşuna...Benim, ben.Öyle bir ben ki gelen kapına;Başdan başa sen."