0
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
154
Okunma
Yel tohumu uçurur, yağmur düşürür yere, gömer. Toprak besler, güneş yakar, bulut korur ve tohum çatlar, çıkar yeryüzüne. Filizlenir ince bir fidan çimen yada çalı olur,çiçek açar. Bir koyun gelir yer, semizlenir, doyar karnı, mutludur uyur. Bir tilki onu yakalar uykuda, parçalar, yer; “Güçlü olan haklıdır!” der. Köpek havlar, ulur; Çoban uyanır, tüfekle tilkiyi vurur. Ama yinene yılmaz doğa; Yeniden doğar-doğurur ve ölür öldürür. Ölenler birbirinden habersiz daha-daha karışırlar toprağa.
Tilki çürür, leşinde çoğalır; Karınca, böcek, kurt, solucan ve lavra. Kuş sevinir buna;gagalanacak yeniden yeni bir yem varya!
Böylece dünya döner, öğütür yaşamı çarklarında değirmen taşı gibi. Kaybolmaz hiç bir şey, yine bir şey olur hepsi. Yalnızca zaman geçer, biten başlatır yenisini, bitmeyecek gibidir çok şeyler.
Biri sopayı bulur, diğeri demirin keskinini, öbürü ise barut-tüfek-mermiyi. Adına “Silah!” der, hem kendini korur, hemde hemcinslerini vurur. Zayıf kaybeder ölür, göçer. Güçlü görür yarını, büyür yarınlarda çoğaldıkça. Çoğalır çünki, “Yeter”in yoktur sonu. Bunun; Dahası, daha çoğu, daha çok fazlası vardır ve birikimi arda kalandır.
Kimi atomu parçalar, kazanır ondan enerji. Diğeri bomba yapar, barışı korumak için atar uçakla karaya, ölür hepsi; İnsan, bitki, doğa ve niceleri daha. Uygarlıktır adı; Mutluluk eşitliktir ya.
Okudukça-okur biri bu romanı yazmaya. Okuyanı çok yoktur, olsada yada yoktur ilgisi okuyanın: Ya bilmez, yada istemez bilmeyi; Böyledir çoğunluğu insanın.
Konu, Homer adlı bir ozan; İzmir doğumluymuş bu insan ve yakmış iki yunanca destan.“Yazmış” diyemeyiz çünki gözleri ağma. İlk destanın adı İlyada; Savaşı 10 yıl sürmüş, bunu kör gözleri görmüş; Yeri Troia, Troja, Truva yada. Söylene ağızdan kulağa, bugüne dek gele, olmuş söylence-ağıt. Yokmuş ki o zaman; Ne okuma, ne yazma, nede bir kalem-kağıt.
3 bin yıl geçmiş aradan, Frank KOLB adlı bir adam; “Olay Yeri Troia” adlı bir kitap yazmış. Kendisi Almanya Tübinger Üniversitesi eski yunan tarihi kürsüsünde Profösör imiş hemde. Neyse bırakalım biz şimdi bu geçmiş zamanın “mişli geçmiş”lerini de; Kırarak dilimizi, anlatalım derdimizi şimdiki zamanın genişletilmiş “Zaman Kipleri” ile;
AKÇE roman dizisi Tübinger Üniversitesi Antik Çağlar Tarihi Profösörü sayın Frank KOLB’un Truva üzerine yazdığı OLAY YERİ TROİA (=TATORT TROİA) adlı bilimsel araştırma kitabına(1) bir eliştiri olarak yazılmıştır. Sayın Prof. Frank KOLB bu kitabının 75.inci sayfasında; “TROİA diye bir yer yoktur ve eski Bronz Çağı’na ait Hisarlık Harabeleri ise (W)İLUSA (=İlion) değildir!” derken, meslektaşı sayın Prof. Manfred KORFMAN’ın ölümünden önce yazdığı son kitabına -bilinçli olarak koyduğu “TROİA / (W)İLUSA” adlarını hedef olarak almıştır. Kitap başlığının tamamı; “Unesco Dünya Mirası Serisine ait Truva/Giga Yarımadasına genel, bilimsel ve tarihi gezi.(2)
Yaşamı boyunca yılmadan vede hiçbir yabancı etkisi altında kalmadan, özgür, bilinçli, dürüst ve çaşlışkan bir bilim adamı olarak tarihsel buluntulara dayanarak Truva gerçeğine ve Çanakkale Hisarlık Tepesi’ndeki Tarihi Katmanları’na ışık tutmaya çalışan sayın Prof. Manfred KORFMANN 2005 yılında 4 aylık amansız bir hastalık sonunda aramızdan ayrılmıştır. Yukarıda sözünü ettiğimiz OLAY YERİ TROİA kitabında; Onun şahsına ve bizlere bıraktığı eserlerine, sayın Prof. Frank KORB tarafından yöneltilmiş ağır bilimsel ve politik eleştirilere, Sayın Manfred KORFMAN’ın cevap verememesi üzücüdür.
Türk vatandaşlığını aldıktan sonra halk arasında Manfred OSMAN HOCA adıyla anılan bu eşsiz insan TROİA/WİLUSA kitabında; Çanakkale-Hisarlık Tepesi’nde yaptığı kazı ve bilimsel incelemesinin bir sonucunu sunmuştu. 14 yıl boyunca Mercedes firması desteği ile sistemli bir çalışmayla 3 bin yıllık kesintisiz yerleşim yeri olan 9 katmanı sırasına göre, tarihleriyle düzenlemiş, bu alanı Dünya Kültür Mirası olarak UNESCO’ya kabul ettirerek Türk hükümeti ile yaptığı olumlu ilişkiler sonucu Hisarlık Tepesi Bölgesi’ni Milli Park olarak kanunen sonsuz bir korunmaya alınmasını sağlamıştır.
Bu uğraşda sayın Manfred Osman Hoca’yı parasal ve moral yanlı desteği ile yalnız bırakmayan Mercedes Benz firmasının eski yönetim kurulu başkanı sayın Edzard REUTER’i burada anmadan geçmek haksızlık olacağı için, onuda sizlere kısaca tanıtmak isterim; Batı Berlin Belediye Başkanı(1948-1953) Sayın Ernst REUTER’in oğlu olan ve ailesinin 1935-1946 yıllarında Türkiye’ye sığınması nedeniyle 7 yaşından 18 yaşına kadar Ankara’da çocukluk ve gençlik yaşamını sürdüren sayın Edzard REUTER, Türkiye’ye duyduğu sevgi borcunu, Truva’ya verdiği bu 14 yıllık desteğiyle yerine getirmeye çalışmıştır.
Sayın Prof. Manfred OSMAN HOCA’nın ölümünden sonra Truva gerçeği üzerine yapılan çalışmalar yetersiz denecek kadar azdır. Buna 2000 yılından beri Türkiye’de gelişen İslamcı Politik Hareketi’nin olumsuz tesiri olduğu kadar, yukarıda özüne değindiğimiz karşıt 2 bilim adamının tezlerinin okurlarca anlaşılıp tartışılacak kadar gereken ilgiyi bulamaması ve bir kitabın türkçe yayımlanmamış olması neden olarak gösterilebilir. Oysa Truva’nın Unesco tarafından Dünya Kültür Mirası kabul edilmesinin 20.nci yılı olan 2019, Türkiye Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca Truva Yılı olarak kabul edilmiş ve kutlanmaya çalışılmıştır.
7 romanlık AKÇE dizisi; Truva gerçeğinin tanıtılması, anlaşılması ve halk arasında ilgi uyandırıp sevilmesi amacına katkı vermek için yazılmıştır. Tamamı düş gücü eseri olan tüm kurgular; Roman dilinde, masalsı bir anlatımla ve olayın akıcılığını bozmadan okuyucuya iletilmeye çalışılmıştır. Yanlış ve eksiklikler sizlerden gelecek olan eliştiriler ışığında düzeltilecektir.
Hikayeler bölümünde(3) karmaşık olarak sunulan ve herbiri kendi içinde bağımsız olan öyküler(3); Okuyucuya kolaylık olsun diye, roman akışındaki gelişme sırasına göre, her hikaye adının başında parantez içinde numaralar konarak sizlere sunulacaktır..
(1) TATORT TROİA – ISBN 978-3-506-77009-7 – FERDİNAND SCHŞÖBERG VERLAG MÜNCHEN
(2) TROİA/(W)İLUSA – TÜBİNGEN ÇANAKKALE VAKFI YAYINLARI – ISBN 975-98175-090
(3) Edebiyatdefteri.com – oguz can haYali - Hikayeler