0
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
122
Okunma
ben küçükken rengarenktim büyüdükçe griye çalmaya başladım. bu dünya kirli. günden güne kirleniyor. ruhlarımız huzursuz, gökyüzü uzak. benim bir kumbaram vardı içini hayallerimle doldurduğum. benim şimdi de bir kumbaram var fakat içini parayla dolduruyorum. çünkü bu dünya bana bunu öğretti. ben bu dünyanın içine tüküreyim.
uzun bir sokakta yürüyorum. Öyle bir sokakta yürüyorum ki bir süre sonra başladığım yeri unutuyorum. sokağın sonu görünmüyor ve sonu gelsin istemiyorum.Bu sokakta yürümeyi seviyorum,yürümeyi seviyorum. Seni de seviyorum. Seninle bu sokakta yürümeyi de epey bir severim herhalde. basit düşündüm yine. İşte sevgilim seni sevmek de bu sokakta yürümeye benzer. Sonu gelsin istemezsin. Seni sevmek uzun bir yolculuk bu yolda beraber yürürsek nereden başladığımızın hiçbir önemi yok.
Geceyi bir bıçak gibi ikiye bölen hatıralar vardır. Keskin, öldürücü. Hatıralar soğukkanlı bir katile benzer bazen. Aklına düşer ve sessizce işini bitirir. oracıkta. evet, o dakikada keser nefesini. kendine gelemezsin, feleğin şaşar. hatıralar çoğu zamansa gülümsetir. fakat bazense yavaş yavaş öldürür. senin kaç tane hatıran var? kaçını hatırlamadan yaşayamazsın? kaçı olmadan hayatına devam edemezsin? hatıralar bazen seni ayakta tutar. sen bunu bilmezsin. bazı hatıralar vefalıdır.
hayatım boyunca hiçbir zaman hiçbir şeyi tam olarak hissedemeyecekmişim gibi. birkaç parçası eksik bir yapboz gibiyim. solum delik deşik. insanların sahte yüzlerinden çok sıkıldım. bunların hepsi bir yana, eksik kalmış bir şeyler var. yeri asla dolmayacak bir boşluk bu. öylesine bir boşluk değil ama. gözyaşlarınla dolduramazsın mesela bu boşluğu. yokluğunla açtığın bu boşluğu artık varlığınla dolduramazsın. işte olay bundan ibaret aslında. çünkü bu boşluk günbegün genişliyor. ve ben de günbegün kayboluyorum bu boşluğun içinde.
halim enkaz yerinden farksız şimdi. acım kendime. acım içimde durmadan büyüyor. acım beni hapsedip almış gibi. kurtulamıyorum ondan. başlarda fazlasıyla rahatsız oluyordum bu durumdan. fakat bir süre sonra onu da bir parçam gibi görmeye başladım. bu durum beni artık eskisi kadar rahatsız etmiyordu. acıya bağışıklık kazanmıştım. ya da ben öyle düşünmek istiyordum.
sonra bir kadın sevdim. her gülüşünde gönlümü çiçeklerle doldurdu. uçsuz bucaksız gülümserdi. güldüğünde deniz çıldırırdı. gülüşüne karşı koymak zordu. insanları alıp götürürdü. o bana gülümserken şehre mavi yağmurlar yağardı. sonra gitti. şimdi ondan geriye hiçbir şey kalmadı. aslında ben bile kendime kalmadım. alıp götürdü. bilmediğim bir şehre.
elbet bir gün yapraklar da eskir. insanlar gibi. her şey eskir. farkına varır insan fakat yaşadıkça. söylemek istediğim son bir şey var. içimi kemirip duruyor. kendimi bu sorunun cevabına teslim etmiş gibiyim. - ben bile kendimi artık tanıyamazken, nasıl kendime geri gelebilirdim?
5.0
100% (1)