0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
208
Okunma
Sevgili Eylül;
Ne çok kapıldım rüzgarına, kaç kez savruldum ruhumun camlarını harap eden fırtınalarında...
Çünkü sen,
İlhamı elem, notaları suskunluğa yemin etmiş eski bir şarkının fısıltısını söyledin hep kulaklarıma. Okyanus ortasında bir damla suya muhtaç halde çırpınan ruhuma bir cansuyu yağdırmadın ömrüm boyunca... Vuslatı dileyen kalbime ferahlık getirmedin.
İsterdim ılık sularına tutunmayı, isterdim tutkulu dalgalarında kaybolmayı. Oysa ben hep terk edilen kıyılarında kaldım. Birbirine hiç kavuşamayan "gök" ile "su" ya ağlarken hüzün kapladı bütün şehri ve sardı her yeri eylül’ün o buruk kokusu...