Gün geldi ağladığım günlere ağladım. hz. ebubekir
Hüma Efkan
Hüma Efkan

AĞITLAR YAKAN ÜLKE. “TÜRKİYE”

Yorum

AĞITLAR YAKAN ÜLKE. “TÜRKİYE”

( 1 kişi )

1

Yorum

3

Beğeni

5,0

Puan

263

Okunma

AĞITLAR YAKAN ÜLKE. “TÜRKİYE”

AĞITLAR YAKAN ÜLKE. “TÜRKİYE”

Adeta son yılların modası haline geldi ağıt yakmalarımız. Tabi bu durumda AKP’nin o ünlü reklam filmi aklıma geliyor. “ONLAR KONUŞUR AKP YAPAR.” Gerçi AKP’nin de bir şey yaptığı yok ya!

Sanal ortamda kahramanlığa soyunarak kimileri Çin seddini yıkmaya davet eder. Kimileri öldürülmüş çocuk resimlerini paylaşarak ağıtlar yakar. Ağıt yakmakla da kalmaz toplumu ajite etmeye çalışır.

Nasılsa şarapnel parçası yok, nasılsa yaralanma riski yok, Misket bombası, roketler de yok. En büyük silahlarınız sanal ortam. Paylaşımlarınıza aklı başında biri yorum yaptığında Pekin’e atacağınız atom bombası fos diye sönerek balona dönüşür.

Adın Türkmüdür? Bütün dünya dün olduğu gibi bu gün de karşındadır. Yanında olduğunu ya da olabileceğini sanmak adeta geri zekalı insanlara mahsustur.

Türkün adı Fatih Sultan Mehmede kadar hep kahramanlıkla anılmış, silahı ve yüreği kılıcı olmuştur. “Milli” birliği ise, kendisine şiar edinmiş yurt kurmuş, adlarını bu güne kadar kahramanlıklarıyla taşımıştır.

Türkler bu gün de kahramandır. Yalnız sanal kahraman!.. Bir bakmışsın klavyenin tuşuna basarak Amerikayı yeniden keşfetmiştir. Bir bakmışsın Çin seddini yer ile bir. Ama ne var ki ABD’nin ve ya Çin’in katlettiği insanların görüntülerini paylaşarak bu devletlerin reklamını yapmaktan öteye geçmemiştir.

30 Yıldır PKK’nın katliam resimlerini paylaşıp PKK’nın reklamını yaparak bir korku bir panik toplumu oluşturulduysa. Bu gün de ABD’nin Kerkükte Türkmenlere, Suriye de Bayır Bucak Türkmenlerine IŞİD aracılığıyla yok ettiğini! Çin’in ise, Doğu Türkistanda Türklere yaptıkları katliamın görüntülerini ağıtlar yakıp görüntüleriyle evlerimize servis eder ve reklamlarını yaparak farkında olmadan travmalar oluştururlar!

Sanal kahramanlarımız meğer harakete geçmek için alt yapısını oluşturuyorlarmış. Güzel kardeşim ben sana eski tarihten bahsetmeyeceğim. Mesela “Babek” ten ve Babek kalesinden. Tabi sen bunları bilmezsin. Babek Şahın bir Ermeni tarafından yapılan suikast sonucu öldürüldüğünü! Türklerin ilk devlet yolunda adım attığı yerleşim biriminin adının “URMİYE” olduğunu da bilmezsin Bugün Farsların bilinçli bir şekilde Kürtleri bu kente yerleştirdiğini de.

sen 30 yıldır Asala terör örgütünün Türk elçilerini Türk brokrasisini katlettiğini de bilmezsin nedenine gelince sizler bu travmayla büyüdünüz. Ve bütün olup bitenleri yaşamın rutin olguları olarak gördünüz!

Sizin eviniz PKK tarafından basılmadı, eviniz roketlerle tahrip edilmedi. Baskında evinizin içinden patlamamış el bombaları çıkmadı. Ve dahası eviniz bu alçaklar tarafından basıldıktan sonra Türk polisi tarafından; “silahı nereden aldın?” Diye sorguya çekilmediniz.

Gayet normaldir sizlerin tepkisi çünkü sanaldasınız. Burada bilgi, edebiyat, haber niteliği taşıyan şeyler ve kültür paylaşımı dışında her şey ucuz! Tıpkı ÇİN MALLARI gibi.

Çin malı demişken isterseniz sanal rüyalarınızdan ayrılın biraz da gerçek yaşama reel yaşama gidelim ne dersiniz. Hani Türklüğüyle övünüp sanaldan dünyayı yok etmek isteyenler hükümet yıkıp hükümet kuranlar. Başka bir devlete savaş açanlara sesleniyorum. Hadi durmayın sanaldan reele kendinizi ışınlayın. Hem uzağa da gitmeyeceğiz. Çarşıda bir tur atacağız sadece.

Hani üretimlerimizle övündüğümüz, icatlarımızla övündüğümüz, Tabelalarımızla övündüğümüz, çarşıyı gezeceğiz(!)

Görme engelliler için kaldırıma düzenlenmiş o şeritte çevresine bakmadan her on adımda bir birilerine toslayan gözünü ABD’nin ÇİN’in ürettiği telefondan ayırmayan gençliğimizi görmek için minik bir tur!

Hadi be canım bu kadar keyifli bir gezinti mi yani?

Elbette bak şimdi; her üç dükkandan birisi ÇİN malı satan UCUZLUK DÜKKANI.

Dördüncü dükkan ise ABD ve ÇİN malı CEP TELEFONU satan DÜKKAN.

Beşinci dükkan mı? FASTFOOD.

Ha bir de kaldırımdaki şeritten bahsetmiştik. Evet görme engellilerin yürüme alanı. İşte o alanı görme engelliler milli duygudan yoksun gençlere kaptırdı. Ellerindeki cep telefonundan mesaj yazacağım diye o alanda yürürler ve her on adımda bir birilerine çarparak şeritten çıkar hemen tekrar şeride dönerler.

Hadi gelin birlikte ağıtlar yakalım Doğu Türkistanda katliam yapılmaması için ÇİN’in başkenti PEKİN’e hatta ŞANGAYA bile bu gençler sanaldan bir bomba atsın. Aksi halde biz ağıtlar yakıp duracağız.

*AMA DÖNÜP ÇOCUKLARIMIZA YİNE DE BİR ÇİN MALI OYUNCAK ALACAĞIZ!.."

Efkan ÖTGÜN

Paylaş:
3 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (1)

5.0

100% (1)

Ağıtlar yakan ülke. “türkiye” Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Ağıtlar yakan ülke. “türkiye” yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
AĞITLAR YAKAN ÜLKE. “TÜRKİYE” yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Hüzünlü peri
Hüzünlü peri, @huzunluperi
29.6.2025 08:45:20
5 puan verdi

Saygıdeğer ustam,
Merhaba Efkan Bey..

Kaleminize, yüreğinize ve cesaretinize derin bir hayranlıkla selam gönderiyorum. “Ağıtlar Yakan Ülke” başlıklı yazınız, sadece bir metin değil; günümüzün sancılarını, toplumsal sancılarımızı, bireysel ve kolektif çalkantılarımızı açık, net ve yalın bir dille gözler önüne seren bir başyapıt gibi.

Sanal alemdeki o sahte kahramanlıklar ve yüzeyselliğin altında gerçekliğimizin ne denli çarpık ve sahipsiz kaldığını ustalıkla ortaya koymanız, hepimize ağır bir ayna tutuyor. Kültürel hafızamızdan kopuşun, hakikati anlamadan ve sahiplenmeden tüketilen olguların, tarihi bilinçsizce yaşamanın sonuçlarını çarpıcı bir şekilde aktarıyorsunuz.

Efkan Bey, sözlerinizde sadece geçmişin kahramanlıklarını anmakla kalmıyor; günümüzün gençliğinin reel hayatla olan mesafesini, günlük hayatın içinde kaybolan değerlerimizi de samimiyetle, acıyan bir gözle ele alıyorsunuz. Yazdıklarınız, bireysel uyanışın ve toplumsal farkındalığın ne kadar hayati olduğunu bir kez daha hatırlatıyor.

Bu kadar derinlikli, uyarıcı ve düşündüren bir yazıyı bizlerle paylaştığınız için teşekkür ederim. Kaleminiz daim, sesiniz gür, yüreğiniz daima aydın olsun.

Sonsuz saygı ve hürmetle...

Peri Feride
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL