Hayırlı Bayramlar dilerim öncelikle...

• Yerel veya genel seçimler sonrası olsa gerek not defterine kaydettiğim bir deneme!

Neşet Usta ile bir şekilde karşılaştık :) işte!

Dolayısıyla aramızda geçen sohbetten (haliyle kurgu tabii)...

Ben, yani Eren:

- Üstad!

Neşet Ertaş (hatırası yani):

Buyur, emem oğlu (hala / bizim yerelde "hala oğlu", "ememin oğlu" gibi samimi hitaplar veya ağızlar olur genelde) Eren!

Ben:

- Yok üstad ne buyurması!

N.Ertaş:

- e hadi eren gardaşım... Söyle... Ne söyleyeceksin?

Ben:

- Neşet hocam, seçimlere ne diyorsun? Güzel geçti gibi... Patırtısız kütürtüsüz...

N.Ertaş:

- Eren gardaşım! Bizim insanımızın göğnü güzeldir. Önemli olanı da burası.

Ben:

- Haklısın üstad. Gerilime, hır-güre hiç gerek yok. Neticede yarın bir gün sokakta, pazarda, mesaide yine yüz yüze bakacağız ya da karşılaşacağız...

N.Ertaş:

- Öyle Eren gardaşım.

Ben:

- Abi peki beklentin nedir seçim sonrası için?

N.Ertaş:

- Melmekette yaralar sarılsın! Üzgünlerin, kimsesizlerin, derdi olanların göğnü dumanlıdır; onlar gözetilsin... Birbirimizi kollayalım ve sahaplanalım... Kimseye yük olmadan yaşayıp gidelim işte Allahımız hayırlısıyla izin verdikçe...