Dostlarımızın bize gösterdiği sevgiyi abartmamız, duyduğumuz minnetten değil, takdire ve sevilmeye ne kadar layık olduğumuzu herkese göstermek içindir. la rochefaucauld
Mehmet DEMİR
Mehmet DEMİR

Aynı Gökyüzüne Bakarken Utanmak

Yorum

Aynı Gökyüzüne Bakarken Utanmak

0

Yorum

8

Beğeni

0,0

Puan

168

Okunma

Aynı Gökyüzüne Bakarken Utanmak

Aynı Gökyüzüne Bakarken Utanmak

Bazen utanmak, insan kalabilmenin en sessiz çığlığıdır. O çığlık, kimseye yöneltilmiş bir isyan gibi değil; insanın kendi vicdanında yankılanan bir iç muhakeme gibi duyulur. Aynı gökyüzü altında yaşarken, aynı ekmeği bölüş memeyi aynı bayrağa bakarken başka hesaplarla yürümeyi; aynı geçmişi paylaşırken bambaşka gelecekler kurmayı gördükçe, insan utanır.

Utanmak, bir eksiklik değil, fazlalığın yansımasıdır. Fazla vicdan, fazla merhamet, fazla farkındalık… Bu fazlalıklar, zamanın çoğu insanına fazla gelir; çünkü artık eksilerek büyüyen bir çağdayız. İnsan olmak, sadece doğmakla değil; insan gibi yaşamakla anlam bulur. Oysa bugün çoğumuz yaşarken ölü, yürürken yönsüz, konuşurken anlamsız hale geldik.

Bu coğrafya, bir zamanlar bereketin ve kardeşliğin harman yeriydi. Toprağı ekenler de, duasını dikenler de aynı sofrada otururdu. Şimdi toprağı betonla bastıran eller, göğe yükselemeyen duvarlar örüyor. Suyu çalan, toprağı satan, gökyüzüne sırtını dönen bir kalabalık var artık. Ve biz, hâlâ aynı gökyüzüne bakarken utanıyoruz.

İnsanın utancı da, umudu da gözlerinde başlar. Bir bayrağa bakarken gözleri dolanların yerini, o bayrağı marka gibi kullanan gözsüz kalabalıklar aldı. Dualar, artık dudaklardan değil, tozlu raflardan okunuyor. Sadakat, bir değer olmaktan çıkıp alışverişe açık bir hisse senedine dönüştü.

Ama yine de umudu öğretmişti bize birileri, açken paylaşmayı, susuzken dua etmeyi, ezilirken dik durmayı ve o birileri, şimdi adı bilinmeyenler bir yerlerde hala nefes alıyorlar. Çünkü onların nefesiyle yeşeriyor hala hayaller. Onlar sayesinde hala utanmayı biliyoruz. Ve bu utanma, bize hala insan olduğumuzu hatırlatıyor.

O yüzden en çok da şundan utanıyoruz tokken yiyenlerden, açken unutanlardan, kendini dev aynasında görenlerden… Ama onlar hiç utanmadılar açken bile tok gözlü olanlardan, paylaşmayı şeref bilenlerden, geçmişine sırt dönmeyenlerden, bu özle yoğrulan insanlardan utanmadık.

İşte bu yüzden, şimdi daha iyi anlıyoruz. Ataların niçin "Yiğide burun gerek" dediğini. Çünkü koku, yitirilen değerlerin ilk haberidir. Burnu sızlamayanın gönlü de sızlamaz. Gönlü sızlamayan ise gökyüzüne bakıp utanmaz.

Ve biz, hala utana bildiğimiz için umutluyuz.
*
Mehmet Demir
28523

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Aynı gökyüzüne bakarken utanmak Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Aynı gökyüzüne bakarken utanmak yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Aynı Gökyüzüne Bakarken Utanmak yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL