0
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
155
Okunma
Mektupta şöyle yazıyordu:
"Benim hayatımda bir kaynak gibisin; o kadar önemli, sonsuz ve özel. Senin sayende farkında olduğum, bildiğim şeyler var. İlk defa anlamıştım: Ruhun arkadaşı nasıl olur? Ruhun ailesi nasıl olabilir? Sen bana öğrettin, ben de sana öğrettim.
Niye biz hep güzeliz, biliyor musunuz?
Çünkü dostluğumuz bu dünyaya, bedenlere dayanmıyor. Tüm bu geçici şeyler bizi etkilemiyor. Ben seni yürekten seviyorum. Yıllardır böyle ve hep böyle kalacak.
Gerçekten. Bana sağlıklı bir ilişkinin, yargılamadan sevmenin ne olduğunu; sadece öz ve öz sevginin olduğu dostluğu öğrettiğin için teşekkür ederim.
Sevmek nedir, öğrendim.
Aramızda bir kan bağı yok ama sen ağlamaya başlayınca, beklemeden yanağımda hissettiğim gözyaşlarıyla anladım: Sen benim bir parçamsın. En güzel yönüme götüren parçam. En güzel yönümü yansıtan aynam.
Mutlu ol. Hayallerini nasıl sıkı sıkı tutuyorsun, biliyorum. Ben de senden öğreniyorum.
Yine de bil: Bazı vazgeçişler son değildir. Her düşüş, yolun sonu değildir. Hepsi yolun bir parçası. Sen ne olursa olsun küllerinden doğmayı bil.
Seni ruhumla seviyorum. İşte bu yüzden, hep yanında olduğumu bil. Nerede ve nasıl olursam olayım, seni seviyorum ve yanındayım.
Belki kelimelerle anlatamayacağız ama ikimizin de çok iyi anladığını biliyorum. Sen hep istediğin ol, çiçeğim. Ben seni her şekilde kabul ediyorum çünkü dediğim gibi, tüm o şeyler önemsiz. Ruhunu tanıyorum. Ruhunu seviyorum.
imza... "
Bu yıl arkadaşlığımızın 7. yılı. Aslında ben böyle şeylere inanmak istemiyorum, bahanelere falan, ama sen söylediğinde inandım.
7. yıl olduğu için değil aslında, tüm bu anılarımız için. Sadece o gece, saat kaç olursa olsun, birdenbire koşarak odama girdiğini hatırlıyorum. Beni yatakta ağlarken görüp hızla sarıldığında da biliyordum; hep yanımdaydın, andın. Elimden tutup kendi evine götürdüğünde de biliyordum; ellerin hep ellerimdeydi ve sen hep beni gözyaşlarımdan çıkarıp almaya geldin, gelecektin. Okulu asıp dışarıda saatlerce güldüğümüzde de biliyordum; biraz da gülüşlerimdin. Çocukken çocukça şeyler yaptığımızda da biliyordum; biraz da çocukluğumdun. Ve birlikte büyüyüp olgunlaştığımızda en güzelini anladım: Sen de bir parçamsın...
7. yılın bir özelliği yok aslında, biliyorum. Kaç defa şükrettik birbirimize, biliyorum. Kaç defa andık birbirimizi özlemle ve değerle, biliyorum. Zaten hep değerliydin, öyleydik. Bunlara inandım ve belki de bu boş olan dünyaya gerçekten güzel anılar verdik. En önemlisi de bir fark yaratıp ruhlarımızı sevebildik. Şimdi seni nerede görürsem göreyim tanıyacağım, bileceğim. Ve sen de beni.
Hani özel şeyler olur ya her şeyi ona benzetirsiniz her şeyde onu bulursunuz ama hiçbir şey ona benzemez ya işte bundan bahsediyorum. Neyse kısaca, evet kısaca basit bir şey istiyorum senden: mutlu ol. Sen mutlu olduğunda içindeki bir ben de mutlu oluyor emin olabilirsin, nerede olursak olalım birlikte mutlu oluyor birlikte üzülüyoruz. Bu sefer sadece teşekkür etmek istedim bu dünyaya geldiğin ve beni de yanında seçtiğin için, "aslında güzel anılar ve insanlar da çok önemli şeyler öğretebilirmiş" dedirttiğin için.
Beyaz Kelebek