ÖZGELİŞİM VE COĞRAFYA 7
Sevgili Özgelişim Yolcusu dostum,
04. Mart.2025 günü Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü 2. Sınıflara Doç.Dr. Hüseyin Mertol’un daveti ile “Coğrafya ve Özgelişim” konulu sunum yapmış, soruları cevaplamıştık. Çok güzel sorular sormuştu Coğrafyacı adayları.
Soru cevaplara kaldığımız yerden devam edelim.
SORU- Dudak okurken sizi zorlayan iletişimde, insanlara karşı tutumunuz nasıl oldu? Kırıldığınız kızdığınız durumlar oldu mu ? ( Ayşegül Dilek Güven)
CEVAP- Dudaklarını güzel hareket ettiren insanların sesi güzel çıkmasa da rahatça anlama imkanı oluyor. Ama herkesin de dudak hareket ettirmesi aynı olmadığından tabii anlamakta kolay değil. Bunu bilmediğinden insanlar bazen normalden abartılı veya normalden daha sönük dudak hareket ettirebiliyorlar. Bu konuda gereken uyarıyı yaptığımız halde gene de dudaklarını güzel hareket bettiremeyenler var. Bunlara kızmak kırılmak bizde yok ama bazen kasten anlamadığımızı sanarak onlar bize kızar. Bu eş ve çocuklarımızda dahil. Onlarda haklılar.
Bence her birey her engelli ile olmasa da çevresindeki engelliler ile hiç olmazsa en yakınları dahil işaret dili, dudak okuma, öğrenmeliler. Günümüzde telefonlarda konuşmayı yazıya aktaran proğramlar dudak okuma işaret dili bilmeyenlere büyük yararlılıklar sağlıyor.Bu proğramda bizlern çok faydasına oluyor. Akıllı telefndan haberleşmek de yazışarak büyük kolaylık.
İletişim sonuçta zorunluluk anlaşabilmemiz için. Çevremizde engelli olmayan ya da olanlarla nasıl iletişim kuracağımızı öğrenmek hayat kalitemizi de artırarak onların da bizlere karşı sevgisini artırır sanıyorum. Bu yüzden gençler olarak da sizler dudak okuma , işaret dili ve iletişim teknikler öğrenerek çevrenizdeki insanlara faydalı olabilirsiniz. Sivas’ta bu konuda güzel kurslar var. Keşke daha çok olsa. .Çok ilde de bu var. Arada bu kurslara bizi konuşmak için davet edenlerde oluyor.
Güzel sorunuza teşekkür ederim.
SORU- İşitme Engellilerin sahip olduğu haklar nelerdir ? (ışıl Arslan)
CEVAP- Her engellinin sahip olduğu yüzde 40 ve yukarı engellilerin haklarına işitme engellilerde sahip . Ulaşım, internet, cep telefonu indirimi şehirlerarası ulaşım indirimi gibi haKlar var. Bazen bunları engelliler ve aileleri bile bilmiyor.
Sizlerde bu hakları öğrenerek ilerde öğretmen olduğunuzda öğrencilerinize öğretirseniz, velilere öğretirseniz onların hayatlarını kolaylaştırmış olursunuz diye düşünüyorum. “ Bilmemek ayıp değil, öğrenmemek ayıp “demişler. Burada şu sorudaki cevapta bile öğreniyorsunuz. Biz de bu yüzden size “sorun ki öğrenesiniz” diyoruz. “Sora sora Bağdat bulunurmuş” derler. Konuşmaların işte en çok sevdiğim yönü soru cevap . Güzel soru soranlara kalem defter hediye etmek. Sizlerde defterlere kalemler ile yazdıkça bizi hatırlamış olursunuz.
Güzel sorunuza teşekkür ederim.
SORU- İşitme engeli ile ilk tanıştığıızda çevrenizdeki insanların sana bakış açısı ve beklentileri naısldı ? (Hakan Ahretlikoğlu)
CEVAP-Çok kişi “okuyamaz artık” demişlerdi. Ortaokulu bittİm sınıfta kalmadan. Sonra lisede kaldım ama benle beraber sınıfın nerede ise yarıdan çoğu kalmıştı. Ben lisede bir sene daha kaldım. Ama sonra “oku” emrine sıkı sarılarak liseyi sınıfta kalmadan tamamladım. 18 kişilik sınıfta sınava giren 17 kişi arasında 3. Oldum. Okulu kazandım “ Okuyamaz, geri gelir” dediler. Liseden daha başarılı okudum. Sülalemde tek Üniversiteli oldum ama kıskananlar hep yapamaz edemez demeye devam ettiler.
Bu “yapamaz , edemez” ler halen devam eder. En son sınavda “şef” olduk O’nu bile doğru dürüst tebrik edemediler “47 yıllık hizmetim var” deyip de şef olamayanlar. Ne edersen et “yapamaz, edemez” diyenlere inat biz yapmaya etmeye devam edeceğiz Bu yazı da “bir yapma etme” değil mi ? Size moral verme , güzellik, özgüven aşılama çabası değil mi ?
BeKlenti dedin de gülesim geldi. En büyük beklentileri” başarısız olmamızdı” ama biz tam 45 yıldır “başarılı” olmaya devam ediyoruz ve edeceğiz, çoğu başarılarımızı küçümsese, kabul etmese de başarılarımız tv haberlerine, proğramlarına , dergilere, gazetelere, kitaplara girerek gelecek nesillere akmaya devam edecek. Siz de bu hayatttan ders alarak size “başaramaz “ diyenlere inat gayretle çabalarınıza devam edin inşallah
Güzel sorunuza teşekkür ederim.
SORU- Size karşı yapılan önyargıların ve negatf ayrımcılığın yarattığı baskılardan kurtulmak için neler yaptınız. ? Herhangi bir alanda bize inanan insanlar olmadığında , o insnaların karşısıında nasıl durmalıyız. (Yasemin Sütlüer)
Cevap- BEN HER ZAMANÖNCE YARADANA sonra KENDİME İNANDIM. Oku emrine sarılınca, Yaradan’ın “oku” emrine inanarak , bu emre sarılanlara çok büyük fırsatlar sunduğunu hayretle gördüm ama çok insan maneviyatta kör olduğundan bu fırsatları göremiyorlar. Halbuki gönül gözünü siz açsanız, mesela ben buraya geldim konuştum. Siz beni sık ziyaret etseniz, saygılı ve iletişimde kurallara uysanız sizlere her zaman kitap hediye etme, önermeye devam ederim. Ama gelmeyene ben ne yapabilirim. Bugün burada sizlerle olmam da bir şans olabilir. Tabii içinden “ ben bu yazar abimizden faydalanayım devamlı” diye inanarak bu konuda hareklete gecerseniz. Ama cesaret edip iletişimi devam ettiremeyene Yaradan dahil kimse yardım etmez. Fırsat “ben fırsatım” demez ama kendini göstere göstere hissettirir. Ama anlamak istemeyene ne edeceksin. Gelişmek istemeyene dünya bir araya gelse o insan gelişmez.
SORU- Hayatınızın dönüm noktası nedir? (Esra Zengin)
CEVAP- Daha önce de bahsettiğim gibi” oku” emrinin gücünü keşfettiğimde bunun çok büyük etki yaptığını gördüm hayatımda. Daha çok okuyunca ve gücüm oranında anlayıp uygulayınca bunun hayatımı çok kolaylaştırdığını gördüm.
Şu anda hayat bana zor gelmiyor. Mesela Hüseyin Hoca davet edince geldim. Sizlerle sohbet ettim .Mutlu oldum. Hediyeleştik mutlu oldum. Hoca davet etmese gelemezdim. Hoca’nın daveti size de bana da fırsat oldu. Hayatımız bir saatliğine bile olsa benim açımdan öğreterek sizin açınızdan öğrenerek bir saat geçti. Hayat bir saat daha kolay oldu. Demek ki okumayı alışkanlık haline getirirsek hayat her zaman kolay olacak. Belki ciddiye alırsanız bir konferans, bir kitap, bir insan ile tanışma da sizin hayatınızın dönüm noktası olabilir. Başarı hikayeleri hep bir insanla, bir iş ile, eş ile arkadaş ile tanışma ile başlamıştır ve bu tesadüf olamaz. Bu dönüm noktasını aklınız ile, bilginiz ve sezginiz ile siz fark ederseniz hayatınız bir anda daha hızlı öğrenme ortamına ve evresine girebilir.
Sevgili Özgelişim Yolcusu dostum,
İşte soruları cevaplarken böyle mutlu ve huzurlu oldum. Umarım okullara davet eden daha çok olur da öğrenme ve öğretme çabalarımız her zaman garet ile sevgi ve bilgi ile devam eder.
Öğrencilerini gerçekten seven öğretmenlerin şehrin dinamiklerini, manevi değerlerini bilgi ve sevgisi çok olanlarını her zaman öğrencileri ile tanıştırmasından yanayım. Davet olursa bugün gibi severek gidiyoruz işte.