0
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
191
Okunma
UKRAYNALI ZEHRA ( 8 )
Zehra, evden çıkıp, Mandıra yaptırdığı, arsaya bakmak ,için yürümeye başladı.
Yeni yaptırdığı halı sahasının önünden geçerken, top oynayan çocuklara el
salladı.henüz 15-20 metre yürümüştü’ki, Evin duvarının yanında sandalyede
oturan bir kadın seslendi,
... Zehra hanım, buyur gel bir kahvemizi iç. Kadını tanımıyordu ama durup konuşmak
zorunda kaldı.
... Teşekkür ederim abla,Benim ismimi biliyorsunuz.Sizin isminiz nedir.
... Benim ismim Sabahat,yanındaki sandalyedeki çocuğu gösterdi. Bu da oğlum Murat.
... Tanıştığımıza memnun oldum Sabahat abla. Murat bak karşıda halı sahada çocuklar,
halı sahada top oynuyorlar, sende gidip oynasana. çocuktan önce annesi konuştu
... Yürüyemez ablası. evnin içindeki Büyük incir ağacını gösterdi. Geçen sene şu
incir ağacından, incir toplarken düştü. Omuriliği zedelendi. yürüyemiyor.
okulada gidemedi. Ben Muratı ara sıra halı sahanın oraya görürüyordum.
Bu gün sırtım ağrıyor diye götürmedim. Zehra hemen Muratı kucaklayıp sandalyeden
aldı. Sabahat abla sen sandalyeyi getir diyerek, halı sahaya doğru yürümeye
başladı. Sabahat hanımda sandalyeyi alıp, arkasından yürüdü.Muratı Halı
sahanın yanına bıraktıktan sonra, tekrar evin önüne geldiler.
... Sabahat abla. Ben inşaata bir bakıp geleyim. kahveyi o zaman içeriz, Diyerek
inşaata gitmek üzere, yürüdü. İnşaata geldiğinde, inşaatın direklerinin
bitmek üzere olduğunu gördü. Kemalin sayesinde işler çok çabuk ilerliyordu.
hemen Kemali aradı.
... Alo Kemal abi. Ben inşaata bakmaya geldim. Maşallah direklerin kalıpları
bitmek üzere, çok sevindim.
... Zehra. Direkler bu gün biter. Ben direklerin ölçüsünü demirciye verdim
yarın hazır olursa gönderirler. Yerine konduktan sonra,hemen betonu dökeriz.
sağol Kemal abi, çok teşekkür ederim. görüşmek üzere. Zehra tekrar dönüp
Sabahat hanımın evinin önüne geldi. Sabahat hanım eve doğru seslendi.
... Kızım Meral. Buraya gel. Evden genç bir kız çıkıp geldi.
... Hoş geldin Zehra abla.
... Hoş bulduk tatlım. Sen okuyormusun?
... Evet lise bire gideceğim. Kahveniz nasıl olsun Zehra abla?
... Benimki sade olsun. Eşiniz ne iş yapıyor Sabahat abla.
... Eşim iki sene önce, vefat etti.
... Başınız sağ olsun Sabahat abala. Zehra kahvesini içip, biraz sohbet ettik
ten sonra Ayağa kalktı.
... Sabahat abla.Kahve için çok teşekkür ederim. Yine görüşürüz. Ben sana tele
fon numaramı vereyim. Murat eve geleceği zaman beni ara, ben hüsnüyü gönde
rip, muratı ordan aldırırım.
... Olmaz Zehra hanım, biz hallederiz. Siz buraya kadar yorulmayın.
... Peki siz bilirsiniz. Hoşça kalın.
Zehra eve geldi. Hüsnü, yan tarafta mantar topluyordu.
... Kolay gelsin Hüsnü. Maşallah mantarları toplamışsın.
Çok az bir şey kaldı Gülüm. birazdan biter. Hüsnünün Gülüm diye konuşması
Zehranın çok hoşuna gitmişti. Gittikçe utangaçlığı azalıyor.kibarlaşıyordu
... Hüsnü dur bir dakika, yanağında bir şey var. Hüsnü elini yüzüne götürdü
... Ne olmuş yüzüme?
... Zehra eğili Hüsnün yanağından öptü. Çok kibar, çok centilmensin Hüsnücüğüm.
... Hüsnü güldü. Acemiliğimize göre. Maşallah çok iyi mantar aldık Zehra.
istersen şu tarafa bir şey ekmeyelim. duvar boyu yer yapalım. Daha çok
mantar yetiştiririz.olurmu. Olur Hüsnü. Neden olmasın. Birazdaha tecrübemiz
olsun yaparız.
Zehra ertesi gün mantarları arabaya koyup şehre indi. Nasıl satacağını bil
miyordu. Kemali aradı.
... Alo kemal abi. Ben şehir merkezindeyim. Mantar satmaya geldim. Ama sebze
hali nerede bilmiyorum.Yardımcı olurmusun.
... Sebze haline gitme Zehra bizim evin yanında büyük bir market var. oranın
müdürünü tanıyorum. Sen oraya götür. Ben şimdi onu ararım. onlar sana
yardımcı olur. Zehra marketin ismini öğrendikten sonra,bir kaç kişiye
sorarak, kolayca marketi bulup. Müdürle konuştuktan sonra.parasını iki
gün sonra almak üzere, markete sattı.Bu iş çok iyiymiş,Hüsnünün dediği gibi
işi büytmek lazım diye dündü. Telefon açıp kemale teşekkür ettik ten sonra
ihtiyaçlarını alıp. cep telefonundan internete girip, akülü sandalyelerin
fiatlarını inceledi. Hastanenin etrafındaki bir medikal eşya satan mağazaya
girip,sıkı bir pazalıktan sonra, akülü sandalye alıp arabanın bağajına koydu.
Köye doğru gideken çok duygusal ,ama çok mutluydu. Muratı çok sevmişti
Murat isterse onun okuması için elinden geleni yapacaktı. Murat artık kim
senin yardımı olmadan gezebilecekti.Kim bilir akülü sa oturdaşyeye oturduğu
zaman ne kadar mutlu olacaktı. Köye gelince , Sabahat hanımın evinin önünde
durup kornaya bastı. arabadan inip, bağajdan akülü sandalyeyi çıkarırken
bahçe kapısına ablası menekşe geldi.
... Hoş geldin Zehra abla.
... Hoş bulduk Menekşe Murata bir sürprizim var.Zehra eve girip Muratı kucağına
alarak,getirip akülü sandalyeye oturttu. Nasıl çalışıp hareket ettiğini
anlattı.
... Hadi murat. Şöyle yol boyu git gelde görelim.
Murat yol boyu giderken Zehra dönüp sabahat hanıma baktı. anne kız ikiside
ağlıyorlardı. Sabahat hanım Zehraya sarılp teşekkür etti. arkasından
menekşe sarıldı. O kadar çok mutluydular’ki defalarca Allah senden razı olsun
diyerek teşekkür ettiler.
... Hayırlı olsun Sabahat abla. Muratın okumasını istiyorum. Artık okula rahatça
gidip gelebilir.Güle,güle Kullansın diyerek ayrıldı.
Zehra gözlerini açtı.Duvardaki saate baktı. Saat sekiz olmuştu
Gidip elini yüzünü yıkadıktan sonra, salona geldi.
çok şaşırdı. Hüsnü kahvaltıyı hazırlayıp gitmişti. Masanın tam ortasına
bahçeden topladığı çiçekleri vazoya koymuştu. o kadar çok mutlu olmuştu ki
kahvaltıya oturdu. Vazodaki çiçekleri kokladı.Hüsnünün bu güzel davranış
ları çok hoşuna gidiyordu. Artık eski hüsnü değişmeye başlamıştı.
Cep telefonunu açıp Hüsnüyü aradı.
... Günaydın aşkım. Ne yapıyorsun?
... Yeni aldığımız eksik sulama borularını takıyorum. Sonrada sulamasını yapa
cağım. Sen ne yapıyorsun?
... Kahvaltı yapıyorum Hüsnü. Kahvaltıyı hazırlayıp gitmişsin. Masadaki çiçek
ler çok güzel. Teşekkür ederim. İşçiler havuzda çalışıyorlarmı?
... havuzun biri bitmiş. Usta ikinciside, yarın öğleye kadar biter dedi.
... Hadi kolay gelsin Hüsnü. Akşama görüşürüz.
Zehra ikindiden sonra, hava biraz serinleyince,mandıra yapılan inşaata git
mek üzere evden çıktı. inşaata ulaşmadan. yolun kenarında bir kalabalık gördü.
Kalabalığa yaklaştı. Bir kadını sandalyeye oturtmuşlar,elini,yüzünü yıkıyor
lardı. bir Kadına sordu.
... Burda ne oldu?
... Hatice teyzeyi dövmüşler. iki keçisini almışlar.
... Kim dövmüş neden keçisini almışlar?
... Hatice teyzenin keçileri, Nurullah amcanın bahçesine girip, domates, biber
lerini yemiş. Zehra kadına yaklaştı. Kadının sağ gözü morarmaya başlamış
kolları yer, yer çizik ve morluk içerisindeydi.
... Geçmiş olsun teyze. Ne oldu sana?
... Ne olsun kızım. Allah belasını versin, koca öküZ Nurullah iki keçimi aldı
evime gelip birde beni dövdü.
... Neden bunu yaptı teyzem, şu haline bak. Gözünün altı morarmış, kolların
morarmış.
... Kızım benim 4 keçim birde tekem var. Şu ilerde boş bir yer var. Keçileri
oraya götürüp yayılsınlar diye iple kazığa bağladım. Bilmiyorum birisi
ipinimi çözmüş.yoksa, kazıktanmı kurtulmuş. İki keçi karşı tarafa gidip
Nurullahın bahçesine girmiş. Sinirlenmiş evime gelip bana küfür ederek
saldırdı. Keçilere bakmağa gittim. Keçilerin ikisi yok. Aradım bulamadım
Nurullaha sordum. Ben bilmem kovaladım gittiler dedi.
... Teyze senin ismin Haticemi
... Evet, sen nerden biliyorsun?
... Az önce şurda, birisine sordum. O söyledi.Hadi gel, bana şu adamın evini
göster, bir konuşalım.Hatice hanım, yanında duran kıza baktı . Meryem kızım
sen Hasanı al eve geçin. Ben birazdan gelirim. Meryem cevap vermeden 3
yaşındaki erkek kardeşi hasan’ı elinden tuttarak, eve doğru yürüdü. Zehra ve
Hatice hanım, yavaş adımlarla, Nurullahın oturduğu eve doğru giderken konuş
maya başladılar.
... Hatice teyze Kaç çocuğun var?
... İki kız, bir erkek,üç çocuğum var . Kızlarım evli başka şehirlerde oturuyorlar.
Oğlum araba kazasnda öldü. Az önce, gördüğün çocuklar benim ölen oğlumdan kalan
torunlarım. Oğlum Öldükten,dört ay sonra, gelinim çocukları bırakıp babasının
köyüne gitti. sonradan evlendiğini duydum.
... Kocan ne iş yapıyor Hatice teyze?
... Sen sağol kızım. Kocamda hastalıktan öldü. Onun emekli maaşıyla idare ediyorum.
... Anneleri çocukları yanına neden almıyor Hatice teyze?
... Ne bileyim kızım,üstüme bırakıp gitti. Ama ben şikayet etmiyorum. torunlarımı
çok seviyorum. Onlar bana yoldaş.Yalnız Kalmaktan daha iyi.
... Kusuruma bakma Hatice teyze, çok soru soruyorum. Bu sana saldıran adam,nasıl biri.
Ne iş yapıyor.?
... Kızım bu adam, 65yaşında öküzün teki. tek başına yaşıyor. Ailesi bunu dışlamış.
konuşmuyorlar. Ne geleni , nede soranı var. Bir emekli aylığı var. oturduğu
ev kendisinin değil. Seneler önce yukarı köyden buraya gelmiş. Boş bulduğu eve
yerleşmiş oturuyor.
... Nasıl yerleşmiş. sahibi yokmu?
... Var tabi.Olmaz olurmu. Seneler önce, çocukları,yaşlı anasını, babasını burdan
alıp.yanlarında götürmüşler. boş kalınca bu koca öküz gelip buraya bedevadan
yerleşmiş. ağzı bozuk, karşısındakiyle alay eder gibi konuşur. Sadece cuma
günü camiye namaza gider. giderkende, gözü fıldır fiıldır sağa sola, karıya
kıza bakar.Pisliğin teki. Beş senedir başımızın belası. İçkici hayırsızın biri.
Nurullahın evinin önüne gelmişlerdi.
... İşte kızım Nurullahın oturduğu ev burası. Zehra şöyle alıcı gözle bir baktı.
Bahçe bakımsızdı. İçinde beş on tane meyve ağacı vardı. kapıdan girip eve doğru
yürüdüler. Nurullah evin önünde, asmanın gölgesinde masayı kurmuş rakı içiyordu.
Hatice teyzeyi ve Zehrayı görünce.oturduğu yerden bağırdı.
... Def olup gidin burdan. Benim başımı belaya sokmayın.
... Keçilerimi almaya geldim Nurullah.
... Dedim ya kovaladım gittiler diye. Bu gavur karısına güvenerekmi geldin buraya?
... Bir laf var Nurullah.dinsizin hakkından imansız gelir diye.
... Nurullah çok sinirlenmişti. Ana ,avrat , sülale. küfretmeye başladı. çekip gidin
buradan, ateş olsanız cürmünüz kadar yer yakarsınız.Benim başıma bela olmayın.
... Nurullah efendi.Biliyorum keçilerim sende, yalan söyleme. Nurullah ismi sana
yakışmıyor. ismini yanlış koymuşlar. Senin ismini, Şeytanullah koymalıydılar.
Bu sırada bahçenin alt tarafında bulunan odunluktan.Meeeee diye keçi sesi
duyuldu. Keçi Hatice teyzenin sesini tanımış.karşılık veriyordu.
... Zehra masaya yaklaştı. Senin ağzın içkiden başka lağım kokuyor. Kadına küfür
etmek sana yakışıyormu? Utanmadan yalan söylüyorsun. bak keçi sahibinin sesini
tanıdı.Çabuk git keçileri buraya getir.Yoksa seni pişman ederim.
... Vermiyorum hadi bakalım, ne yapacaksın.gitmezseniz Jandarmayı çağırırım.
Zehra dayanamamıştı. iki eliyle masayı kaldırıp yan yatırdı. Masanın üzerindeki
içki ve yiyecekler yere saçıldı. Nurullah sandalyeyle beraber arka üstü
yere düştü. Zehra yanına gidip, kolunu arkaya doğru kıvırdı. İstediğini çağır.
sen pişman olursun. Yaşlı başlı adamsın. Bütün sülalemize küfür ettin.Bunu,
yanına bırakmam. Zehra suratına bir yumruk attı. Yumruk sol çenesinin üzerine
kulağına yakın bir yere gelmişti. Bir anda hareketsiz kaldı.
... Kızım ne yaptın adamı öldürdün?
... Merak etme Hatice teyze, hadi git oradan keçilerini al gel gidelim. Bu koca
öküz birazdan kendine gelir.Hatice teyze gidip kapıyı açınca keçiler onu görür
görmez bağırmağa başlamışlardı. Keçileri alıp. oradan ayrıldılar.
Hafta sonu, Zehrayla Hüsnü, bahçede kahvaltı yapıyorlardı.
... Hüsnü üzüm fidanlarında kuruyan varmı?
... Kuruyan yok. Maşallah çabuk büyüyorlar. Belkide seneye üzüm verirler. Damla
sulama işi çok iyi oldu. artık yorulmuyorum. Vanayı aç. otur bekle. İki havuz
seramik döşenip bitti. Yavru balıklar ne zaman gelecek?
... Haftaya gelecek Hüsnü. Ama,balıklar konmadan önce, havuz suyunun filitre
sistemi yapılması lazım.
... Çok para gidiyor Zehra. Paran yetecekmi.?
... paramın yarısına bu işleri yapabilirim. Mandıranın sıvası yapılıyor. Makine
lerin siparişinide verdim. sıvası bitip doğrama işleri bitince, Makineleri
getiririz. Sen üzüm bağına,balıklara bakarsın, bende Mandırayla ilgilenirim.
... Tek başıma mı yapacağım Zehra?
... Hüsnücüğüm seni yorarmıyım. Elbette eleman alacağız. Sen artık patronsun.
Bak şu duvarın başlangıcından taaa bahçenin sonuna kadar Mantar yetiştirmek
için ev yaptıracağim. Kemal abi gelince ölçüp bir hesap çıkaracak.
... Zehra ulaşı çözeyimmi biraz yanımıza gelsin?
... Olmaz Hüsnü. Birazdan Müge ablayla, Kemal abi gelecek.
Bu sırada dış kapıdan içeriye Kerem girdİ.
... Günaydın. Yine yemek üstüne geldim. Hoş geldin kerem. O nasıl söz. İstediğin
zaman gelebilirsin.
... Teşekkür ederim Zehra abla. Bir bardak çayınıza yok demem. Hüsnü Kereme çay
doldururken, Keremin gözü, kulübesinin önünde oturmuş kendisine bakan ulaşa
takildı
... Hüsnü abi, Maşallah küçük ulaş çabuk büyüyor. iyi bakıyorsun.
... Ulaş Hüsnünün sevgilisi Keremciğim. Hüsnü ona gösterdiği ilgiyi bana göster
miyor. Kıskanıyorum yani. Tarlaya birlikte gidiyor. Her yere birlikte gidiyor.
... Bak duydunmu Hüsnü abi? Böyle yapma.
... Şakacıktan söyledim kerem. Hüsnüyle aramız çok iyi.Hüsnü artık eski Hüsnü
değil. Gelişme var. Ben şahsen Hüsnüden çok memnunum.
... Köyde yine Popülerliğin devam ediyor Zehra abla. Senden bahsediyorlar.
... Ne söylüyorlar Kerem?
... Nurullah amcanın canına okumuşsun. Hatice teyzenin keçilerini geri almışın.
... Pek bir şey yapmadım Kerem. Yaşlı başlı adam. Dünya umurunda değil sanki.
Masada oturmuş içki içiyordu. Bizi görünce kovdu. Sülalemize küfür edince
dayanamadım. masayı tutup üzerine devirdim. sonrada, hatice teyzeyi dövdüğü
için onun hatırına ,yüzüne bir yumruk attım, kulağına yakın geldi bayıldı.
... Köy yaptıklarından dolayı çalkalanıyor.. Ben sana şimdiden söyleyeyim.
Bundan sonra, derdi olan sana gelir. Hazırlıklı ol.
... Keremciğim, ben her zaman doğrudan yanayım. Kim gelirse kapım açık. Bu
sırada Zehranın telefonu çaldı.Arayan Mügeydi.
... Alo Müge abla, geliyormusunuz?
... Yoldayız Zehra 10 dakikaya oradayız. Sen ne yapıyorsun?
... Biz Kahvaltı yapıyoruz. Keremde yanımızda.
... Bak canım, biz gelirken mandıra inşaatına uğrayacağız. Size gelince de sizin
tarlaya gidip bakmak istiyoruz. Kemal abin böyle istiyor. Sen hazır
lıklı ol, hemen gidip geliriz.
... Tamam Müge abla. Zaten kahvaltı bitmek üzere. Ben hazırım.
Kemal’le Müge eve girmeden,doğruca tarlaya gitmişlerdi.
... Zehra ,yarın, havuzun filitre sistemini kurmak için ,buraya adamlarla birlikte
geleceğiz. Sende gel, fikrin varsa söyle.
... Ben ne anlarım Kemal abi.bildikleri gibi yapsınlar.
... Haklısın Zehra. Filitre işi biter bitmez telefon eder, yavru balıkları getir
tiriz. Ben yem siparişi verdim. Şimdilik. şu eski evi depo olarak kullanabiliriz.
Aslında şu üzüm fidanlarıyla, Balık havuzları arasına uygun bir yere iki katlı
güzel bir ev yapmak lazım. şöyle güzel bir yüzme havuzu.
... Haklısın Kemal abi. Ama o iş sonraya kalsın. elimizdeki işleri bitirelim,ondan
sonra düşünürüz.
... Zehra sana şimdiden söyleyeyim. Buralar bittikten sonra.çok güzel olacak.Sırtın
bir daha yere gelmez. Mandıra işinide,düzene koydunmu süper olur
... Kemal abi. Mantar işini unuttun. eve gidince, şöyle ölçüleri al. Tuğla, demir
çimentoyu alıp hazır edeyim. Haklısın . eve gidince bakarım. Erken alırsan
senin için. karlı olur.piyasa bellisiz. Hergün bir şeye zam geliyor.Hadi
gidelim. Hüsnüyle kerem mangalı yakmışlardır.
... hep benim işlerden konuşuyoruz Kemal abi. Sizin işler nasıl?
... işler iyi,ama ben ayrılmayı düşünüyorum.
... Hayırdır Kemal abi. Bir anlaşmazlıkmı var?
... Anlaşmazlık yok ama, şirketin işi üç ay sonra bitiyor. burdan gidecekler.
Bana gel diyorlar ama, Mügeyle konuştuk. Tam bebeğin doğacağı zamana denk
geliyor. Mügenin işi burada. Benimde gitmemi istemiyor. Bir arkadaşımla
konuştuk. Mühendislik bürosu açmayı düşünüyorum. Sadece proje çizsem
bana yeter. Belki ilerde. müteahhitliğe başlar, inşaat yapabilirim.
... Balık yetiştiriciliğinde ortağiz değilmi. beni yalnız bırakma.
... Bir daha böyle söyleme Zehra. Sözüm söz. Ölene kadar dostluğumuz devam
edecek, öyle değilmi Müge?
... Evet öyle sen bırakmazsan, biz seni hiç bırakmayız.
... Eve geldiklerinde, mangal ateşi hazırdı.Zehrayla Müge, salata,piyaz işini
yapmağa başlarken. Hüsnü ile kerem eti pişirmeğe başladılar. Kemal elinde
uzun metreyle, bir baştan öteki başa ölçüm yapıp. ne kadar malzeme gideceğini
hesaplamağa başladı.Sonunda yemeğe oturmuşlardı. Kemal mangalın başında duran
kereme seslendi.
... Keremciğim, etler çok güzel pişmiş, eline sağlık.
... Afiyet olsun Kemal abi. Kesenize bereket.
Zehra yemeğine dokunmadan. Pişen etlerden güzel bir dürüm yapıp, ayranla beraber
keremin yanındaki, küçük masaya götürdü. Afiyet olsun Kerem.
... Zahmet etmeseydin Zehra abla. Ben işimi bitirince yerdim.
... Olmaz kerem. Boğazımdan geçmez. İşin çoğunu sen yapıyorsun. Hem pişir hemde ye.
Tam yemeğin ortasında. Bahçe kapısından içeriye, bir kadınla ,küçük bir çocuk
girdi. Zehra ayağa kalktı.
... Hoş geldin Hatice abla. Buyur gel beraber yiyelim.
... Sağol Zehra hanım. Ben sana yoğurt çalmıştım. onu getirdim.elindeki 5 kiloluk
yoğurt kabını Zehraya uzattı.
... Zahmet etmeseydın Hatice abla.
... Ne zahmeti Zehra hanım. Afiyetle yeyin.
... Hatice abla, beş dakika bekle ben hemen geliyorum.
... Kutuyu boşaltmana gerek yok. Bitince sonra alırım.
... Tamam Hatice abla ben hemen geliyorum. zehra eve girip, büyük bir tabakla geri
geldi. Pişen etlerden tabağa koyup yanına domates biber, soğan piyazı koyup
Hatice hanıma uzattı. cebinden çıkardığı, bir miltar parayı Hatiye uzattı.
... Olmaz Zehra hanım. Bu parayı alamam.
... Peki tamam. Zehra parayı, yanında duran,hasanın eline sıkıştırdı. Bu para
Meryemle, Hasanın. Onlara bir şeyler alırsın.
Hatice hanım twşekkür ederek gittikten sonra.Yemeğe devam ettiler
Aradan iki hafta geçmişti. Mandıra bitmiş, makinelerin montajı yapılıyordu.
Biten iki havuzun içine 1o 000 yavru balık konmuştu. Evin bahçesindeki
mantar yetiştirmek için yapılan ek binanın yapımı, hızla devam ediyordu.
Zehra mandıra binasına gitmek için evden çıktı.ara sokaktan çıkıp ana yola
çıktı. Yürürken bir ses duyunca dönüp baktı. Üç kadın oturmuş sohbet ediyordu.
Biraz yaşlı olanı seslendi.
... Zehra hanım, buyur gel, bir çayımızı iç. Zehra kadınların yanına yaklaştı.
... Kolay gelsin. Sohbetmi ediyorsunuz?
... Hem iş işliyoruz, hem dedikodu yapıyoruz.
Zehra plastik sandalyeye oturdu. Üç kadında elinde iş işliyordu.biri dantel
biri kazak biri baş örtüsünün üzerine iğne oyası yapıyordu.
... Siz benim ismimi bildiğinize göre tanıtmaya gerek yok. İsminizi öğrenebilir
miyim?.
... Benim ismim Şükran. Bak bu kızım Şerife, Bu yeni gelin Şerifenin gelini Makbule
... Anladım demek akrabasınız.Zehra makbulenin termostan doldurduğu çay bardağını
aldı. Maşallah çok güzel işler yapıyorsunuz?.
... Zehra sen bizim gelinden daha küçüksün Makbule 23 yaşında. Sana kızım desem ayıp
olurmu? Allah seni nazardan korusun. Televizyondaki artistler kadar güzelsin
... Teşekkür ederim Şükran teyze. Elbette kızım diyebilirsın.Biz yaz günü. tarla
bahçe ev yemek,işleri bitince, her zaman buraya gelir serinlikte oturup,hem
iş işleriz.hemde konuşup, birazda dedikodu yaparız. Seni yolundan ala koyduk
Bir yere gidiyordun her halde?
... Mandıraya bakmağa gidiyordum Şükran teyze.
... Hayırlı uğurlu olur inşallah kızım, daha çok sürermi?
... Az kaldı, bir aksilik olmazsa 2-3 hafta içinde açarız.
... Zehra kızım. Köye ilk geldiğinde, bize seni kötü tanıttılar. Ama sen bizi mahcup
ettin. Bize Hüsnünün, malı için geldi dediler. Daha başka şeyler söylediler.
Bizde inandık. Ama şimdi gerçeği gördük. Yaptığın güzel işler için sana teşekkür
ederiz.Kapımız sana daima açık, İstediğin zaman gelebilirsin.
... Teşekkür ederim Şükran teyze, sağolun. Burası tapulu yermi şükran teyze.
... Yok kızım burası köyün ortak malı. Neden sordun?
... Madem buraya gelip vakit geçiriyorsunuz. Şuraya bir kenara, şöyle,yazlık
kadınların ,genç kızların, toplanıp birlikte hem iş hem sohbet yapıp eğlenmesi
için yazlık bir yer yaptırmak istiyorum. . Gelen olurmu acaba?
... Gelmez olurmu kızım herkes gelir. Erkekler kahveye gidip nasıl eğlenip sohbet
ediyorsa. Bizimde sohbet edip, eğlenmek hakkımız. Biz onlardan daha çok iş
yapıyoruz.
... Tamam Şükran teyze. Yarın şehre gidip, malzemeleri alırım. Bir kaç günde
yaparız.Zehra çayını bitirdikten sonra, ayağa kalktı
... Çay için teşekkür etti. Sizi tanıdığım için çok mutluyum. Ben artık gideyim
mandıraya gitmem gerek. Size kolay gelsin.
Zehra gittikten sonra, yeni gelin Kaynanası Makbuleye baktı.
... Anne ne kadar güzel bir kız. makyajda yapmamış. çok tatlı. İnsanın yüreğinin
içine alası geliyor. Maşallah türkçeyi de güzel konuşuyor. ilk defa yakından
gördüm. Hele gözleri boncuk gibi parlıyor.
... Allah nazardan korusun kızım. Milletin ağzı torba değilki büzesin. İlk geldi
ğinde neler söylediler. Ben hüsnünün okula geldiği günü bilirim. Ben 8 inci
sınıfa giderken Hüsnü Birinci sınıfa gidiyordu. Çok sessiz, kimseye karışmaz
kendi halinde bir çocuktu. Bir gün bahçede kenarda oturmuş ağlıyordu.
neden ağlıyorsun dedim. Bir çocuk, elimden elmamı aldı dedi. Gel göster dedim.
Birlikte bahçeyi dolaşırken Hüsnü çocuğu tanıdı. İşte bu çocuk dedi. Çocuğu
tuttum. Hüsnünün elmasını geri ver dedim. Elmayı yedim deyince, çok sinirlen,
miştim. Çocuğu yere yatırıp bir kaç defa vurdum. Öğretmen geldi Neden kavga
ediyorsunuz. Ayrılın bakayım deyip, bizi ayırdı. Öğretmenim seyfettin Hüsnü
nün elmasını alıp yemiş dedim. Öğretmen seyfettinin kulağını çekip kızdı.
Sana ceza veriyorum Seyfettin. Annene , babana söyle. Bir kilo Elma alıp
okula getirip Hüsnüye vermezsen, seni sınıfa almam dedi. Seyfettin iki gün
okula gelmedi . üçüncü gün, babasıyla birlikte. elmayla okula geldi. Babası
özür diledi. Hüsnü 4 üncü sınıfa kadar okudu sonra okulu bıraktı.
... kızım Müzeyyen hanım, Hüsnüyü el bebek ,gül bebek büyüttü. Hüsnü çok saf
iyi kalpli bir çocuk. ama zekası biraz kıt. Müzeyyen hanım bunu bulduğunda
dilenci bir kadınla beraber, üstü başı berbat. Kir, pas içerisindeymiş.
Öz evladı gibi baktı.Şu allahın işine bak. Müzeyyen hanım Hüsnüyü evlendir
mek istedi. Ama köyde evlenmek isteyen bir kız bulamadı. Kimse hüsnüyle
evlenmek istemedi. Yukarı köy aşağı köy araştırdı. bulamadı. Hüsnü Müzeyyen
hanım öldükten sonra. tek kalınca çobanlık yapmağa başladı. Ey güzel Allahım
Hikmetınden sual sorulmaz. Kimsenin adam yerine koymadığı, çoban hüsnünün
kısmetini açtın.Taa ukraynadan. gencecik,ay yüzlü, güzel kalpli bir kız nasip
ettin. Bu zamanda, ne oldum demeyeceksin. Daha neler olacak deyip ona
göre düsünüp, hareket etmek lazım. Bakın kız Hıristiyan ama.Onuda bizim gibi
Allah yaratmış. Köyün yolunu yaptırdı. Halı saha yaptırdı. Zurnacı Musanın
kızlarını o üvey annenin zulmünden kurtardı. Müslümanım demekle olunmuyor.
Köyün muhtarı bile senelerdir. köyün yolunu yaptırmadı. Yeni gelin
Makbule araya girdi. Anne anne Sabahat teyzenin oğlu,Murata da akülü sandal
ye almış. Bak şimdide buraya kadınlar için yer yapacak.
... Haklısın gelin . Allah nazardan korusun. Tuttuğu altın olsun. Hüsnüde mutlu olsun.