0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
260
Okunma

ANIN DEGERİNİ BİLEREK YASAMAK
Pes etmemeli.
Aşılmaz dağlardan aşmalı, geçilmez okyanusları geçmeli insan.
Girilen yolda, yolun götürdüğü yere kadar değil, sonuna kadar gitmeli. Yani başarmak için, hayatı zorlamalı insan.
Çünkü insanın yaşama dair herşeyi planlaması mümkün değildir.
Çünkü siz ne kadar yaşamın gizemini çözmeye çalışırsanız, yaşam bir o kadar içinden çıkılmaz hal alır.
Çünkü son sözü hep ve her zaman hayat söyler!
Çünkü hayat size hep pozitif olanı, hep sevdiğiniz şeyleri sunması mümkün değil. Bazen de, realiteyi görmeniz için, negatif olanı sunar ve sunduklarıyla yetinmek zorunda kalırsınız.
Ne mi?
Mesela, sağlık gibi, huzur gibi, mutluluk gibi paranın satın alamayacağı şeylere sahip oluncaya kadar, zengin olmanın ne demek olduğunu anlamazsınız!
Çünkü yaşam, sürekli dönüşüm ve değişim halindedir.
Bu yüzden, bulunduğunuz anın kıymetini bilin.
Çünkü an, bir sonuç değil, yolculuk edeceğiniz bir sürecin tam da başlangıcıdır.
Bu yolculukta, bazen mutluluğun nirvanasına ulaşırken, bazen de acının, kederin en koyusuna katlanmak zorunda kalırsınız.
Bu yolculukta olumsuzlukların üstesinden gelmek için, hayatta en önemli şey; sizin geçmişte deneyimlediğiniz, tecrübe edindiğiniz olaylardan çıkardığınız dersler yardımcı olur.
Ders alarak büyümeniz daha güçlü, daha bilge bir insan haline gelerek hayata tutunmanız demektir.
Hayatta her zaman, her şeyi kontrol etmeniz mümkün değildir.
Öyle bir an gelir ki, sizin inisiyatifiniz dışında olumsuz bir olayla karşılaşırsınız.
Böyle bir zorluklarla karşılaştığınızda, geçmişte edindiği tecrübeler ve güçlü irade sayesinde sorunların üstesinden gelebilir insan.
Tam da böylesi güçlü bir irade ve sorumluluk bilinci ile, sevdikleri karşısında saygınlık kazanmış olur insan.
Unutulmaması gerekir ki, hayat insanlık için, tahmin edildiğinden çok daha kısa ve değerlidir. Bu yüzden, her anını en iyi şekilde değerlendirmeli insan.
Mesela; hayal kurmalı ve hayallerinin gerçekleşmesi için çaba göstermeli insan.
Mesela; kurduğu hayali gerçekleştirebileceğine inanmalı insan.
Mesela; yaşamın anlamını çözmeye çalışmadan, kavradığı noktadan, anı an içinde yaşamalı insan.
Mesela; sevdiklerinizle bolca zaman geçirmeli insan!
Bir yetimin başını okşayıp bir fakiri doyurmalı insan.
Bir sokak köpeğini sahiplenip, pencere önüne tüneyen bir güvercini yemlemeli insan.
Tabii ki, en önemlisi de doğayı kirletmemeli insan!
Bütün bunları başarabilmiş bir bireyseniz, siz hem Tanrının en sevdiği kulu, hayatın en kıymetli bireyi, çevrenizin en vefalı insanı olur!
Efkan ÖTGÜN